Ne zaman İŞKUR kapısı önünde uzayan “işsizler kuyruğu” görsem aklıma o şiir gelir.
“Gündeliğim artar mı?” diye düşündü 20 yaşında.
“Babam ellisinde öldü,
ben de böyle tez mi öleceğim?”
diye düşündü
21 yaşındayken.
“İşsiz kalırsam” diye düşündü
22 yaşında. “İşsiz kalırsam” diye düşündü
23 yaşında. “İşsiz kalırsam” diye düşündü
24 yaşında.
Ve zaman zaman işsiz kalarak
“İşsiz kalırsam” diye düşündü
50 yaşına kadar.
51 yaşında “İhtiyarladım” dedi.
“babamdan bir yıl fazla yaşadım.”
Şimdi 52 yaşındadır.
İşsizdir.”
(Nazım Hikmet. Memleketimden İnsan Manzaraları)

★★★

2019’a da “uzayan işsiz kuyrukları” ile girdik. Ekonomi daralıyor. İmalat sanayi tespih böceği gibi içine büzüldü. İşsiz kalanlar işsizlik maaşı alabilmek için İŞKUR kapısı önünde uzun kuyruklar oluşturuyorlar.
Kaçınılmazdır.
Ekonomide daralmalar.
Büzülmeler, küçülmeler.
Krizin bunalıma dönüşmesi belirtileri, “İşsiz kalırsam” korkusunu tetikler, ateşler, manevi acıya dönüştürür. Her an işveren, krize ve daralmaya karşı direnme gücünü kullanabilir ve “çalıştırdığı işçi sayısını azaltabilir” azaltıyor. Aynı işveren “yükselen enflasyona” karşı da direnebilmek için ürettiği malın fiyatını artırabilirse; tekel kurar, kartel kurar hemen arttırır ve “saat ücreti yüksek işçiyi işten atıp, yerine asgari ücretle yeni işçi” alabilir, alıyor.

★★★

İki resim ortaya çıktı.
Direnemeyenler.
Yani kaybedenler.
Direnenler.
Yani savaşabilenler.
İşsizler, işçiler, memurlar, emekliler “krize ve enflasyona karşı” direnme gücü en az olanlardır. İşsizin işsizlik maaşı, asgari ücretlinin, memurun, işçinin emeklinin aylığı, kriz ve yüksek enflasyon karışışında erir.
Onlar hep kaybederler.
2019’a yenilerek girdiler.
Ürettiği ya da alıp sattığı malın fiyatını artırma gücü olanlar, devletin yüksek makam koltuğunda oturanlar, faizle geçinenler, vergi kaçırabilenler, kurla, altınla, borsa ile oynayabilenler derinleşen krize ve çift haneli oranda çakılıp kalan enflasyona karşı savaşırlar, kazanırlar.
Enflasyon:
Yüzde 20.3 yazar.
Köprü sahibidir.
Yüzde 45 zam koyar.
Çimento fabrikası vardır.
Diğerleriyle anlaşır.
Çimento karteli kurar.
Çimentoya yüzde 37 fiyat artışı koyar. Cumhurbaşkanıdır. Maaşı zaten yüksektir. Üstüne yüzde 26 koyar. Cumhurbaşkanı yardımcısıdır, bakandır, bakan yardımcısıdır “maaşına çift dikiş” atar.

KALEMİN GÖR DEDİĞİ

Doğu Anadolu’dan bir anket!


Siyasal ve Sosyal Araştırmalar Merkezi’nin (SAMER) araştırmasına göre, Doğu ve Güneydoğu Anadolu’da işsizlik bütün sorunların önüne geçti. SAMER’in yaptığı ankette; “Sizce Türkiye’nin en büyük sorunu nedir?” sorusu soruldu. Yüzde 46.3’lük kesim “ekonomi ve işsizlik” diye yanıt verdi. “Kürt sorunu” diyenler yüzde 16.4’te kaldı.