Bugün, 19 Mayıs; “Emperyalist saldırganlığın vatan toprağından atılıp temizlenmesi ve egemenliğin bir kişiden, bir aileden, halifeden alınıp kayıtsız şartsız millete verilmesi” için atılan adımın ilk günüdür. Mustafa Kemal, 1919 senesi Mayıs’ın 19’uncu günü Samsun’a ayak bastığında cumhuriyet devriminin başlayacağı umudunu taşıyordu.
Halkın önünde durdu.
Bir adım değil.
İki adım değil.
Üç adım değil.
1000 adım önünde.
Devrimin bu huyu var: Önderini, 1000 adım önünde gidenden seçer. Seçti.
Ve devrim gerçekleşti.
100 yıl önceydi.

★★★

Uluç Gürkan, çok seçkin bir dikkatle ve emekle binlerce kaynağı yeniden gözden geçirerek, “Atatürk’ün izinde Türkiye Dünyayı Değiştirecektir” adlı bir kitap yazdı.
Yeni yayınlandı.
Uluç Gürkan’ın kitabı, “Bir liderin öncülüğünde bir yıkık ülkenin, bir gecede 1000 yıllık adımı” hangi çetin süreçlerden geçerek attığını anlatmanın ötesinde Türkiye’nin “yeni bir çağdaş uygarlık yürüyüşünü başlatma gücünü yine 1000 adımlı atabileceğini” belgelerle yazıyor.
Okumanızı öneririm.

★★★

Bir gecede 1000 adımlı devrimin” üzerinden 100 yıl geçti. Böyle bir eşi bulunmaz devrimi yapmış Türkiye’de bugün şu yapı var:
Güçler tek kişide toplandı.
Kuvvetler ayrımı kalktı.
Hukuk iktidarın emrine girdi.
Egemenlik tek kişiye verildi.
Bu yapıyı değiştirecek, yani “karşı devrimin karşı devrimini” yine kendi halkına dayanarak gerçekleştirecek 19 Mayıs 1919 rüzgarı, 100 yıl sonra bugün yeniden esiyor. Bu rüzgar etkisini, güçlü bir şekilde 31 Mart seçimlerinde büyük kentlerde gösterdi. Ve hızla Orta Anadolu ve Kuzey Anadolu dahil bütün ülkeyi etkisi altına aldı.
Bugün 19 Mayıs.
Yeniden esiyor.
100 yıl önceki rüzgar.
“Hukukun, talimat hukuku olmaktan çıkıp yeniden hukukun üstünlüğüne geçildiği, kuvvetler ayrılığı ilkesini yeniden güçlendiren, dini siyasete alet etmeyi tamamen silip bitiren, gerçekten tam bağımsızlığa sarılan, dış borç bulup yemeyen, dış borçla kalkınma olmayacağı gerçeğini anlamış, çok çalışan, çok üretip çok biriktiren, tarımını ileri teknoloji ile birleştirmiş, eşit gelir dağılımını gerçekleştirmiş, seçimle gelenin seçimle gönderildiği, yeniden yurtta sulh cihanda sulh diyen” yurttaşlar ülkesi Türkiye!

★★★

Bugün 19 Mayıs!
Umuttan esiyor.
Yine aynı rüzgar!

KALEMİN GÖR DEDİĞİ

Bu kez de “Venezuela Sarraf’ımız” doğabilir!


CHP Milletvekili Utku Çakırözer, “Venezuela ile Türkiye arasında imzalanan 1282 sayfalık anlaşmadan” söz etti. Venezuela Cumhurbaşkanı Türkiye’ye geldi, Türk Cumhurbaşkanı oraya gitti, fakat 1282 sayfalık (ortalama 5 kitap hacminde) anlaşma “video-konferans” yoluyla imzalandı. Evet, evet yanlış okumadınız “video konferans” yoluyla imzalanan bu kadar yüksek sayfalı anlaşma dünyada ilk oluyor. Meclis Dışişleri Komisyonu’nda yapılan görüşme oturumunda Utku Çakırözer, “İran ile yaptığımız anlaşmayla doğan karışlıklı ticaretten bir Sarraf çıktı ve Devlet Bankası Genel Müdür Yardımcımızı ABD’de hapse götüren olaylar yaşadık. Şimdi Venezuela ile yapılan bu “video-konferans anlaşmadan” yeni Sarrafların çıkmaması için dikkatli olunması gerektiğini” hatırlattı. Venezuela-Türkiye ticaretinde büyük bir sıçrama yaşanıyor. 2017 yılında sadece 154 milyon dolar olan toplam ticaret 2018 yılında 1 milyar 120 milyon dolara çıktı. Venezuela’dan 1 milyar dolar ithalat yapıyoruz. Altın ve değerli madenler alıyoruz. Sadece 120 milyon dolarlık ihracatımız var. Son bir yıl içinde özel Türk şirketleri ile özel Türk holdinglerinin özel uçakları, Venezuela’ya gidiş gelişlerini çok artırdılar. Rıza Sarraf döneminde de özel uçaklar “altın getirip götürmekte” kullanılmıştı.