Türkiye enerji ithalatına her yıl ortalama 42 milyar dolar ödüyor. Artık nasıl pazarlık yapıyorsak, doğalgaz bize Avrupa’nın 2 katı fiyatla satılıyor.
★★★
Acilen petrol ve doğalgaz tüketimimizi azaltmamız gerekiyor. Bütçe artık kaldırmıyor. Kuzey Kore füze deniyor, Trump dengesizi İran’ı tehdit ediyor, fiyatlar fırlıyor. Petrol fiyatlarında yaşanan her 10 dolarlık yükseliş Türkiye’nin enerji faturasını yaklaşık 4 milyar dolar artırıyor.
Haliyle petrol fiyatı doğalgazı etkiliyor. Al başına bela... Artık kim iteklemişse bize, elektriği doğalgazdan üretin diye? Sayıları 300’e kadar çıktı. Bilin bakalım kim ödüyor faturayı?
★★★
Bulmuşlar üzümlü kek Türkiye’yi, yolmak istemezler mi? Memleketin her yanından sıcak su fışkırırken olmayan petrol ve doğalgazla elektrik santralleri kurmak nereden aklımıza geldi?
Oysa Türkiye jeotermal enerji kaynağı bakımından çok zengin bir ülke; 2018’de kapasite artırımında rekor büyüme yakaladı. Bu durum tabii ki birilerini rahatsız etti. Zira doğalgaz santrallerine göre enerji üretiminin maliyeti tam 7’de 1’i...
İşin ilginci, Türkiye’nin jeotermali taa İngiltere’den BBC televizyonunun ilgisini çekti. Gitti, jeotermal enerjinin Türkiye için olumsuzluklarını anlatan bir haber yaptı.
Haberin ana teması jeotermalin tarım alanlarına verdiği zarardı! Şu şansa bakın ki jeotermal dünyada bir tek bizim ülkede zararlıydı!
Sahi BBC neden İtalya’nın en büyük jeotermal merkezi Toscana’ya gitmedi? Nitekim Toscana bölgesinin kullandığı elektriğin yüzde 40’ı jeotermallerden üretiliyor. İtalyanlar, tüm dünyaya sattıkları zeytinyağı ve şaraplık üzümün tadı bozulmasın diye özellikle bu yöntemi seçiyorlar.
★★★
Türkiye’de jeotermal enerji üretilen bölgede yoğunlukla incir, üzüm ve zeytin yetiştiriliyor. Bu yıl Ege’de incirin hem ürün miktarı hem de kalitede son yılların en iyi sezonu yaşandı.
Geçen yıl 80 bin tonla kırılan rekor bu yıl 90 bin tona taşındı. 2015 yılında 165 milyon dolar olan kuru incir ihracatı 350 milyon dolara fırladı. Zeytin üretim artış oranı rekor kırdı.
Üzüme gelirsek, Türkiye’nin kuru üzüm ihracatı geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 14 artarak 516 milyon dolara yükseldi. Ne oldu, toprak verimsizleşmişti hani?
Dünyanın en çevreci ülkesi İzlanda... Ülke bu konuya fena takılmış durumda... Diş macunlarını kutu ile satmak bile yasak... Sahi diş macunu neden kutuda satılır ki? Açar açmaz atmak için mi? Aynı BBC, İzlanda’yı ziyaret etti. İzlanda’nın jeotermal havuzlarından birine dalmakla kalmadı, aynı zamanda ülkedeki jeotermal enerji kaynaklarını elektrik üretimi için nasıl kullandığını, sokakların buz tutmamasını, seraların ve evlerin ısıtmasını nasıl sağladığını inceledi. Öve öve bitiremedi.
★★★
İzlanda gibi buzlarla kaplı volkanik kayalardan oluşan ot bitmez ülke, jeotermal seralar sayesinde Avrupa’nın en büyük muz üreticisi!
Bizde utanmasalar “kaplıcalar da zararlı” diye karşı çıkacaklar! Ne farkı var? Keşke biraz kafayı çalıştırsalar!
İlla pahalı mı olmalı?
Jeotermal ile enerji üretimi çok ucuza mal oluyor. Jeotermal kullanarak yüz dekarlık bir sera alanını inşa etmek yaklaşık 5 milyon dolar... İster mango yetiştir, ister ejder meyvesi... Hava şartlarından etkilenmiyor, dört mevsim ürün üretiyor. Kendini iki yıl içinde geri ödüyor.
Yaklaşık 30 yıl boyunca üretim yapan bir jeotermal santrali yalnızca “50 gram” karbon kirliliğine neden oluyor. Kullandığınız otomobilin bir depo benzini atmosfere “8 kilogram” karbon kirliliği bırakıyor. Otomobil demişken, ne oldu yerli ve milli elektrikli “Babayiğit SLX” in üretim işi?
Bi dünya enerji!
Dünyanın “1” numaralı üniversitesi kabul edilen Massachusetts Institute of Technology araştırma yayınladı. Dünyada kullanılabilir 2000 zettajoule enerji var. Dünya üzerinde ki tüm ülkelerin yıllık enerji harcaması 1 zettajoule! Bu bollukta enerjiye ulaşmak neden pahalı?
★★★
Şöyle ki; Dünyanın en büyük petrol üreticisi Amerika Birleşik Devletleri... Diğer büyük petrol üreticilerde yine Amerika’nın uydu devletleri... Herkes ucuz enerji kullanırsa kim petrol satın alacak? Petrolü korumak için kime silah satılacak? Nasıl para kazanılacak?
Yapıştırırsan cezayı yine yaparlar mı?
Ülkenin selameti açısından jeotermal enerji mutlaka değerlendirilmeli. İnşaattaki kentsel dönüşüm gibi kontrolsüz saldım çayıra olunca, şikâyetler artıyor. Bu durum enerji devlerinin ekmeğine yağ sürüyor. Jeotermalden enerji üretirken yer altından çıkan suyun kullanıldıktan sonra tamamının yerin altına geri basılması gerekiyor. Suyu çayıra salınca tadı kaçıyor!
Şahsi arabasında sigara içenleri bile yakalayıp ceza kesen devlet, bu santralleri de denetlesin bir zahmet... Yapıştırırsın kallavi cezayı, bak bakalım bir daha yaparlar mı?
