Seçimlerden sonra yaşadığımız “umut veren ve yenilenme isteyen tablo” hem iktidar kanadında ve hem de muhalefette “eski huyları atalım... Yeni davranışlar bina edelim...” arayışını başlattı.
Siz de görüyorsunuz.
İktidar sancı yaşıyor!
İçinden hamile kaldı.
Yeni partiler doğuracağı ısrarla yazılıp söyleniyor. Çöküşe ve bitişe gidiyorlar. Bunu önlemek için öz eleştiri yapmaya başladılar. Satır aralarında ve kurdukları cümlelerin kıyısında köşesinde şu tür öz eleştiriyi yapmaya başladıklarını okuyorum:
İtaat esiri olduk.
Tek adama kul olduk.
Bu huyu değiştirelim.
Sadakat esiri olduk.
Bu huyu da değiştirelim.
Lidere aşırı bağlandık.
Ubudiyet esiri olduk.
Bu huyu da değiştirelim.
Tarikkatdaş esiri olduk.
Bu huy da zarar verdi.
Ülkede kör topal bir demokrasi vardı, bu zararlı huylar demokrasiyi de yok ettiği gibi kadrolarımızda “itiraz ve tartışma kültürünü de ortadan kaldırdığı” için içimizden bu yapıyı ranta, zenginliğe, devletten ve belediyelerden beslenen avantacılığa dönüştüren müptezeller çıktı. İçimizdeki müptezeller yüzünden 17 yıllın sonunda iktidar partisi çöküşe geçti.
Öz eleştiri özetle böyle!
İzleyelim.
Demokrasiyi ve hukuku arka plana iten, devlet ve belediye kaynaklarından beslenen avantacı müptezelliği huy haline getiren bu davranış kalıbını iktidar partisi gerçekten değiştirmek istiyor mu görelim.
Ya değiştirecek.
Ya iyice çökecek.

★★★

Muhalefet, daha doğrusu 10 büyük şehrin belediyesine seçimle gelen yeniler ise “eski huyları kökünden değiştirmek” arayışına girdiler.
Eski huylar.
O yıkılası huylar!
Görenler, yaşayanlar bilir: Seçim sonrası “Halkçı Belediyecilik” diye başlanır. Makam araçları iptal edilir, binilmez. Halkla kol kola, el ele yürünür. Başlangıçta belediye parası yenmez, yedirilmez. Bir yıl geçtikten sonra iptal edilen makam araçları yerine lüks makam araçları alınır. Belediye otoparkları ile esnaftan toplanan haraçlar Dodge kamyonetlerle başkanlık odalarına taşınır, belediyedeki işine gelmeden maaş alanların sayısı artar. Bu gözler neler gördü: Belediye temizlik işçisi, maaşının yarısını ve çöpçü elbisesini verdiği birini yerine çalıştırıp kendisi kahvede taş oynarken belediye başkanı tarafından bizzat basılmıştı. Bunu bile yaşamıştık.

★★★

Can kolay çıkar.
Huy zor değişir.
Ama bu kez umut veren işaretler var. Yeni seçilen belediye başkanları, “Liyakat huyu edineceğiz, ehliyet huyu, çalışkanlık huyu, yüksek ahlak huyu, israf bataklıklarını kurutma huyu” bina edeceğiz diyorlar. Belediye kadrolarını liyakat- ehliyet- çalışkanlık- yüksek ahlak kriterlerine göre seçilmiş, dürüst, namuslu insanlarla oluşturacaklarını söylüyorlar.
Hukuka bağlılık huyu.
İleri demokrasi huyu.
Şeffaf yönetim huyu.
Belediye parasını yememe ve yandaşlara yedirmeme huyunu uygulamaya geçireceklerinin altını kalın çizgilerle çizerek özellikle İstanbul’un yeni belediye başkanı Ekrem İmamoğlu’nun ağzından ifade ediyorlar. Ankara’nın yeni seçilmiş Belediye Başkanı Mansur Yavaş ise yeni huy kalıplarının kökleşmesine alt yapı hazırlasın diye “ortak aklın kent yönetiminde etkinliğini” sağlayacak Kent Konseyi toplanacağını açıkladı.

★★★

Sihirli değnek yok.
Olamaz.
Akla, bilme aykırı.
Yeni seçilmiş belediye başkanlarının, eski kirli huyları sihirli bir kerametle, emirle, yasayla birden bire değiştirebilmelerini beklemiyoruz.
İyi başlangıç.
Ve devamlılık.
Ve işleyebilir bir “huy değiştirme modeli” görmek isteriz.
İktidar olma fırsatı!
Karınca hızıyla gelir.
Yıldırım hızıyla kaçar.