Çağrılmadığımdan toplantıya katılamadım. Yoksa ben de istemez miydim Merkez Bankası’na iki soru da ben yapıştıraydım. Ne fark edecekti? Hiç! Başkan sorulara yanıt vermiyor ki!
Biri iki soru soruyor, başkan; “Sonraki” diyor. Sonraki dört soru soruyor, başkan; “Sıradaki” diyor. O da “üç” soru soruyor. Kaç etti? Dokuz soru...
Hangisini cevaplıyor belli değil. Başkan ortaya karışık giriyor. Çoğu soruyu da cevaplamıyor!
Oysa herkesin merak ettiği tek bir soru vardı. Merkez Bankası döviz rezervleri neden bu kadar azaldı? Yabancı bankalar bunu raporlarında yazdı. Dünyaca ünlü gazeteler köşelerine taşıdı hatta manşet attı. Piyasalar karıştı!
Bizim Merkez Bankası hiçbir şey olmamış gibi bir ay sonra rutin toplantısını yaptı. Sahi milyarlarca dolarlık eksik rezerv nereye harcanmıştı?

★★★

Aslında bu sorunun cevabını herkes biliyor. Merkez Bankası bu paraları kamu bankalarına geçiriyor. Onlar da piyasada satıp doları düşürmeye çalışıyor. Merkez Bankası eksilen rezervi de piyasalardan kısa vadeli borç alıp kapatmaya çalışıyor.
Merkez Bankası bunların hiçbirini açıklamadı. Belli ki “sır” kapsamındaydı. Hani CIA’in klasik cevabı vardır ya; “Bunu bizim yaptığımızı ne inkar, ne de teyit edebiliriz” tadındaydı.
Bu sorulardan kaçabilirsiniz ama saklanamazsınız. Eninde sonunda karşısına çıkınca da sıvışamazsınız.
Merkez Bankası açıklamasından benim anladığım; “Üzerinde kıyamet koparılan net rezervlerin bir önemi yok. Önemli olan brüt rezerv... Onu da anlatırız sonra” gibi bir şeydi... Geyiğin dibi...
Madem net rezerv önemli değil, neden kısa vadeli borçlanılıp bilanço şişiriliyor? Neden makyaj yapılıp yağmur yağmasın diye dua ediliyor? Vatandaş yiyebilir ama bu işin profesyonelleri bunu yemiyor!

★★★

Esas ilgimi çeken açıklama sonrasında geldi; “Rezerv varlıkların yeterliliğini değerlendirirken yalnızca resmi rezervlerin değil, bankacılık sistemi ve şirketler kesiminin yabancı para varlıklarının da göz önünde bulundurulması önem arz etmektedir” dedi.
Bu ne demek? “Yalnızca resmi rezervler değil” dediğine göre “senin paran benim param” demek! Bu yüzden brüt rezerv, net rezerv farkı var. Belli ki Merkez Bankası her doları kendi parası gibi görüyor!
Merkez Bankası 2019-2020-2021 yılları enflasyon hedeflerini “yüzde 5” olarak açıkladıklarından beri ciddiye almıyorum kendilerini. Yetkililere sormak isterim en son ne zaman görmüşler “yüzde 5” seviyesini?
Hele bir de “faiz” bilmecesi var! Şair “ilave sıkılaştırma” dediğinde bilin ki faizi betimliyor. Rapordan bu kelimeyi çıkartmak dünyanın her yerinde faiz indirimine atıfta bulunmak anlamına geliyor.

★★★

Meğer Türkiye’de tam tersine ilave sıkılaştırmanın daha da “yapısal olarak vurgulanması” amaçlanmış! Faizi gerekirse artırırmış. O zaman neden çıkartın o cümleyi?
Çevir kazı yanmasın. Bağımsız olamazsan doğru karar alamazsın. Toplantının geri kalanında böyle kem küm yaparsın.  İşi bilmeyenler, eş, dost, tanıdık o koltukları doldurduğu sürece krizden çıkamazsın!