Laf kalabalığına boğmayayım, kestirmeden kısaca yazayım.

Attık.

Tuttuk.

Mektubu alıp gittik.

“Al başına çal” diyemedik.

“Mektubu takdim ettik.”

Fetulah’ı istedik.

Patriot verelim dediler.

Ruslar’dan uzak durun.

S-400’ü depoya koyun.

Suriyeli mültecilere şehirler, kasabalar kuracağız, onları oraya yerleştirip mutlu mesut yaşatacağız, 40 milyar dolar harcadık, AB’den 3 milyar Euro ancak alabildik diye içe propaganda yapmaya devam edin diye öğütlerini sıraladılar.

Gitti.

Gördü.

Döndü.

İkili baş başa görüşmenin devlet arşivine konulsun diye notu tutulurdu. Bu görüşmenin notu bile tutulmadı.

Beyaz Sayfa açtık!

Hepsi bu.

★★★

ABD cephesinde yeni bir durum yok. Rus cephesi pusuda.

Mektubu geri götürme gezisini allayıp, pullayıp, yağlayıp cilalayıp, “Yüzlerine çatır çatır söyledik... Sizin general payesi verdiğiniz, Apo’nun manevi oğludur dedik.  Dev şirketler ve senatörlerle buluştuk... Adamlar hayran kaldılar...” diye başarı öyküsü çıkartanlar olacaktır.

Kendin söyle!

Kendin inan!

Rahatla!

Kimseye zararı yok.

★★★

Ortadoğu’da 3 güç çatışıyor, çatıştırıyor, bölüp savaştırıyor, hakim olmaya çalışıyor.

Küresel güçler:

(ABD. Rusya. Çin.)

Bölgesel Güçler.

(Türkiye. İran. Suudi Arabistan. İsrail. Mısır.)

Yerel güçler:

(BARZANİ. PKK. PYD. YPG. IŞİD ve diğerleri.)

Türkiye Ortadoğu’da ABD ile Rusya arasında sıkıştı ve hem ABD, hem Rusya tarafından pratikte bir bölgesel güç gibi değil PYD, YPG, IŞİD ile aynı seviyede bir yerel güç düzeyine indirildi. Son toplantıda ABD’den aynı tavrı gördük. Daha Cumhurbaşkanı heyeti Türkiye’ye dönüş yolundayken ABD Savunma Bakanı Esper, “SDG ile ortaklığımız ve yardımımız sürüyor” dedi. Rusya ise SDG’ye, PYD’ye Moskova ve Petersburg’ta büro açma izni verdi.

★★★

Rusya’dan S-400 al.

2.5 milyar dolar öde.

ABD’ye git.

S-400’ü depoya koy, kutuya koy, torbaya koy densiz dayatması ile karşılaş. Onlara “sizden de Patriot alabiliriz” diye ticareti genişletme mavi boncuğu sun.

Kaça Patriot?

4.5 milyar dolara...

Bu sefer Putin başlayacak; “Patriot’u depoya koy, kutuya koy, torbaya koy...” dayatması ve kol bükmelerine...

Bu işin sonu nereye varır?

Türkiye Ortadoğu’da “caydırıcı gücü olan” ve “öp namlunun ucunu” yapmadan bir sözüyle istediğini yaptırabilen bir güçlü bölge ülkesiydi. Komşularıyla ve süper güçlerle ilişkilerini tarafsızlık ve dost çoğaltma çizgisinde üst seviyede götürüyordu. Ne oldu da Türkiye, PYD-YPG düzeyine indirilen bir yerel güç durumuna sokuldu?

★★★

Yeni narkoz:

Kendin söyle.

Kendin inan.

Rahatla!

Nereye kadar?