Renkli sahneler.
Şık örnekler izliyoruz.
Görsün Millet!
Gelenler afiş yaptırıyor.
Gidenin borcunu astırıyor.
Çanakkale’nin Bayramiç İlçesi’ni AKP’li Belediye yönetiyordu. Seçimi kaybetti. Yerine CHP’li aday seçildi.
Mazbatasını alır almaz; “afiş bastırdı” ve belediyenin borçlarını ilçenin meydanında, görünür yerlerde ilan tahtalarına astırdı.
Borç afişleri parçalandı.
Ne bu?
Borca kızma!
Afişini parçala!
Bu nasıl bir tepkidir?

★★★

Mesajı şu olmalı:
Giden borç aldı.
Bize de yedirdi.
Gelen de borç bulsun.
O da bize yedirsin.
Yiye- yedire belediye modeli” devam etsin. 25 yıllık AKP belediyeciliğinin özeti; “borç alıp yiye-yedire metro yapma- otobüs yenileme- su kaynağı çoğaltma, yandaş vakıflara para hortumlama belediyeciliği” olarak tarihteki yerini aldı. Ancak bir örnek daha var. Yine Çanakkale’den. Bu kez Kepez İlçesi’nden. Kepez Belediyesi’ne gelen yeni CHP’li başkan eski CHP’li başkanın “bıraktığı borçları afiş yaptırıp kentin meydanına” astı. Amacının “Şeffaf Belediyecilik Yapmak” olduğunu açıkladı.

★★★

Tamam da “şeffaf denilen ve hepimizin görmek istediği belediyecilik borç afişi astırma şovuyla” mı sınırlı kalacak?
Giden bol borç aldı.
Yol yaptı.
Su getirdi.
Metro hattı döşetti.
Otobüsleri yeniledi.
Ne diyeceksiniz?
Yol yaparken, su getirirken, otobüsleri yenilerken, metro hattı döşerken, yoksulu koruyorum adı altında yandaş vakıflara para aktarırken kime ne kadar avanta yedirildi, bunu bulmayacak; asıl afiş yapılması gerekeni yapmayacak mısınız?
Kaldı ki!
Eski belediye yönetiminden belediye kasasına “iş yapılıyor” görüntüsü altına gizlenerek döşenmiş hortumları bulmak “şeffaf belediyeciliğe” geçildiğinin yeterli göstergesi olamaz. Şeffaflıktan borç (özellikle dış borç) almadan “denk bütçeli belediyecilik” beklenir. Şeffaflığın altın kapısı, “borçsuz belediye” ile aralanır.

★★★

Şimdi gözler.
Pazartesi gününde!
YSK, İstanbul’da Ekrem İmamoğlu’nun mazbatası üzerinde yaratılan şüpheleri “hukukun altın terazisinde” tartacak. (İnşallah). Böylece Türkiye’nin “büyük şehirlerinde iktidar alternatifi belediye yönetim modeli” eksiksiz uygulamaya girecek.
O zaman  “Hesap” diyeceğiz.
Şeffaf Belediyecilik:
Hesap verebilmektir!

KALEMİN GÖR DEDİĞİ

Su ve ekmek hakkı için!


Ekrem İmamoğlu bilgili, deneyimli, dürüst geniş bir uzman kadro kurduğunu; “gelir-gider dengesini uçuruma dönüştürmeden ve belediyeyi batağa sürüklemeden” halka verdiği sözleri yerine getireceğini açıklamıştı. Dolasıyla “su fiyatında indirim ve belediye pidesi fiyatının aynı tutulmasının belediye bütçesine getireceği parasal yükün” mutlaka bir hesabı-kitabı, kaynağı vardır. Ekrem İmamoğlu, Belediye’den vakıflara ve itibarını yitirmiş gazetelere ilan yoluyla akıtılan paraların inceleneceğini de söylemişti ancak hesaplara erişim engeli geldi. Ne diyelim: Yeme, yedirme, yemleme, ihsan, atiye, koruma, kollama, karakteri icabı direniyor.