Binali Yıldırım “canlı yayını İsmail yönetsin” istedi. Ekrem İmamoğlu da “olur” dedi. Önümüze bir hınzır soru geldi. İsmail Küçükkaya niçin FOX’ta? Adı bile İngilizce, sahibi Amerikalı. Bugün televizyon gazeteciliğinin parlayan iki yıldızı Fatih Portakal ile İsmail Küçükkaya FOX’talar. İsmail, sabah haberlerinde, Fatih, akşam haberlerinde yediden yetmişe bütün Türkiye’yi ekrana kilitliyor.
Bu iki başarılı isim!
TRT’de olabilirlerdi.
ATV, NTV, SHOW
Kanal D, STAR.
Say say bitmez.
Türk patronların TV kanalarında yine aynı haberciliği ve televizyonculuğu yapıyor olabilirlerdi.
Değiller. Niçin?
İsmail, Hürriyet’te yetişti.
Zirveye FOX’ta çıktı.
Fatih, Doğan medyasında (şimdi Demirören) başladı, meslekte bu kanallarda pişti.
Zirveye FOX’ta erişti.
Bir düşünün!
Niçin böyle oldu?

★★★

Başta TRT ve yüzden fazla özel TV kanalı, gazete, dergide yazan, konuşan binden fazla televizyoncu gazeteci varken Binali Yıldırım niçin önce Uğur Dündar’ı seçti. Uğur, kabul etmeyince İsmail olsun dedi. Uğur da İsmail de, Binali Yıldırım’ın siyasi çizgisine muhalefet yapan ama gazeteciliklerinde özgür, bağımsız kalabilen insanlar.
Yılmaz Özdil!
Sabah’ta yetişti.
Hürriyet’te zirveye ulaştı.
Bugün SÖZCÜ’de.
Emin Çölaşan!
Milliyet’te yetişti:
Hürriyet’te zirveye çıktı.
Bugün SÖZCÜ’de.
Rahmi Turan!
Günaydın’da yetişti.
Hürriyet’de yazıyordu.
Bugün SÖZCÜ’de.
Bekir Coşkun!
Sabah’ta zirveye çıktı
Bugün SÖZCÜ’de.
Soner Yalçın!
Hürriyet’te zirveye çıktı.
Bugün SÖZCÜ’de.
Bunlar gibi 20-25 isim var en çok onlar okunuyor ve “güvenilir gazeteci” deyince onların isimleri ilk akla geliyor. Binali Yıldırım bile yüzlerce iktidar yandaşı gazeteci ve televizyoncu varken aradı, taradı İsmail’i buldu.

★★★

Bir düşünün...
Eski, köklü, zengin ailelerin sahipliğini yaptığı gazete ve TV’leri varken niçin 12 yaşındaki SÖZCÜ Türkiye’nin en çok okunan gazetesi oldu, liderliği ele geçirdi ve onlarca TV kanalı ve yılların TRT’si varken niçin FOX’ta Fatih ile İsmail’in sunduğu haberler en çok izlenen oldu?
Ben yardımcı olayım.
Tarihi özet yazayım.
Siz cevabı bulun.
2001 krizi öncesiydi.
Basında tablo şuydu:
Dinç Bilgin!
Gazeteler ve TV sahibiydi.
Bankası vardı.
Mehmet Karamehmet!
Gazete ve TV patronuydu.
Bankaları vardı.
Holding sahibiydi.
Erol Aksoy!
Gazete ve TV patronuydu.
Bankası vardı.
Holding sahibiydi.
Enver Ören.
Gazete ve TV patronuydu.
Bankası vardı.
Holding sahibiydi.
Cem Uzan.
Gazete ve TV patronuydu.
Bankaları vardı.
Holding sahibiydi.
Aydın Doğan!
Gazete ve TV patronuydu.
Bankası vardı.
Holding sahibiydi.

★★★

2001 derin ekonomik krizi patladı. Basın patronları Dinç Bilgin, Mehmet Emin Karamehmet, Cem Uzan, Erol Aksoy, Enver Ören’in bankaları battı, devlet el koydu. Aydın Doğan da bankasını sattı. Böylece 2001 ekonomik krizinin hayırlı bir meyvesi olarak Türk basını, “iktidara ve muhalefete yaranma ihtiyacı duymayan gazetecilerin sadece gazetecilik, bankacıların sadece bankacılık yapabilecekleri” ortama doğru giden önemli şansa sahip oldu. Tam bu sırada iktidara Tayyip Erdoğan geldi. Yeni Başbakan Tayyip Erdoğan’ın yapacağı tek şey; 2001 krizinin sonunda kendiliğinden gelen bu ortamı devam ettirmek ve “gazete ve TV sahipleri sadece gazetecilik ve TV yayıncılığı yapabilir başka hiçbir iş kolunda olamazlar” diyen bir yasa çıkartmaktı. Yeni Başbakan, tersini yaptı. Onun döneminde devlet bankaları yeni işadamlarına krediler açtı, onlar da TV’leri ve gazeteleri ele geçirdiler, Türk medyasının yüzde 99’u iktidar yandaşı oldu. Devlet ve belediye ihalelerini yeni gazete ve TV sahipleri alır oldular. Gazetelerde yandaş yazar ve yandaş haber patlaması yaşandı.

★★★

Bu “iktidar beslemesi basın yapısına” tepki olarak SÖZCÜ doğdu. SÖZCÜ, sadece gazetecilik yapıyor. Bankayla, holdingle, kamu ihalesiyle ilgisi bağlantısı yok. Bağımsız olduğu için okur, SÖZCÜ’ye sarıldı. FOX TV, SÖZCÜ’nün özgür çizgisini ekran gazeteciliğine taşıdı. İsmail’in iktidar adayı Binali Yıldırım için “güvenilir gazeteci” kalabileceği ortam böyle doğdu.
Yarın.
SÖZCÜ davası var.
Bir düşünün.
SÖZCÜ’ye hiç yapışmayacak çamur niçin vuruldu?