Geçmişten bir manzara:
Eski Ramazan aylarında Tayyip Erdoğan, İstanbul’da fakirlerin yaşadığı semtlere gider. Yer sofrasında bağdaş kurar. İftarını açardı.
TV’lere haber verilir.
Kameralar “iftar sofrasına odaklanır” bütün Türkiye ilgiyle izlerdi.
Hem dini bütün.
Hem yoksulun yanında. 

★★★

Bugünden bir manzara:
Ramazan ayının ilk haftasında bu kez Ekrem İmamoğlu İstanbul’da yoksul ve orta gelirli ailelerin yaşadığı Sultanbeyli ve Eyüp semtlerine gitti. Ramazanın ilk günü Sultanbeyli’deydi ve üçüncü günü de Eyüp’de iftarını açtı.
Yine TV’lere haber verildi.
Hem dine saygılı.
Hem yoksulun yanında.
Kameralar yine “iftar sofrasına” odaklandı. Bütün Türkiye, artan bir ilgiyle Ekrem İmamoğlu’nu izledi.

★★★

Başka bir manzara:
Ekrem İmamoğlu’nun Eyüp’te bir yoksul ailenin iftar sofrasına katılıp “dualarla ve ilaveten  birliği, beraberliği, demokrasiyi savunan ve her şeyin güzel olacağı sözünü veren” yayın TV ekranlarından akıp geçerken aynı saatlerde Ankara’da Tayyip Erdoğan tüccar ve işadamlarının temsilcisi Ticaret Odası’nın salonunda iftarını açtı.
TV’ler çağrılmıştı.
Kameralar hazırdı.
Son 15 yıldır yaptıkları gibi 18 TV kanalı aynı anda canlı yayına geçildi.
Erdoğan, aynı lafları söyledi.
İlgi çok çok azalmıştı. 

★★★

Değişik bir manzara:
Ertesi gün Türk Lirası değer kaybetme hızını artırdı. 1 Dolar 6.25 TL’yi buldu. Merkez Bankası devreye girdi. Yetmedi devlet bankaları 1 milyar dolar satıp, yükselen doları geriletmeye çalıştılar.
Uzmanlar yoruma başladı.
“Güven yitip gitti” dediler.
“Hukuk yara aldı” dediler.
Yatırımcı kaçıyor.
Dolar bazında en yüksek faizi Türkiye ödemesine rağmen yine de dış borç bulmakta zorlanıyor. Büyük bir dış sömürü altındayız. Halk fakirleşiyor ve Türk lirası, dünyada Arjantin parası hariç bütün paralara karşı değer kaybediyor. Büyüme eksiye dönüyor. Devletin topladığı vergi gelirleri, devletin şişen harcamalarına yetmez oluyor dediler.
Uzmanlar çok karamsardılar.

★★★

Başka bir manzara:

1 Doların 6.24 TL’ye fırladığı ve uzmanların “tam çöküş tehlikesi bile var” diye konuştuğu günün ertesinde Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın “İstanbul’da halkta başlayan homurdanmayı kesmek için koruma konvoyundaki araç sayısını azaltılmasını” istediği haber oldu.
Uzmanlar yine konuştu.
Azaltabilir diyenler oldu.
Katiyen azaltamaz diyenler ise “Saray bürokrasisi buna izin vermez” diye gerekçe sıraladılar.

★★★

Son bir manzara: 

Cumhurbaşkanı ve AKP Genel Başkanı Tayyip Erdoğanistese bile çok pahalı lüks otomobiller içinde kendisini izleyen koruma, danışman, bakan yardımcısı, partili konvoyunu azaltamaz tartışmalarının yapıldığı saatlerde çok anlamlı bir manzara yaşandı. “Atatürk’ün 1930 yılında bir köylü vatandaşla sohbet ederken çekilmiş fotoğrafı” İstanbul Büyük Şehir Belediyesi başkanlık odasındaki duvardan kaldırıldı. Yerine Tayyip Erdoğan’ın fotoğrafı asıldı. Atatürk’ün köylü ile sohbet fotoğrafını seçimle gelen Ekrem İmamoğlu, asmıştı. Fotoğrafı atamayla gelen vali kaldırdı.

★★★

Görmek isteyene çok şey anlatan anlamı içinde gizli manzaraları alt atta yazmaya burada kağıt da yetmez, kalem de...
Manalı manzara çok.
Benim köşenin alanı az.
Hangisini yazayım.