Yazılarımız Cumhurbaşkanlığı’na kadar ulaşmış, Cumhurbaşkanlığı makamı bu köşede yazdıklarımız bir takım konularla ilgili gerekeni yapmış.
Neyi mi?

Muhammet Ali Tekin


Bu köşeyi okuyanlar Tarım İl Müdürü Muhammet Ali Tekin ile ilgili yazılarımı hatırlayacaklardır. Kendisi hakkında dalyan kiralama ihalesiyle ilgili usulsüzlük iddiaları vardı. Birkaç kez bu köşeden bu ihalede haksızlığa uğrayanların feryadını yansıttım. Müdür Bey, iddialara göre mahkeme ve bakanlık kararına aykırı olarak da işler yapmıştı.



Kendisinin önce görevden alındığı dedikoduları çıktı, daha sonra ise bu işlemi ‘araya aracılar koyarak durdurdu’ denildi.
Tarım İl Müdürü hakikaten bu olayı engellemek için Ankara kapıları da dahil olmak üzere birçok kapıyı aşındırmış.
Ancak bizim yazdığımız konuların ciddiyeti karşısında anlaşılan herhangi bir etkide bulunamamışlar.
Yazılarımın getirdiği yankılar sonrası Cumhurbaşkanlığı makamı, Adana İl Tarım İl Müdürü Muhammet Ali Tekin’i görevden aldı.
Belgesi de bana kadar ulaştı.
Ne diyeyim, alma mazlumun ahını çıkar aheste aheste…

KARATAŞ HİZMET BEKLİYOR


Karataş bildiğiniz gibi Adana’nın deniz kenarındaki en güzel ilçelerinden birisidir. Çok güzel denizi, serinliği ve Adana’ya yakınlığı nedeniyle yazın nüfusu yüzbinleri bulur.
Ancak hem çok güzel bir denize hem de havaya sahip olmasına üstelik  Adana’ya yakın olmasına rağmen nedense Karataş yıllardır yeterli ilgiyi görmemiştir.
Adanalılar, 40 kilometre mesafede yarım saatte çok rahatlıkla gidilen Karataş yerine 100-150 kilometre uzaklıktaki  Tömük, Arpaçbahşiş, Susanoğlu gibi yerlere gidiyor.



Halbuki Karataş buralardan çok daha güzel. Ve oralar katar betonlaşmamış. Daha bakir bir yer.
Peki neden tercih edilmiyor?
Bunun sebebini biz Adanalılar olarak çok iyi biliyoruz.
Çünkü Karataş’a gittiğimiz zaman sağlıklı hizmet alamıyorsunuz.
Bir kere Karataş yılların ihmaline uğramış. Kentte sağlıklı bir alt yapı mevcut değil, böyle olunca ilçe merkezinde denize girmek neredeyse imkansız gibi. Birçok yerde pislikle karşılaşıyorsunuz.
Uzaklara gittiğiniz zaman da hizmet alacağınız nitelikle plajlar, tesisler mevcut değil. Olanlar ise ilkel nitelikte.
Oysa burada Adana Büyükşehir Belediye Başkanımız Zeydan Karalar da dahil olmak üzere Adana’nın çok sayıda önemli yöneticisinin, iş adamının, siyasetçisinin yazlıkları var.
Fakat onlar genellikle sorunları nispeten arınmış, ilçeye biraz uzaklıkta bulunan sitelerde oturdukları için Karataş’ın genel sorunlarından biraz uzakta kalıyorlar ve genel sorunlarla ilgilenmiyorlar.
Ama yanlış yapıyorlar çünkü ilçe merkezi kirlendikçe dalgalar o kirliliği de kendi plajlarına getirecek ve kendileri de denize giremeyecek. Bu nedenle Karataş ciddi bir yatırım bekliyor.
En kısa zamanda Karataş’ın arıtma tesisi ve kanalizasyon sorunu çözülmelidir.
Bir de Karataş’ta plajda halka karşı uygulanan fahiş fiyatlar konusunda çok şikayetler geliyor.
Karataş plajında bir şezlong 40 TL imiş, bir şemsiye için 50 TL alıyorlarmış. Duşa bile fazladan 5 TL alıyorlarmış.
Yani 4 kişilik bir aile bir gün denize gitmek için Karataş’a gitse sadece 200 TL civarında bir para şezlong ve şemsiyeler için ödeyecek. Bunun yemesi, içmesi, gitmesi, gelmesi derken 500 TL’yi bulacak.
Ne oluyor beyler! Bodrum’da mıyız, Çeşme’de miyiz, Alaçatı’da mıyız?
Bu anlayışla Karataş gelişir mi, gelişmez.
Karataş’ta bu fahiş fiyatları uygulayanlar halkı soyma anlayışından vazgeçsinler.
Aslında böyle yapmakla kendi ayaklarına kurşun sıkıyorlar.
Adanalıları küstürdükleri zaman Karataş esnafı da aç kalır.
Karataş, plajlara donla giren, poşetin üzerinde yatan, akşama kadar 1 TL bile harcamayan Suriyelilere kalır.
Söylemedin demeyin!...


İSKENDERUN CEZAEVİ’NDEKİ KADER KURBANLARININ İSTEĞİ


İskenderun M Tipi Cezaevi’nde kalan mahkumların bir şikayetleri var. Adaletsizliğe isyan ettiklerini belirtiyorlar. Burada kalan mahkumlar ve yakınları diğer cezaevlerinde izinlerin bir hafta olduğu halde İskenderun M Tipi Cezaevi’nde 3 gün olarak verilmesine tepki gösteriyor.
Doğrusu ben de bu işe şaşırdım. Adalet Bakanlığı neden cezaevleri arasında böyle bir ayrım yapar ki!
Eğer bir cezaevinde bir hafta izin hakkı varsa aynı tip diğer cezaevlerinde kalan aynı nitelikli mahkumlar için de aynısı uygulanması gerekmez mi?
Bize gelen bilgilere göre bu iş tamamen cezaevi yönetiminin   inisiyatifindeymiş.
Bence bu olay çok yanlış. Bu kurumda haksızlığa, ikiliğe izin verilmemeli. Eminim Hatay ve İskenderun savcıları bu olayları araştıracak ve
bir hak kaybı varsa sahibine iade edeceklerdir, umarım…

İYİ BAYRAMLAR


Bir Kurban Bayramı’nı daha beraberce kutluyoruz.
Bayramlar bildiğimiz gibi insanların birbirine yakınlaştığı, küskünlüklerin ortadan kalktığı, yardımlaşmanın en üst seviyelere çıktığı mübarek günler. Hele ki Kurban Bayramı, özelliği itibarıyla bu duyguları daha yoğun yaşamamız gereken bir bayramdır. Ben bayramın ülkemize, bütün dünyaya hayırlar ve barış getirmesini diliyorum.
Bir de önemli bir hatırlatma yapmak istiyorum. Biliyorsunuz artık eskiden olduğu gibi mahalle aralarında, evlerin önünde, sokaklarda kesim yapılmıyor. Belediyelerimiz bu işler için çok güzel yerler hazırladı. Lütfen bu sıcak günlerde, etrafa koku ve mikrop saçacak biçimde kurbanlarımızı kesme işine girmeyelim. Belediyelerimizin sağladığı hijyenik yerlerde kesim işlemlerimizi yapalım. Hepinize sağlıklı ve mutlu bayramlar dilerim.