Çevre duyarlılığı ayağına plastik poşeti 25 kuruşa satan Türkiye dünyanın plastik çöplüğü haline geldi. Kötü kokular geliyor sanki... Acaba sadece çöpten mi?

Ülkemizde “aşırı plastik kullanılıyor, her yer plastik oldu” diye marketten alışveriş yapınca poşet parası getirdiler ya...

Çevre ve Şehircilik Bakanlığı açıklama yaptı; 2019 yılında plastik poşetlerin ücretli hale getirildiği 1 Ocak’tan itibaren plastik poşetlerin kullanım oranları yüzde 77.27 düştü.

Yıl boyunca ilk 11 ayda yaklaşık 150 bin ton plastik kullanılmadı. Güzel gelişme değil mi? Bravo vallahi! Şimdi resmin arkasını çevirelim. Midesi sağlam olanlarla devam edelim.

★★★

Türkiye İstatistik Kurumu verilerine göre 2009 yılında 7.169 ton olan plastik çöp ithalatı, 2019 yılı ekim ayı itibarıyla yıllık olarak 524.580 tona çıktı.

Son 10 yılda plastik ithalatı yüzde 7217 oranında artarak Türkiye dünyanın plastik çöplüğüne döndü. Kullanımı 150 bin ton azaltmışız, el alemin kullandığı çöpün 524 bin tonunu Türkiye’ye taşımışız!

★★★

Soran olursa ortamlarda “çevreyi koruyoruz” dersin. Plastik çöp ithal edersin.

Ücretli poşet, çevre, doğa falan hikaye... Ayrıştırma işlemi için harcanan enerji ve bunun yol açtığı çevre kirliliği aslında elde edilen kazançtan daha fazlasını götürüyor.

Sanki kendi çöpümüzün tamamını geri dönüşümde kullanabiliyormuşuz gibi Türkiye gemilerle plastik atık ithal ediyor! Atık plastikler hangi işlemlerden geçiriliyor? Geri kazanımda nerelerde kullanılıyor? Yok! Kamuoyundan gizleniyor.


Çöp alımında dünya devi!


İngiltere ve Almanya’nın yanı sıra Irak, Tunus, Tayland gibi ülkelerden bile plastik çöp ithal ediyoruz. Peki, bunları ne yapıyoruz?

Uluslararası Science Dergisi’nde yayımlanan araştırmaya göre, Türkiye plastik atıkları geri dönüştürme konusunda en başarısız ilk 20 ülke arasında...

OECD verileri Türkiye’nin çöpünün sadece yüzde 1’ini geri dönüşüme yolladığını, gerisini ise katı atık sahasına gönderdiğini söylüyor.

★★★

Onlar yabancı kaynaklar... Türkiye İstatistik Kurumu’na göre bütün çöplerin sadece yüzde 10’u geri dönüşüme gönderiliyor. Bunların çoğunu kağıt ve türevleri oluşturuyor.

Peki, Türkiye nasıl dünya devi oldu çöpte? Çin, İngiltere’den plastik çöp alımını yasakladı. İngiltere bu plastik çöpleri bir yere kakalayacaktı. Her alanda dünya liderliğine oynayan güzel ülkem bu açığı kapadı!

★★★

Birinci ülke kim? Malezya... Zira bu işler biraz karışık Malezya’da... Aldığı plastik atıkları sözde geri dönüşüme yolluyor. Yolladığı falan yok, bildiğin yakıyor! Denilen o ki, Malezya’nın bu çöpleri alması için birileri “el altından” para alıyor!

★★★

Nitekim artan tepkiler üzerine Malezya hükümeti de yurtdışından plastik çöp alımını sınırlamaya yönelik bir çalışma yürütüyor. Üç yıl içinde çöp alımının tamamen bitirilmesi hedefleniyor.

Türkiye’yi dünya devi yapacaklarını ilan etmişlerdi. Ne yalan söyleyeyim “çöp alma” konusunda olacağı hiç aklıma gelmemişti.

Biri ‘dünyada örneği yok’ mu dedi?


Meğer ülkede gurur duyacağımız pek bir şeyimiz kalmamış ki, bir haftadır İtalya’dan gelen, yağmurlu havada sürülemeyen, prototip araba ile böbürleniyoruz. Pembe hayallere sarılıyoruz. Prototipler İtalya’da üretiliyor, bunlarla dünya otomobil pazarında ses getirmek İtalyanların aklına gelmiyor! Garip...“Dünyada böylesi yok” diyorlar ya... Buyurun size adını bile duymadığınız, fabrikası kurulmuş, hali hazırda elektrikli otomobil üretimi yapan 20 firma;



Rimac, Hırvatistan... Mv Motors Çekya... Electra meccanica, Girfalco Kanada... Ecomove Danimarka... Venturi, Bolloré Fransa... Emotion, Fisker, Ocean, Orbit, Lucid, Rivian Amerika Birleşik Devletleri... Lightning İngiltere... Polestar İsveç... Byton, Rayttle Çin...  Micro Mobility Systems İsviçre... Sono Motors Almanya... Motores Limpios Meksika...

Onlarcası var daha... Şahsi merakım, onlar da fabrika arazisinin yeri açıklanırken bütün televizyonların yayınladığı parti reklamı gibi bir tören yapmışlar mıdır acaba?

Yılbaşı hediyem!


Günümün yarısı bilgisayar karşısında geçiyor. Kendime yeni yıl hediyesi koltuk alayım dedim. Benim kadar kim bilgisayar başında oturur? Profesyonel oyuncular... O zaman bana o koltuklardan gerekli... Yerli ve milli olsun dedim. İnternetten “x-drive” marka bir profesyonel oyuncu koltuğu sipariş ettim. Yetmedi, gaza geldim, gittim, üretimi yerinde gördüm.  Şu anda orta ölçekli bir işletme... Eminim ki çok büyüyecekler. Koltuk değil sanat yapıyorlar. Görürsünüz, Avrupa oyuncu koltuğu pazarında önemli bir oyuncu olurlar yakında...

İhtiyaçları yok ama desteklemek boynumun borcu bu yolda...