IMF seviciler, kapısına gidin, başvurun diyorlardı. Hayal kırıklığına uğramış, çırpınıyorlardı.

Anlaşma yapın.

Yeni reçete yazsın.

Bize garantör olsun. Dünya para babalarından taze borçlar akıp gelsin. Aksi halde bu derin ekonomik krizden kurtulamayız diye devam ediyorlardı.

Boşa konuştular.

IMF defteri açılmadı.

Fakat şu oldu:

Çatlasın IMF!

Yazıldı yerli reçete!

Ekonomik krizin yükü; 1962’de, 1978’de, 1980’de, 1994 ve 2001’de yaşandığı gibi yine çalışanın, dar gelirlinin, enflasyona karşı direnecek ve kendi sattığı malın (emek de bir maldır) fiyatını yükseltemeyen kesimlerin sırtına bindi.

Adı konulmadı.

Yerli reçete uygulanıyor.

★★★

İster IMF yazsın, ister yerli ekonomistlerin beyninden çıksın bütün kemer sıkma reçetelerinde yük, emeğe, emekçiye, yoksula, sabit gelirliye, işsize biner.

Şu anda onu yaşıyoruz.

Vergiler zaten çok yüksek.

Zamlar da yüksek geliyor.

Yoksulluk da artıyor.

İktidar sözcüleri, “İşsizlik var, olabilir. Her öğrenci üniversiteyi bitirdiği zaman iş sahibi olacak diye de bir şey yok” diyerek asılında “yerli reçete uygulandığını” kabul ediyorlar.

Anlayan, anlasın!

Anlamayana anlatsın!

Reçetenin uygulandığı dönemde işsizlikten, zamlardan, vergilerden, yoksulluktan, yoksul sayısının artmasından yakınmanın bir faydası olmayacağını herkesin kafasına sokmasını istiyorlar.

★★★

Reçete zorluyor:

Benzin 7 TL’yi aştı.

60 litrelik depoyu doldurunca bunun 207 TL’si vergi.

Elektriğe zamlar geldi.

Doğal gaz fiyatı yükseldi.

İktidarın eli mahkum.

Bunlar devam edecek.

Batan şirketler kurtarılacak.

2001 krizinde de aynısı olmuştu. IMF reçetesi batan şirketleri ve bankaları kurtarmak üzerine yazılmıştı. Hatırlayın. 1 dolar, eski parayla 625 TL’den 1 milyon 470 bin TL’ye fırlamış, Merkez Bankası’ndan 1 günde 7.6 milyar dolar çekilmiş, gecelik faizler yüzde 250’ye fırlamış, bankalardaki batık (cerahatli) kredilerin tutarı 46 milyar doları aşmış, 22 banka batık olmuştu. ABD’den Kemal Derviş, arkasına Dünya Bankası desteğini ve eline IMF reçetesini alıp gelmiş, kemerler sıkılmış, batık bankaların yükünü devlet üstlenmiş, özel şirketler kurtarılmıştı.

Benzer durumu yaşıyoruz.

Batık kredi miktarı şişiyor.

Ön sırada; inşaat şirketleri ile enerji şirketleri var. BDDK kararıyla, 13 Eylül itibarıyla bankalardaki 124.6 milyar liralık batık kredilere 46 milyar TL daha eklendi ve toplam batık miktarı 170 milyar TL’ye çıktı. Böylece 3 büyük enerji şirketi ile 5 büyük inşaat şirketinin borçları; halkın tükettiği ürünlere (doğal gaz- elektrik- benzin) yapılan zamlarla ve işsizlik fonundan kamu banaklarına aktarılan kaynakla kapatma sürecine girildi.

★★★

Kıskansın IMF!

Çatlasın IMF seviciler!

Uygulanıyor yerli reçete!

Geçmişte 1962’de, 1978’de, 1980’de, 1994’te ve 2001’de IMF reçetelerini uygulayarak ekonomik krizden kurtulmaya çalışan bütün iktidar partileri sandıkta büyük darbe yediler.

Reçete değişebilir!

Etkisi aynıdır!