Dün mahkememiz vardı. Savcılar benim 10 yıla kadar hapsimi istiyorlardı. Karar bekliyorduk. Savunmalarımızı yaptık. Mahkeme başkanı ve diğer iki yargıç üye sanki bu kez bizi anladılar. Yani bende böyle bir duygu kaldı. Dilerim aynı duygu 4 Eylül’e ertelenen mahkeme gününde de devam eder.
Ben uzun konuştum.
Avukatlarımız kısa.
Erteleme istediler.
Biz sanıklar ve bize manevi destek sunmak için gelen konuklarla mahkeme salonundan hep birlikte çıktık. Çağlayan Adalet Sarayı’nın ana kapısının önünden dağıldık. Orta yaşlı, güleç yüzlü, dost-arkadaş-kardeş bakışlı biri yanıma geldi. Duruşmada sizi dinledim, memnun oldum dedi, cebime gazete kupürü olduğu belli iki yazı koydu. Kimsiniz, “beyefendi...” demeden uzaklaştı gitti.
Eve geldim.
Ceketimin cebini boşaltırken o iki yazı da çıktı. Gazeteden dikkatlice kesilmiş, saklanmış 2 yazı. Baktım benim daha önceki yıllarda yazdığım yazılar. Birinin başlığı “Adalet varsa rezalet yoktur” diğerinin başlığı “Adalet Müm’inin kaybolmuş malıdır”
Bu 2 yazıyı kısalttım.
Birbiri içinde erittim.
Yeni bir yazı yaptım.
Size sunuyorum:

★★★

Adalet varsa rezalet yoktur.
(Türk Atalar sözü)
Bir ülke yalnız adaletle ebedi olur, adaletsizlikle yıkılır.
(Alman Atalar sözü)
Adaletsiz ülke güneşsiz dünyaya benzer.
(Arap Atalar sözü)
Kanunların değeri, hakimlerin değeriyle ölçülür.
(Fransız Atalar sözü)
Adaletsiz bir ülke, mezbahadan farksızdır.
(Çek Atalar sözü)
Adaletsizliği işleyen, çekenden daha sefildir.
(İnsanlığın Atalar sözü)
Bir saatlik adalet, bin saatlik ibadetten hayırlıdır.
(Hz. Muhammed)
Harcı adalet olmayan bir toplumun binası çürüktür.
Küçük bir sarsıntı ile yıkılır.
(Laedri)
Zulüm avludan girince adalet bacadan çıkar.
(Kaşgarlı Mahmut)
Adalet ilkin devletten gelmelidir.
(Aristoteles)
Allah, kullarının suçlarını örter fakat sonradan adalet adına cezalandırır.
(Mevlana)
Bütün dinler adalette birleşir.
(Con Way)
Adaletin gecikmesi, adaletsizliktir.
(Landor)
Adalet kutup yıldızı gibi yerinde durur ve geri kalan her şey onun etrafında döner.
(Konfüçyüs)
Adalet kainatın ruhudur.
(Ömer Hayyam)
Gökyüzü kafana düşse de sen yine adaletten şaşma
(W. Watson)
Ulusların karşı koyamayacağı tek kuvvet adalettir.
(İsmail Hami Danişment)
Adalet, Mü’minin kaybolmuş malıdır, nerde bulsa alır.
(Hz. Muhammed)

★★★

Eğer bir memleket halkının Adalete inanmaz hale geldiği görülürse artık o rejim, o idare sistemi mahkum olmuş, çürümüş demektir. Yıkılacak, çökecektir. Bir milletin ordusu bozuk olabilir, harbe girmedikçe bu hal meydana çıkmaz. Maarifi (eğitim sistemi) bozuk olabilir, bunun acısı da ancak aradan bir nesillik (70-80 yıl) zaman geçince kendini gösterir. Bir ülkenin iktisadiyatı (ekonomi yönetimi) bozuksa millet uzun seneler süren bir sefalet içinde sürüklenir, gider. Amma bir memlekette (ülkede) Adalet bozulursa, halk Adalete inanmamaya başlarsa, herkes hakkını kendi aramaya kalkar ve o cemiyet (toplum) ani olarak batar, dağılır. Dünyada Adliyeciler (hakimler-savcılar-polisler) kadar beşerin (konuşan canlı insanların) acılarını damla damla içine doldurmuş, yudum yudum içmiş kim var? İşte bunun için Hakim olmak biraz olsun ilahlaşmak, beşerden uzaklaşıp Allah’a yaklaşmaktır. Hakim mesleği, öyle bir vazife ki, tahdit edilmiş (sınırlanmış) menfaatlerin (çıkarların) müteyakkız (uyanmış-uyanık) bir hamisi (sahip çıkanı) zülüm, cebir ve hilenin yorulmak bilmez düşmanıdır. Çok iyi bir Hakim vasfını veren ne koltuk ne de kürktür. İlim ve
dürüstidir (doğruluktur), fazilet aşkı ve Adalet gayretidir.
(69 yıl önce Türkiye’de yazılmış Adalet Antolojisi’nin yazarı H.Hasan Basri Erk)