Aklını yitirmiş bir terörist katliam yaptı. Yeni Zelanda’da camide ibadet eden 50 insanı öldürdü. Belli ki, bu terörist Batı toplumlarında hortlatılmak istenen ve bütün insanlığı tehdit eden “İslam düşmanlığının” kin ve öfke çanağından besleniyordu.
Korkunçtu olay.
3 davranış gördük.
3 farklı bakış açısı.

★★★

Birinci bakış açısı:
Yeni Zelanda Başbakan’ı Jacinda Ardern, “Müslüman katliamcı terörist bizden değildir ama öldürdüğü kurbanlar bizdendir” dedi, başını bir eşarpla örttü. Camiye koştu. Müslüman insanlara sarıldı. Yüzünde acı vardı. Biz bu cinayete karşıyız. Biz Müslümanlarla düşman değiliz. İnanç farklılığımız bizi birbirimize düşman kılmaz davranışını sergiledi. Bu bakış açısıyla çocuklar dahil her yaştan insan cinayetin işlendiği camilerin önüne çiçeklerle koşuştular. Camilerin önü çiçek bahçesine döndü. Yeni Zelanda Başbakanı, “hedef benim hükümetimi yıkmaktır, bu teröristin arkasında beni öldürmek isteyenler var” diyebilirdi, demedi.

★★★

İkinci bakış açısı:
Katliamı yapan teröristin yayınladığı 70 sayfalık manifesto içinde öldürülecekler arasında Alman Başbakanı Merkel’in de adı geçiyordu. Merkel, “Cami’de Müslümanları öldürdüler ama asıl hedef bendim” gibi bir davranışa girmedi. Katliamdan kişisel bir “övünme payı” çıkarmaya çalışmadı. Merkel, “Bu saldırı Müslümanlaradır, camiyedir, yapılan ibadetedir. Yeni Zelanda demokrasisine ve açık topluma yapılmıştır” dedi. Merkel, bu katliamı kendi için “siyasi bir kazanç” sağlamaya dönüştürmedi.

★★★

Üçüncü bakış açısı:
Terörist camide namaz kılan insanları öldürdü ama asıl hedefi Türkiye Cumhurbaşkanı idi. Bu cinayette asıl mağdur olan bizim Cumhurbaşkanımız ve biz Müslümanlarız. Hatta muhalefet partisi lideri ve 31 Mart’ta yapılacak seçimlerde bizim ittifakımıza oy vermeyecek olanlar da bu teröristin mayalandığı mihraklar gibi düşünmekteler. Yeni Zelanda’da camiye saldırıldı ve katliam yapıldı ama bu bizim bekamızın da ne kadar büyük bir tehlikede olduğunu gösterdi. Oyunuzu bizim ittifaka verin.

★★★

1 olay!
3 bakış açısı!
Sizce üçüncü bakış açısı ne kadar samimi, inandırıcı, ufkumuzu açıcı, bilmediklerimizi öğretici ve aydınlatıcı oldu? Dün Yeni Zelanda Dışişleri Bakanı, Türkiye’de hafta sonunda yerel seçim miting meydanlarında “50 kişinin hayatını kaybettiği terör saldırısının görüntülerine yer verilmesini” kınadı ve “bu görüntülerin seçim meydanlarında yayınlanması yurt dışındaki Yeni Zelandalıların hayatını tehlikeye atabilir” uyarısında bulundu.

KALEMİN GÖR DEDİĞİ

250 şehidi kaça sattınız sorusu kime soruldu?


15 Temmuz lanet darbe kalkışması gecesi, 250 insan şehit olmuştu. Aralarında Erol Olçok ve oğlu Tayyip Olçok da vardı. Eşi ve oğlu hainlerce şehit edilen Anne Nihal Olçok, iktidar yandaşı işadamı Fettah Tamince’nin yargılandığı “FETO davasından kurtulmasına” tepkisini “250 şehidi kaça sattınız?” diyerek gösterdi. Bu soru kime soruldu, üzerine alması gerekenler kimdi ve onlar niçin susmaktalar?