ABD, içimizi zehirledi.
NATO seyretti.
AB ise alkışladı.
Biz de içimizin zehirlenmesini bir heyecan ve macera filmi gibi izledik. ABD, CIA, NATO ve AB’nin birlikte “içimizi zehirlemesi” şöyle oldu: Bu dörtlü bir yandan FETÖ’yü desteklediler bir yandan da Atatürkçü, tam bağımsızlıktan yana, laik Kemalist subaylara karşı Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ı destekledi. Ergenekon, Balyoz davaları iç zehirlenmenin dışa vurmuş belirtisiydi. Sonunda Tayyip Erdoğan ile Fetullah Gülen beraberliği 15 Temmuz’da “kanlı iktidar kavgasına” dönüştü, bugünlere böyle geldik.
★★★
NATO, ABD, AB’nin içimizi niçin zehirlemeye kalkıştığını bugün Türkiye’den istediklerine bakarak anlıyoruz. NATO, ABD, AB’nin Türkiye’den 8 isteği var:
BİR:
Türkiye Doğu Akdeniz’de petrol ve doğalgaz zenginliğinden hak iddia etmesin.
İKİ:
Türkiye, Suriye sınırında kendi topraklarında petrol üretmeye girişmesin. Suriye’nin kuzeyinde bir Kürt Özerk Bölgesi (tıpkı Irak’ta olduğu gibi) kurulmasına izin versin.
ÜÇ:
Türkiye, Suriye sınırından 40 kilometre derinlikte bir “mavi kuşak- güvenli bölge-sınır düzeltme” yaparak ülkesine sığınmış 3.5 milyon Suriyeliyi bu bölgeye yerleştirmeye kalkışmasın.
DÖRT:
Türkiye, Suriye’nin bütünlüğünü savunmak için Esad rejimi ile barışarak Kuzey Suriye’de suyu ve havzaları kontrol etmesin.
BEŞ:
Türkiye GAP Bölgesi’ni terk etsin. ABD ve AB sözcüleri “Türkiye ellerinden çıkacak GAP Bölgesi’nde neden barajlar yapıyor” türünden kışkırtıcı cümleleri bile söylüyorlar.
ALTI:
Türkiye, ABD, NOTO ve AB tarafından yönetilebilen, söz dinleyen ülke olsun.
YEDİ:
Türkiye Orta Doğu’da İsrail’in güçlü ve refah içinde yaşayabilmesi için ona destek olsun.
SEKİZ:
Türkiye komşu ülkeler ile (Suriye-Irak ve hatta olabilirse İsrail) dostlukları çoğaltıp birlikte karşılıklı kazanma esasına dayalı ortaklıklar kurarak “GAP’ın sularını - komşu toprağını- karada ve denizde petrol ile doğalgazı- yetişmiş insan gücünü” buluşturup bölgenin güçlü ülkesi olmasın.
★★★
Ben bu 8 maddeyi nereden mi çıkartıyorum? Olana bitene bakıp çıkartıyorum. Türk Silahlı Kuvvetleri’nin Fırat’ın doğusuna girme hazırlıkları yaptığına bakarak çıkartıyorum.
Kıbrıs’ın suları:
Mavi Vatan.
Irak- Suriye sınırı:
Mavi Kuşak.
İkisi bir elmanın iki yarısı!
KALEMİN GÖR DEDİĞİ
Metal yorgunu gitti!
Maaş azgını geldi!
Bursa’nın AKP’li seçilmiş Belediye Başkanı Recep Altepe, 2017 yılında “metal yorgunu” oldun diye istifaya zorlanmış, gözyaşları arasında koltuğunu bırakmıştı. Bursa seçmeni, 2019’da ucu ucuna Alinur Aktaş’ı seçti. Yeni Başkan Alinur Aktaş’ın, 3 ay içinde büyük bir başarı göstererek kendi maaşını artırmak için 10 belediye şirketinin 10’nunda da yönetim kurulu başkanlığına kendini tayin ettirdiğini ve aylık toplam “40-50 bin TL ilave maaş şişirmesi” yaptığı ortaya çıktı. Alinur Aktaş, dün “aldığım huzur hakkı emsal belediyelerden daha düşük” savunması yaptı. Sonuçta metal yorgunu gitti, maaş azgını geldi. AKP genel merkezinden “maaş azgını” belediye başkanına dün de hiçbir uyarı, eleştiri, kınama gelmedi. AKP belediyeciliğinin ampulü patladı.
