İstanbul Boğazı üstündeki köprü sayısı 3’e çıkmıştı. Geçen yılın haziran ayında idik. Demirel ile Özal döneminde yapılan köprüleri araç sahipleri 10 TL’ye geçiyordu. Erdoğan döneminde yapılan köprü ise 100 TL yazıyordu.
Ben sormuştum.
Sizin köprü neden pahalı?
Soran sayısı çoktu.
Verilen cevap tekti:
“Siz ne anlarsınız köprüden, duble yoldan, hızlı trenden... Siz ne anlarsınız BOT’dan...”
BOT İngilizcesiydi.
Türkçesi: YİD.
Yap-İşlet-Devret.
Tamam dedik.
Biz anlamıyoruz.
Sadece soruyoruz.
Sizin köprü neden pahalı?

★★★

Birinci Boğaziçi
Köprüsü:
(Süleyman Demirel dönemi)
Maliyet:
21.7 milyon dolar.
İkinci Boğaziçi
Köprüsü:
(Turgut Özal dönemi)
Maliyet:
125 milyon dolar.
Üçüncü Boğaziçi
Köprüsü:
(Tayyip Erdoğan dönemi)
Maliyet:
3 milyar dolar,
(Bakan açıklamıştı)
Bu tabloya göre Tayyip Erdoğan döneminde yaptırılan Yavuz Sultan Selim Köprüsü kule yüksekliği olarak Süleyman Demirel’in yaptırdığı Atatürk Köprüsü’nden 3 kat, uzunluk olarak 1.3 kat, genişlik olarak (biri 6 şeritli, diğeri on şeritli) 1.6 kat büyük fakat fiyat olarak 143 kat fazla. Demirel, köprüyü toplanan vergilerden karşılayarak devlete yaptırdı. Yani devlet kendi köprüsünü yerli ve yabancı inşaat şirketlerine kendisi yaptırdı. Maliyeti halktan topladığı vergiden karşıladı. Tayyip Erdoğan döneminde ise köprü BOT dedikleri; dış borç bulan yabancı ve yerli şirketlere Hazine parasıyla “geçiş garantisi de vererek” yaptırıldı. Tayyip Erdoğan döneminde 1 köprüye harcanan parayla Süleyman Demirel döneminde 143 Boğaziçi köprüsü yapabilir durumu böyle ortaya çıktı.

★★★

Hafif ticari araç (2. sınıf da deniliyor) sahiplerinin ucuz olan Özal köprüsünden geçmeleri yasaklanmıştı. Pahalıya mal olduğu için geçişi pahalı tutulan Erdoğan dönemi köprüsünden geçiş sayısını artırmak için “yasakla talep kışkırtma yolu” seçilmişti. Habersiz olan ya da “nasıl olsa affedilir” diye düşünüp “yasağı delen” sürücülerin sayısı yüz binleri bulmuş, araç başına yazılan cezalar da 50 bin liradan 200 bin liraya kadar çıkmıştı.
Araç sahipleri kızgındı.
Mart ayında seçim var.
Oylar kaçabilirdi.
Af geldi.
Dün Özal’ın köprüsü için konulmuş hafif ticari araç yasağı da tamamen kaldırıldı. Ticari araç sahipleri çok sevindi.
Soru sayısı 3’e çıktı.
1- Sizin köprü neden pahalı?
2- Özal’ın köprüsünü oy avlama kumbarasına çeviriyorsunuz da Erdoğan dönemi köprüsünün fiyatını niçin indiremiyorsunuz?
3- Erdoğan dönemi köprüsü dışarıdan bulunan borç para ile yapıldığı için acaba yılda kaç milyon dolar borç faizi ödemekteyiz?

KALEMİN GÖR DEDİĞİ

Ne umduk! Ne bulduk!


Suriye sınırındaki mayınlar temizlenecekti. GAP’ın devamı olarak yeni “sulama projeleri” ile Türkiye, Irak, Suriye, İran, Ürdün ve Lübnan’a “birlikte üretme ve paylaşma” eli uzatacaktı. Barış içinde birlikte kalkınmayı biz suyla ve yetişmiş insan becerisiyle getirecektik. Ve Türkiye bu ülkelere demokrasi de öğretecekti. Bugün Suriye’ye barışı getirmek için Mehmetçik’in IŞİD’i temizlemekle görevlendirildiği söyleniyor. Emekli Tuğgeneral Nejat Eslen dün şunları yazdı: “Trump öyle istiyor diye Suriye’nin derinliklerinde IŞİD’e karşı niye savaşalım ki?”