Kuşkusuz, “Futbol sadece futbol değildir” diyenler haklılar. Bizim milli takımın kaptanına İzlanda’da densizin biri şakaya getirerek “fırça terbiyesizliği” yaptı. Bizim seyircimiz de Konya’da milli maç başlarken Fransız milli marşını ıslıklayarak “milli marş terbiyesizliği” yaptı. Futbolun içinde “hor görmeler” var ve tüm iyi niyetli çabalara rağmen silinip atılamıyor.
İyi yanı.
Hor gören kaybediyor.
Fransız milli marşını ıslıkladık, biz kaybettik. Türk Milli takımı oyuncularını hava meydanında 4 saat bekleten İzlanda kaybetti.
Kazanan biz olduk.

★★★

Bütün Türkiye, futbol ile ilgilenmeyenler bile, hor görmeye karşı kenetlendi.
Kamçılandık.
Birleşme enerjisi tetiklendi.
Milli takımın oyuncuları, değerli olduklarını gösterip, ispatlamak enerjisiyle doldular. (Bu yazı dün gece oynan milli maçtan 8 saat önce yazıldı) Önümüzdeki maçlara da bu enerji yansıyacaktır. Bu açıdan “fırça terbiyesizliği” gelir geçer.
“Mektup terbiyesizliği” kalır.
Yapıştı kaldı.
ABD Savunma Bakanlığı’nın, basını aracı yaparak gönderdiği “Shanahan Mektubu” içeriğindeki  “F-35 terbiyesizliğine” sessizlik, dilsizlik, sağırlık ve körlük hakim oldu.

★★★

5 gün geçti.
Cumhurbaşkanı da...
Milli Savunma Bakanı da...
Dışişleri Bakanı da...
Derin sessizlik!
Oysa sertti mektup!
Türkiye’yi hor görüyordu.
Sanki “Türkiye ABD’nin uydusu olmuştu” ve ABD uydusu bir ülkeye emir yağdırıyor, şunu şöyle yap, füzeyi ondan alma benden al buyuruyordu. F-35 savaş uçağını kullanabilme eğitimi almaya gitmiş savaş pilotlarımızı da geri göndereceklerini açıkladı.
Düşünün!
Bizim savaş pilotları.
O anda ne hissetiler!

★★★

ABD, tarihte de aynı tür mektup terbiyesizliği yapmıştı. 55 yıl önce; 1964 yılında, tesadüf yine haziran ayında, “İkinci Johnson Mektubu” gönderip, kaba, sert, küstah, emredici üslupla “Kıbrıs’a asker çıkartırsanız karşılığını ambargo olarak gösterir, ekonominizi çökertir, elinizdeki ABD üretimi silahları kullandırmaz, NATO üyesi olmanıza rağmen Rusya size saldırırsa sizi savunmayız” demişlerdi. O sırada Başbakan İsmet İnönü idi ve bu terbiyesiz, küstah, hor gören mektuba “yeni bir dünya kurulur” diye cevabını hiç beklemeden verdi.

★★★

55 yıl sonra!
Türkiye yine dışlanıyor!
Terbiyesizce aşağılandı.
NATO içinde güvenilmez bir müttefik olarak dışlanma sürecine sokuldu ülkemiz. Bu son mektupla ABD, Türkiye’yi NATO’nun hava savunma sisteminden atmakla tehdit etti, ediyor.
Bizi yönetenler ise susuyor.
Gerçekte nereye gidiyoruz?
Stratejik karar aldık.
NATO’dan mı çıkıyoruz?
Biz Ortadoğu’da ve dünyada “Tam Bağımsız Türkiye olabilmeyi” hem ABD’den, hem Rusya’dan “füze alarak” nasıl koruyacağız? “Yeni Dünya Düzeninin” biz neresinde nasıl yer alacağız?
Halkın bilme hakkı var.