İstanbul, Ankara, İzmir’in kaybedildiği bir ortamda hiç kimse “Seçimi kazandık” diyemez. Belki der ama onu da kimse yemez!
Ekonominin üçte ikisi muhalefetin belediyelerinde... Böyle bir ortamda sert tedbirler alınamaz. Alınmazsa da ekonomi toparlayamaz. Durum biraz daha kötüleşirse IMF bile bizi kurtaramaz.

★★★

AKP ülkeyi 5.997 gün yönetti. Her daim müjde verme, paket açma ve reform şenlikleri devam etti. Her gün bir müjde, ayda bir paket, üç ayda bir de reform... Kimse de sormadı eski paketlerin akıbetini...
Haliyle 8 Nisan’da geleneksel hale gelmiş ekonomik paket açma şenlikleri halkasına bir yenisi eklenecek. Merak ediyorum bu sefer ne denilecek?

★★★

“Ekonomide işler iyi gitmiyor, farkındayız... Paketler açacağız, saçacağız, görürsünüz size neler yapacağız. Bir yerine bin eylemle, hakkınızdan geleceğiz” tadındaysa bu sefer ne fark edecek?
Geçen yaz başkanlık sistemine geçildi. “100 günde yapılacaklar” paketi açıldı. Ülkeyi düzlüğe çıkartacağını anlattı. 100 gün bitti, ne yapıldığını kimse anlamadı.

★★★

Hop “İkinci 100 günde yapılacaklar” paketi ortaya çıktı. Geldiğimiz son nokta tanzim satışı... Ekonomi, paket açmakla toparlansaydı dünyada fakir ülke kalmazdı. Açılan paketleri koyacak yer kalmadı! İşe yarayanı pek çıkmadı.
İşin kötüsü, açılacak yeni ekonomi paketinin ekonominin sorunlarını çözeceğine dair hiçbir gösterge yok. Yani bir koyup üç falan almayacağız. Bir, bir koymaya devam edeceğiz.

★★★

Ha klasik olarak iş insanları buna bayılacak. Elleri kızarıncaya kadar alkışlayacak. Mikrofonlar uzatılacak, böylesini daha önce görmediğini anlatacak. Ülkenin bu hale nasıl geldiğini hiç sorgulamayacak!
Ülke paket açmadan büyüyemez, ekonomi yürüyemez hale geldi. Ha vermişsin teşviki, ha basmışsın hormonu... Bu saatten sonra şirketler kredi, borç, hibe, teşvik olmadan işleri döndüremiyor. Açılan her paket bir öncekinin işe yaramadığını gösteriyor.

★★★

Paket demek, kaynak demek... Devletin alacağından vazgeçmesi demek... Var mı öyle bir para? Yok! Olanı çoktan yemişiz, yarınlarını düşünmemişiz. Paketler ile ne kadar daha idare edeceğiz?
Ekonominin göçtüğü sır değil... İşler kötü gidince sanki sorunlar mucize ile kendi çözülecekmiş gibi tek bir adres gösteriliyor; “Reform yapacağız!”
Biri çıkıp bize anlatsa ya yapısal reformun ne olduğunu? KDV indirimi reform mudur? Ya da teşvik vermek? Hayır, düzenlemedir. Lakin reform diye yuttururlar.
Reform demek mevcut düzeni yıkıp yenisini inşa etmekti. Açıklananlar ise genelde bir çeşit yapılacak işler ya da temenniler listesi.

★★★

Oysa düzeni kendileri kurdu, ekonomi dibe vurdu! Reform yapmak için ya mevcut düzenden nemalananların ekmeğini keseceksin.
Ciddi bir yapısal reform paketi, yüzlerce konudan değil, en önemli birkaç temel konudan ibarettir. Tabii çorba yapmak istiyorsanız o başka bir işe delalettir.