Evin hanımı bez torba elinde pazara gitmişti. Pazarcılar, tezgahları süslemiş, bağırarak-çağırarak sebze meyve satıyorlardı. Evin hanımı, bütçeye uygun olur düşüncesiyle kış sebzelerine bakındı.
Ispanak.
Kilosu: 7 TL.
Pırasa.
Kilosu: 7 TL.
Soğan.
Kilosu: 5 TL.
“DİKEN Yaramazlara Biraz Batar” adlı bir haber sitesi var. Bu sitede dün kuru soğanla ilgili bir yeni haber yayımlandı. Soğana sıfır gümrük: Depo baskınları sonuç vermeyince çözüm dış alım yapmakta (ithalatta) bulundu. Kuru soğan dış alımında yüzde 49.5 olan gümrük vergisi “sıfıra” indirildi ki, çarşıya markete bol yabancı soğan girsin, pazardaki fiyatlar düşsün. Fakir-fukara ucuz soğan yesin.
Soğan ithal etmek.
Türk çiftçisine sopa.
Yabancı çiftçiye kazanç.
İthal demek!
Hazırı yemek demek.
Hazırı yemek!
Dövizi tüketmek demek.

★★★

Ev hanımı, fiyatlara baka baka ilerliyordu. Kırımızı biber tezgahı başında durdu, fiyata baktı.
Kırmızıbiber:
Kilosu: 8 TL.
Ev hanımı Kocaeli’nde oturuyordu. Dün Kocaeli Hali’nde kırmızıbiber fiyatı çok artmıştı. Aynı saatlerde Ankara’da Büyük Millet Meclisi’nde Ankara Milletvekili Levent Gök “Kırmızıbiber hakkında” soru önergesi veriyordu. Milletvekili, “Giderek artan gıda ithalatına yeni bir kalem daha eklendi. Özbekistan’dan 350 milyon dolar değerinde kırmızı biber dışalımı (ithalatı) için bir anlaşma imzalandı. Türkiye, aslında taze ve toz kırmızı biber dış satımcısı (ihracatçısı) bir ülke iken; kendi topraklarında üst kalitede üretilen kırmızıbiberin dış alımcısı (ithalatçısı) durumuna gelecektir” dedi ve şu soruyu sordu: “Sayın Ticaret Bakanı Ruhsar Pekcan, 2014-2015-2016-2017 ve 2018 yıllarında Türkiye’de üretildiği halde ithal edilmeye başlanan gıda ürünlerine ne kadar döviz ödedik?”
Bakan canı ister.
Cevap verir.
İstemezse vermez.
Sonuç değişmez.

★★★

Türkiye’yi yönetenler “hazırdan yemeye” çok teşneler. Halkı da hazırdan yemeye alıştırıp oy artırdılar.
Dolar borçlandılar.
Dış alımı hızlandı.
Hazırdan yediler.
Küstah Trump, Türkiye’de ailelerin, şirketlerin ve devletin çok borçlu olduğunu ve dış borç bulup yediğimizi bildiği için “Türkiye’yi ekonomik olarak mahvedeceğiz” diye tehdit savurabildi.
Trump’ın doları var!
Bizim aklımız nerde!
Geçen yıl dolar üzerinden yüzde 3.4 faiz ödeyerek borç bulmuştuk, bu yıl borç bulmak için dolar üzerinden yüzde 7.7 faiz ödemekteyiz. Bu yıl, biber ile soğanı bile dışardan Trump’ın doları ile borçlanarak alır olduk.
Yuh artık!

KALEMİN GÖR DEDİĞİ

Bütün işsizler soyadlarını “Kavakçı” yapsın işsizlik biter!


TÜİK yeni verileri açıkladı. İşsizlerin sayısındaki artış hızlanarak sürüyor. İşsiz sayısı ekim döneminde bir önceki yıla göre 501 bin kişi artarak 3 milyon 788 bin kişiye ulaştı. İşsizlik oranı da 2017 yılının Ekim döneminde yüzde 10.3’tü yüzde 11.6’ya yükseldi. Okurlar bu köşe için e-posta yoluyla çözüm önerileri yazıyor. Bir okurum “Kavakçı Ailesi’nin bütün üyelerinin devlet kurumlarında işe yerleştirildiğinden” bahisle; “Bütün işsizler soyadlarını Kavakçı diye değiştirsin, bu işsizlik oranı sıfıra insin, sorun çözülsün” önerisi yaptı.