Hani eski Türk filmlerinde adamı ortaya alıp tokatlaya tokatlaya aralarında çevirirler ya... İşte Türkiye ekonomisi de aynı o durumda...
Moraller de ekonomi ile beraber çökmüş derken insana savaşma hissi veren mucizevi tweet Hazine ve Maliye Bakanı Berat Albayrak’tan geldi.

★★★

“Ekonomide aldığımız aksiyonlar Ekonomik Güven Endeksi’ni artırmaya devam ediyor” diye başlıyor. “Ocaktan beri süren artış, güçlü toparlanmanın da göstergesi” diye tamamlıyor.
Ekonomi Güven Endeksi’nin “100” den fazla olması suyun üzeridir. Açıklanan endeks kaç? Üçüncü ay üst üste arttığı halde, 84.7’ye gelmiş. Hâlâ suyun altındasın. Nefes alamıyorsun ama daha az boğuluyorsun. Bu verileri de anket ile topluyorsun. İnanılmasını bekliyorsun!

★★★

Peki, nasıl oluyor da daha az boğuluyoruz? Medyada her gün yeni bir ekonomik başarı hikayesi okuyoruz. Mucizevi bir tempo tutturmuşuz. Şöyle ki;
Ocak ayında dolar kuru; 5.44’te...
Nisan ayında dolar kuru; 5.95’te...
Ocak ayında gösterge faiz; yüzde 18’de...
Nisan ayında gösterge faiz; yüzde 23’te...
Ocak ayında Türkiye’nin uluslararası iflas riski CDS; 315’te... Nisan ayında 450’de... İşsizlikten tut büyümeye... Bütün makro göstergeler daha kötüde... Üzerine üstlük seçimler için fazladan 60 milyar lira para pompalanmış piyasaya... Bütçe açığı inanılmaz boyutlarda...

★★★

Türkiye’nin ekonomiye güven göstergesi dolar kurudur. Hep beraber giderler. Türk vatandaşları bu süreçte 20 milyar dolar alıp atmış köşeye... Dolar kuru yükselmiş 5.95’e... Nerede güven? Söylesene...
Yemişim zamları, batan kurumları, dış borcu... Bak güven endeksi arttı bozduk büyük oyunu... Ortada somut, elle tutulur hiçbir gelişme yokken nasıl düzelteceğiz tabloyu?

★★★

Bakan Albayrak ona da cevap veriyor; “İnşaallah 2. çeyrekten itibaren uygulayacağımız politikalar ve Yapısal Dönüşüm Adımları ile daha yüksek seviyeleri yakalayacağız” diyor. Belli ki “inşallah”ı iki “a” harfi ile yazıp üzerine basıyor.
Bir anlamda işimiz Allah’a kaldı. Yapısal Dönüşüm Adımları deyip kamu bankalarını iyice borçlandırdı. Bir de küçükbaş hayvan sayısını artırdık mı... Görev tamamlandı!

★★★

Şimdi bana söyleyin; sanayi üretiminin azaldığı, yatırımların durduğu, işsizliğin patladığı, halkın fakirleştiği bir ortamda bu artan neyin güveni? Hem fakirleşeceksin hem güveneceksin... Hadi yine iyisin!
Sizce hangisi daha kötü? Bakanın kendi söylediklerine inanması mı? Yoksa kendi söylediklerine inanmasa bile arkasında olması mı? Durumu kabullenmedikçe, hatalarla yüzleşmedikçe hiçbir iyileşme olmaz ekonomide. Bu böyle biline!