Füzeler gelmeyecek, oy almak için dikleniyormuş gibi rol yapıyor, göreceksiniz ABD’ye boyun eğecek diyenler yanıldı. Gelecek diyenler haklı çıktı. Dün bütün ülke yediden yetmişe S-400 aldık diye sevince boğulduk.
Etrafımız düşman dolu!
Coğrafyamız bataklık.
Mecburuz!
Savunma Bakanımız, ABD füzesi Patriot alma görüşmelerinin de sürdüğünü açıkladı.
Patriot da alacağız.
ABD ve diğer NATO ülkeleri Yunanistan, Fransa, Almanya, İtalya, İngiltere bize saldırırsa Rus yapımı S-400’lerle ülkemizi koruyacağız. Rusya bize saldırırsa ABD yapımı Patriot’larla karşılık vereceğiz.
Füzeler çok pahalı.
Çok çalışıp üreteceğiz.
Ucuza satacağız.
Döviz kazanacağız.
Füze paralarını ödeyeceğiz.
Ödemek zorundayız.

★★★

ABD’den borç bulalım.
Rusya’ya füze siparişi.
Londra’dan borç isteyelim.
ABD’ye füze siparişi.
Bunun sonu yok.
Biz çok çalışmaya ve kemer sıkmaya ve füzeler için döviz denkleştirmeye mahkumuz. Ayrıca vermiyoruz diyorlar ama dövizi görünce veriler, F-35’ler için de çok çalışıp, çok üretip, az yemeye mecburuz.
Çalışacak iş bulmak!
Yeni işyerleri yaratmak.
Zor biliyorum!
Bir soru aklıma geliyor.
S-400 füzelerini almış olma sevincimize de limon sıkmak istemiyorum ama aklıma gelen soruyu da sormak istiyorum:
NATO üyeliğimizin bize verdiği “savunma hakkımızı” akıllıca kullanarak S-400’leri ve Patriot’ları almadan güvenliğimizi ve bekamızı kurtaramaz mıydık?

★★★

Her isteneni yaptık.
Kore’ye asker gönderdik.
Tam bağımsızlığı eğdik.
1952’de NATO’ya girdik.
Soğuk savaş dönemiydi.
Ekonomimizi ve milli gelirimizi çok aşan boyutlarda NATO planları uyarınca büyük bir ordu besledik. Eğitime, sağlığa, sanayileşmeye, tarımda teknolojik sıçrama yapmaya daha az para ayırıp bütçemizin en büyük payını uzun yıllar ordumuza harcadık. Bunun karşılığı olarak NATO bize “senin düşmanın benim düşmanımdır” diyebilme hakkı sunuyordu. NATO sözleşmesinin 5’inci maddesi üye ülkelerden birine silahlı saldırı, bütün NATO ülkelerine yapılmış sayılır diyor. Bu madde yürürlükte ve biz NATO üyesi ülkeyiz.

★★★

Nitekim bu madde bizim için de işledi. Hatırlayacaksınız Suriye’de iç savaş patlak verdi. Biz ABD’nin yanında yer aldık, iktidarımız Suriye’de Esad Rejimine karşı tavır koydu. Adamların camilerinde namaz kılacağız türünden pahalı laflar ettiler. Esad Rejiminin füzelerle Türkiye’yi vuracağı tehlikesi doğdu. NATO’nun 5. maddeyi çalıştırarak bizi korumasını istedik.
NATO 3 koldan yetişti.
Almanya’dan.
İtalya’dan.
Hollanda’dan.
3 NATO üyesi ülke Patriot bataryaları ve onları kullanacak eğitimli askeri personelle “Türkiye demek biz demek” diye geldiler. Esad’ın Türkiye’ye füze atmayacağı ortaya çıkınca da çekip gittiler.

★★★

Böyle bir deneme yaşadık.
Bizim iktidar ve devlet adamları, diplomatlarımız, NATO’yu yakından tanıma imkanı bulmuş emekli generallerimiz, muhalefet partilerimiz; NATO için 1952 yılından bu yana büyük özveriye katlanmış Türk halkı düşman saldırısına uğrarsa bütün NATO ülkeleri saldırıya uğramış sayılır, bu yüzden bizim füzelere para yatırmamıza gerek yok demediler.
Acayip füze sevici olduk!
Rusya’dan S-400.
ABD’den Patriot.
Üç tarafımız denizle, dört tarafımız düşmanla sarılı. ABD de bize saldırabilir. Rusya da Boğazları yeniden isteyebilir. Dostumuz yok. Hiç kimseye güvenemeyiz. Niçin dostumuz yok, bunu hiç düşünmeyelim.
Daha çok çalışalım!
Daha azla yetinelim!
Füze parası!
Alın yazısı!