Türkiye’nin en çok vergi verenler listesi bir açıklandı. Liste yıldızlarla dolu... “Yıldız” bildiğiniz yıldız değil... İsmini gizleyenlerin yerine koyulan işaret...…

Yüz kişilik listede tam 57 kişi gizemli! “Vergi rekortmeni benim” desem, araya kaynar belki!

Yıldızı kazırsak altından kimin çıkacağı belli olmadığından, bu durum aynı zamanda vergi vermeyenleri de gizliyor. Adam “ben yıldızım” diye ortalıkta dolaşıyor. Sistem buna izin veriyor.

★★★

İnsanlar verdiği vergiden utanır hale geldi. Peki, isimlerini nasıl yıldıza dönüşüyor? Açıklanmaması için özellikle çaba harcanıyor.

Sistem şöyle işliyor; Maliye Bakanlığı, Gelir Vergisi rekortmenleri listesini oluşturuyor. İsimlerini gizlemek isteyen vergi rekortmenlerine bir haftalık süre tanınıyor.

Mükellefler de dilekçe ile başvurarak, isimlerinin saklanmasını istiyor. Eğer dilekçe verilmemişse, isim kamuoyuna açıklanıyor. Dilekçelere, “gerekçe” yazılmıyor.

★★★

İsmini gizleyenler 2000 yılında 14 kişiydi... Her geçen yıl çoğalarak 57 kişiye geldi... Liste hiç açıklanmasın daha iyi...…

Yahu birkaç yıl önceye kadar listeye girenler için ödül töreni düzenlenir, plaket verilirdi. Tebrik mesajları yağar, ülkeyi yönetenler bizzat kutlardı. Şimdi kimi kutlayacaklar? Yıldızları mı?

★★★

Arkadaş, çalışmışsın, kazanmışsın. Bundan neden sıkılırsın? Normal şartlarda gurur duymalısın. Şartlar normal değilse tabii ki saklarsın.

Esas olarak, ülkeye, devlete olan güven sorunudur bu... Korunamayacağını bilmenin verdiği tedirginliktir. İki gün sonra “birileri başıma musallat olursa” korkusudur.

★★★

Ya kazandığı parayı açıklamakta güçlük çekecek, devlet ile ilişkileri ortaya dökülecek, hayırlı bir iş yaparken borazan öttürecek, vergi verirken ismini gizleyecek!

Ya da “olan var olmayan var kıskanırlar” diyen yazıktır canları çekmesin diye kendini gizleyen utangaç bir vergi rekortmenidir.

Belki de ülkede bu kadar çok vergi kaçıran, ödemeyip sildirmeye çalışan varken “ben vergimi verdim, enayilik mi ettim?” diye saklanan mükellef de olabilir.

★★★

Gizemlilik, iyilik yap denize at türü bir şey değil! Vergi vermekten daha sağlam güven algısı nasıl yaratılır? Reklamın en şahanesi... Bir kişinin veya şirketin vergi rekortmeni olup ülkesine yararlı olmasından daha onurlu bir davranış olabilir mi?

Bu fırsatı elinin tersiyle iten biri veya onun şirketi haliyle insanın aklında bırakıyor bazı soru işaretlerini!

Zenginler neden listede yok?


Milyarları olduğunu bildiğiniz isimleri genelde görmezsiniz. Türkiye’nin en zenginleri listesi açıklanır, adamın 3-5 milyar lirası vardır, vergi listesinde adı yoktur.

İlk 100’deki zenginler açıklanan servetlerinin binde 1’i kadar Gelir Vergisi dahi ödememiştir. Bunun nedeni şirketlerin çoğunun aile şirketi olmasından kaynaklanır. Şirket para kazanır ancak kâr payı dağıtmaz.

★★★

Nasıl olsa şirketin sahibi aile bireylerinden oluşuyor. Şirket kâr payı dağıtmadıkça Gelir Vergisi de oluşmaz. Şirket parayı kendi bünyesinde tutar, şirket sahibi parayı şirket üzerinden ihtiyacı kadar kullanır.

Zenginin bankada parası olsa bile, elde edilen banka mevduat faizi, döviz tevdiat hesabı faizleri ve repo gelirleri, tutarı ne olursa olsun, vergi dairesine beyan edilmez ve gelir vergisi de ödenmez. Kaynakta stopaj kesilir, biter.


Vergiler nereye gidiyor?


Türkiye’de bir milyonun üzerinde şirket hiç KDV ödemiyor. Vergi oranları ve sigorta primi çok yüksek... Ödese şirketi kapatacak. Ödemese nasıl olsa af çıkacak. Haliyle affı bekliyor.

KDV tahsilatı tam bir fiyasko… Ortada kendi koyduğu vergiyi toplayamayan bir sistem söz konusu... Durum öyle açıklamalarla geçiştirilebilecek kadar basit de değil...

Esas hikaye vatandaşlar ödedikleri vergilerin gerekli yerlere sarf edildiğine inanmıyor olması... Bu fikir kendiliğinden doğmadı... Sahi vergiler nereye gidiyor? Bilen var mı?

Vergilerin harcanması şeffaf olmayınca söylentilerin önüne geçmek imkansızlaşıyor. Bu söylentilerin de boş olmadığı aşikâr.

Seni öpen kadı ise kimi kime şikayet edeceksin? Mükellefin bir kulağının arkası kalmışken haliyle kimse vicdan azabı duymuyor.