2 yıl önce gazeteler, “bir annenin oğluna destansı sevgisini” gösteren çarpıcı haber yazmışlardı.
Murat Can Çicek!
ABD’nin önde gelen üniversitelerinden birinde  “doktora” yapmaya kabul edildi.
Haber buydu.
Devam ediyordu:
Murat Can Çiçek, doğumunda doktor hatası yüzünden çaresiz bir derde düşmüş; yürüyemiyor, ellerini kullanmakta zorluk çekiyor ve konuşma sorunu da vardı. Murat Can’ın annesi oğluna önce evde okuma- yazma öğretti, okullara birlikte taşındı.
Ayaklarına ayak.
Ellerine el.
Diline dil oldu.
Üniversitede yurtta onunla beraber kaldı. Murat Can, bilgisayar mühendisliği  bölümünden üstün başarıyla mezun oldu. Amerika’da bir üniversitede “doktoraya” kabul edildi. Oğlu ABD’de “yapay zeka” üzerine doktora yaparken onun eli, kolu, dili olmaya devam edebilmek için anne Nilgün Çiçek 55 yaşından sonra otomobil kullanmayı ve İngilizce konuşmayı öğrendi.
Annelik bu!

★★★

Diyarbakır’da HDP önünde “dağa giden-götürülen-kaçırılan-dağda PKK tarafından infaz edilen  oğullarına”  kavuşmak için gösteri yapan anneleri, bu örnek haberin ışığı altında anlamak gerekir.
Şehit anneleri var.
Bayrak altında toplanıyorlar.
Cumartesi anneleri vardı. Kayıp oğullarını arıyorlardı. Her cumartesi İstiklal Caddesi’nde Galatasaray Lisesi’nin önünü oturma kapısı haline getirmişler, devlete çağrı yaparlardı.
Yine yapıyorlar.
Diyarbakırlı anneler ise HDP’nin kapısında  toplanıyorlar. Özünde PKK’ya karşı “yeter artık feryadı” yükseltiyorlar.  HDP’yi, isteyerek veya istemeyerek, bilerek ya da PKK’dan korkarak, çocukların dağa kaçırılmasında payı olduğunu düşünüyorlar.
PKK, HDP’yi esir aldı!
Anneler böyle düşünüyor

★★★

Bu yüzden olsa gerek kapısına gidiyorlar. HDP ise  “çocukların dağa gidişinde herhangi bir aracılığımız yoktur” da demiyor, “söyleyelim de çocuklarınızı geri göndersinler” de...
Dediği anda!
PKK ile bağını ilan etmiş olur.
Ve kapatılması için yasal zemini kendi hazırlar. Bu nedenle olsa gerek HDP’den olumlu olumsuz bir yaklaşım görmedik. Bu arada iktidar sözcüleri de ısrarla HDP ile CHP’nin yerel seçimlerde işbirliği yaptığını, CHP’nin büyük şehirleri HDP oylarının desteğiyle kazandığını dolasıyla “dağa çocuk kaçırma suçunda HDP ile CHP’nin de ortak olduğunu” topluma inandırmaya çalışıyorlar.
Bir taş atılacak.
İki kuş vurulacak.
Hem HDP ve hem CHP’nin “Kandil ile işbirliği yapıp dağa annelerin çocuklarını kaçırtan partiler” olduğu ilan edilecek.
Amaç bu mu?
Buysa yazık!

★★★

Oysa dağa kaçırılmış çocukların dönmesine aracılık edecek etkili bir adres var. PKK’nın kurucusu Abdullah Öcalan, İmralı’da hapiste yatıyor. Acı çeken annelere gerçekten yardımcı olmak istiyorsanız onları İmralı’ya Öcalan’ın kapısına yönlendirmeyi niçin akıl etmiyorsunuz?
Gemi seferleri konur.
Anneler adaya gider.
Öcalan’ın kapısına  dayanır.
Öcalan, PKK’ya  emir mektubu gönderir, böylece “PKK’ya karşı yeter artık feryadı” bütün Kürt vatandaşların sahiplendiği bir arzuya dönüşür. Çocukların geri getirilmesinde etkili olsa olsa Öcalan olur! Anne acısını anlıyorum diyorsanız, “Kürtleri PKK’nın etki alanından kurtaracak ve Büyük Türk ve Kürt kardeşliğini sağlamlaştıracak” adımları görmeliyiz.