Muhabirler yazdı, editörlere gönderdi, editörler haberi, “sıcak gelişme” başlığı ile verdiler.
Sıcak, yakıcı.
Sarsıcı, yıkıcı.
Tehlike dolu.
PENTEGON’dan (ABD Savunma Bakanlığı) Türk Savunma Bakanı Hulusi Akar’a mektup geldi.
Mektup küstah.
Hiçe sayıcı.
Çocuk azarlayıcı.
Tembih ve tehdit yüklü bir tavırla yazılmış. ABD Savunma Bakan Vekili Patrick Shanahan, yazmış ki: Rusya’dan S-400 füzelerini almayın dedik. Dinlemediniz. Biz de “Türkiye’yi F-35 savaş uçağı
projesinden” 
atıyoruz.  F-35 kullanmayı öğrensinler diye yolladığınız savaş pilotlarını 31 Temmuz akşamına kadar geri göndereceğiz. S-400 alım kararınızı yeniden düşünün.
Selam yok.
İmza var.

★★★

Dış borç yükü altından kalkamadığı için ekonomisi büyük krize saplanan ve yeni dış borç bulmak için dolar bazında dünyada en yüksek faizi (yüzde 8) ödeyen ülkeyiz. 100 adet F-35 projesi için de 9 milyar dolar ödeyeceğiz. Bu projenin altına daha ana rahmine düştüğü sırada imza atmış ülkeyiz.
Şimdi küstahlığa bak!
“Atarız sizi F-35’den” diye mektup yazıyorlar.
Yazıyorlar değil.
Yazabiliyorlar.
Yazana “istiklali tam” geçmişimizi hatırlayıp “Go Home” diyelim ama Türkiye, böyle küstah mektuplar yazılacak ülke durumuna nasıl düştü, düşürüldü onu da düşünelim. S-400 ile F-35 trampa etme konusunun karşılıklı görüşmeleri neredeyse 3 yılı doldurdu.
ABD’ye giden heyetler.
ABD’den gelen heyetler.
Trump ile el sıkışmalar.
Putin ile sarılmalar.
ABD gücenmesin, Rusya da küsmesin diye “Hem Rusya’dan S-400 alalım ve hem de satarsa ABD’den de Patriot alalım” demeçleri bile verildi.
En akıllımızın!
Bile aklı karşıtı:
Hem S-400.
Hem Patriot.
İkisini de alacağız.
ABD bize saldırırsa.
S-400’ü ateşleyeceğiz.
Rusya bize saldırırsa.
Patriot’un tetiğine basacağız.
Yani böyle mi olacak?

★★★

Türkiye’de bu konuyu en ince ayrıntıları da atlamadan görme, takip etme bilgisine, tecrübesine sahip 10 kişi varsa, o 10 kişiden biri olan eski büyükelçi, eski milletvekili ve yazar Onur Öymen şu soruları çıkartmış.
Soruyor:
S-400 alırsanız NATO sistemine zarar verisiniz diyorlar. Hangi açıdan zarar veririz?
Anlatmıyorlar.
Bizimkiler de sormuyor.
Türkiye’ye NATO dışından bir tehdit gelirse ya da NATO’nun ulaşamayacağı uzaklıktan bir saldırı olursa Türkiye kendini nasıl koruyacak?
Türkiye’nin bir savunma füze sistemine ihtiyacı var mıdır, yok mudur?
Aldığınız savunma sistemini Türkiye’nin kendi inisiyatifi ile her durumda kullanabileceğinin garantisi var mıdır? S-400’ü aldınız, ileride Suriye ile Türkiye arasında bir çatışma çıktı, Suriye Türkiye’ye füze ile saldırdı.
Türkiye’nin elindeki S-400 füzeleri ile Suriye’den gelen füzeleri havada imha etmesine Rusya razı gelecek mi?
Diyelim ki Patriot aldık, Yunanistan ile Türkiye arasında bir çatışma çıktı.
Yunan saldırısına karşı Türkiye tam yetkiyle, hiçbir kısıtlamaya uğratılmadan Patriotları kullanabilecek mi?

★★★

Ben de 1 soru sorayım:
Ciddi bir silahlanma ve savunma stratejisi mi uyguluyoruz yoksa içe dönük seçim propagandası mı izliyoruz?
Böyle bir soru sorma ihtiyacını duymuş olmamı garipsemeyin. Biliyorsunuz; eski Genelkurmay Başkanımız Hulusi Akar, yaverinin FETÖ’cü olduğunu fark edemediği halde savunma bakanı yapıldı.