Kuruş kuruş dilenesin.

Yataklara düşesin.

Kanadın kırılsın.

Kötürüm kalasın.

Tuttuğun pul olsun.

Dokunduğun kül olsun.

Ekmeğini it yesin.

Kanını bit emsin.

Bahçende fidan bitmesin.

Meteliğe kurşun atasın.

Sen kazan, el yesin.

Varını yoğunu seller alsın.

Dirlik yüzü görmeyesin.

Boyun devrilsin.

Allah belanı versin.

Böylesine “bedduaları” siz de duymuşsunuzdur. Ağıza alınamayacak, yazıya yazılmayacak kadar beterleri bulunabilir.

Beddualar Sözlüğü bile var.

★★★

Geçen gün eve dönerken Sultanahmet Meydanı’nda bir adamın “öfke boşalmasına” tanık oldum. Karşısında da başka bir adam vardı ve o da öbürüne karşı öfke nöbetine tutulmuştu. İkisi de genç 30-35 yaşlarında görünüyordu. Giyimlerinden, hallerinden Anadolu’dan gelmiş emeğiyle geçinen insanlar oldukları belliydi. Ağız kavgası yapmaktaydılar.

Biri, öbürüne bağırdı:

-Allah seni işsiz koysun!

Diğeri de karşılık verdi:

-Allah yarattığını bilir.

Seni işsiz koysun.

Biri Cankurtaran istikametine yürüdü, diğeri Alman Çeşmesi’ne... Ters istikamette yürürlerken bile dönüp dönüp, birbirlerine “Allah seni işsiz koysun...” diye kızgın yüzle, öfkeli bakışlarla bağırıyorlardı. Güney Koreli turistler, Ayasofya’yı arkalarına alıp ellerindeki telefonla kendi kendilerinin fotoğraflarını çekiyorlardı.

Koreliler mutluydular.

Kore’de işsizlik yüzde 4.

Türkiye’de yüzde 14.

Almanya’da 3.5.

İspanya, Fransa, İtalya, Almanya 15 yıl öncesinde yüzde 10-15 olan işsizlik oranlarından bugün tek haneli yüzdelere indiler.

Bizim iktidar başaramadı.

Güvenilir bir program yapamadılar. İşsizlik azaltmada Almanya, İtalya, Fransa, İspanya başarısını hangi tutarlı programla Türkiye’ye taşıyacaklarının cevabı yok!

Sürekli halkı aldattılar.

★★★

Ve sonunda işsizliğin yol açtığı her şeyden yoksun kalma hali beddualar sözlüğümüze “Allah seni işsiz koysun!” diyen ilenmesini de ekledi. İşinden atılmak, bedduaların en yenisi oldu. Türkiye’yi “işsiz kalmak üzerinden beddua üretmeye mahkum edenlere” Allah akıl fikir versin.

Ne yapacaklar?

IMF’ye defol çekiyorlardı.

Şimdi IMF’ye özeniyorlar.

En güvendikleri ve ne var ne yok tüm devlet kaynaklarını akıttıkları “Konut ve İnşaat Sektörü” çöktü, kara delik oldu. Bütün kaynakları akıttıkları köprüler, yollar, tüneller, hedeflenen ekonomik büyüme beklentilerini getirmedi, çöktü kara delik oldu. Dünyanın en güzel iklimi olan bu topraklarda tarım sektörü çöktü kara delik oldu. Dış borçla yapılan şehir hastaneleri kara delik oldu. 50 yılın birikimi otomotiv, beyaz eşya sektörleri kara delik olmaya doğru yön değiştirdi. Bütün sektörlerdeki büyük-küçük fabrikalar işçi çıkartıyor. İşi olanlar da “işsiz kalacağım korkusuna...” düşürüldüler.

★★★

Allah, akıl versin!

Kime versin?

Kimde eksikse ona versin.

İşimiz Allah’a kaldı!