Benim ilkokula gittiğim yıllardı. Adana’da Bossa Fabrikası bitişiğindeki gecekondularda oturuyorduk. Adnan Menderes ile Celal Bayar’ın partisi DP, babalarımıza “oyunuzu DP’ye atın, gecekondularınızı yıkmayacağız, evlerinize tapu vereceğiz” dediler. Bütün mahalle, birkaç sosyalist hariç, oylarını DP’ye attı. DP iktidara geldi, ilk işi bizim gecekonduları yıkmak oldu. Şehrin uzaklarında Seyhan nehri kıyısı boyunca portakal bahçesi sahibi Adana ağları, imar izni çıkardılar, bahçeleri şehir arazisi niyetine parselleyip gecekonduları yıkılan babalarımıza sattılar. Adana Çimento fabrikası da açılmış, kalkınmanın motoru “beton” olmuştu. Gecekondu benzeri yeni evlerimizi ağırlıklı betondan yaptık. Sinan Paşa Mahallesi böyle doğdu. Acıyı bal eylemişlerin babası ses sanatçısı Müslüm Gürses, yenilmişlerin dik duruşlu sinema sanatçısı Menderes Samancılar mahallemizin çocuklarıdır. Büyük yazar Orhan Kemal’in öykü ve romanlarındaki kadın-erkek işçi tipleri de mahallemizin insanlarıdır.  Mahallemizin yakınında İncirlik adlı bir köy vardı.

Bir gün uyandık.

Koca kamyonlar.

Biri gidiyor.

Biri geliyor.

Şoförleri zenci.

Malzeme taşıyorlar.

Amerikalı bunlar.

★★★

İncirlik’e “askeri üs” kuruyorlar. Mahallemizin sosyalist düşünceli babaları, “Bu Amerikan üssü Ortadoğu’yu karıştırmaya ve bizi (Türkler-Araplar- İranlılar-Kürtleri) birbirimize düşman etmeye geliyorlar” diye konuşmaya başladılar.

Etkilendik.

Kamyonlara taş attık.

Amerikalı şoförler şaşırdı.

İlk günler kamyondan inip bizleri kovalamaya kalktılar. Hiçbirimizi yakalayamadılar. Taş atmaya devam ettik fakat şoförler bize “Amerikan Çikleti” atar oldular. Daha sonraki günlerde ise çikletin yanında götürüp babalarımıza verelim diye Amerika’da üretilmiş “Pall Mall- Salem- Winston” sigara paketleri de fırlattılar.

Lan Gardaş!

Bunlara taş vınlıyoruğ!

Bunlar bize çiklet atıyor!

Lan Gardaş!

Bunlar iyi adam!

Türkiye’nin NATO üyeliğine girmeden daha 1 yıl önce 1951’de bir Amerikalı mühendislik şirketi tarafından yapımına başlanan İncirlik Üssü, ilk bölünmeyi bizim mahallede çocuklara “çiklet” ikramı ve babalarına da “sigara paketi” rüşveti vererek işte böyle başlattı. İncirlik köylülerinin, buğday, pamuk, küncü (susam), karpuz yılda 4 ürün elde ettiği tarlaları askeri üs oldu.

65 yıl bitti.

★★★

65 yılın nerdeyese 50 yılı, “İncirlik’i vermeseydik ve NATO’ya girmeseydik Rusya ülkemizi işgal ederdi” soğuk savaş propagandası ile geçti. NATO içinde soğuk savaşın en büyük yükünü ekonomik gücünden çok fazla ordu besleyip askeri harcama yapan Türkiye üstlendi.

Attılar bir çiklet!

İncirlik Üssü’nü NATO operasyonu dışında ABD askeri gücüne güç katsın diye kullandılar.

Atılar bir çiklet!

1991’de Birinci Körfez Savaşı’nda İncirlik’i Irak’a saldırı için kullandılar. Çöl Fırtınasında ABD ordusunun elini rahatlattılar.

Atılar bir çiklet!

Çekiç Güç’ü kurdular.

İncirlik Üssü’nü kullanarak Kuzey Irak’da fiili özerk Kürt bölgesi yaratıp, PKK’nın güçlenmesine destek verdiler.

Attılar bir çiklet!

İncirlik’i darbe girişimi planlama ortamı haline de getirdiler.

Attılar bir çiklet!

ABD’nin Ortadoğu’da desteklediği diktatör yönetimlere karşı uç veren muhalif hareketleri bastırmak için İncirlik Üssü’nü kullandılar.

Attılar bir çiklet!

2003’de ikinci Irak işgali sırasında İncirlik Üssü’nü lojistik destek için kullandılar.

Attılar bir çiklet!

İncirlik Üssü’nü Afganistan işgali için kullandılar.

Attılar bir çiklet!

İncirlik üssünü “nükleer silah deposu” olarak kulandılar.

★★★

65 yılın sonunda bugün:

At bize çikleti!

Yoksa!

Kapatırız İncirlik’i!

Kapatırız Kürecik’i!

Koktu bu çiklet!