Ülkemizde varlık barışı düzenlemeleri içeren 2008 yılından başlayarak 5811, 6111, 6486, 6736 ve 7143 sayılı Kanun’lar çıkarıldı. En son çıkarılan 7143 sayılı Kanun’un varlık barışı uygulamasına ilişkin sonuçlarını nihayet öğrenebildik. Buna göre, vergisiz dönem hariç 31.07.2018’den sonra Türkiye’ye varlık barışı kapsamında yurt dışından 8 milyar lira (1.4 milyar dolar) yurt içinden ise 9 milyar liralık bir beyan gelmiş ve maliye bildirilen ve getirilen tutardan %2 vergi almış. 7143 sayılı Kanun’un varlık barışına ilişkin hükümleri, uzatmalardan sonra mayıs ayı sonunda dolmuştu. Bu kez gelir vergisi kanunu ile bazı kanunlarda değişiklik yapılması hakkında TBMM’ye 08/07/2019 tarihinde sunulan kanun teklifinde yine yeniden varlık barışı düzenlemeleri karşımıza çıktı.

NELER VAR?

Varlık barışı düzenlemesine ilişkin kanun teklifinin genel gerekçesinde; “yurt dışında bulunan varlıkların Türkiye getirilerek milli ekonomiye kazandırılması amacıyla” bu düzenlemelerin yapıldığı ifade edilmektedir.

Kanun teklifinin 2’nci maddesiyle, yeni bir varlık barışı düzenlenmesi öngörülmektedir. Ancak bu varlık barışı düzenlemesinin kapsamı önceki benzer düzenlemelerden bazı farklılıklar içermektedir.



Buna göre, düzenleme ile;

Gerçek ve tüzel kişilerin yurt dışında bulunan bazı varlıklarını Türkiye’ye getirmelerine, gelir veya kurumlar vergisi mükelleflerince sahip olunan ve Türkiye’de bulunan ancak kanuni defter kayıtlarında yer almayan bazı varlıkların kayda alınmasına, beyan edilen taşınmazların ayni sermaye olarak konulmak suretiyle işletme kayıtlarına alınması halinde, sermaye artırım kararının beyan tarihi itibarıyla alınmış olması ve söz konusu kararın beyan tarihini izleyen onuncu ayın sonuna kadar ticaret siciline tescil edilmesi kaydıyla, bu maddeden faydalanılabilmesine olanak sağlanması öngörülmektedir.

Ancak düzenleme kapsamına, tam mükellefiyete tabi gerçek kişiler ile kurumların yurt dışından elde ettikleri bazı kazançlar (Türkiye’de bulunmayan kurumlara ilişkin iştirak hisselerinin satışından doğan kazançları gibi) dahil edilmemiştir.

Bir önceki varlık barışında beyan edilen varlıkların değeri üzerinden %2 oranında vergi tarh edilirken, bu düzenleme kapsamında %1 oranında vergi tarh edilmesi öngörülmektedir.

SONUÇ DEĞİŞMEZ...

Türk vatandaşlarının yurt dışında 210 milyar doların üzerinde bir varlığı olduğu bilinmektedir. İktidar, birçok varlık barışı düzenlemesine rağmen bu paraların Türkiye’de milli ekonomiye kazandırılması konusunda başarılı olamamıştır. Ama hiç de vazgeçmeye niyetli gözükmemektedir. Öyle ki, son 11 yılda 6. kez kanun çıkararak şansını bir kez daha denemek istemektedir.

Üst üste varlık barışına ilişkin kanunlar çıkarılıp, yurt dışındaki varlıkların Türkiye’ye getirilmesi beklenirken, 2018 yılında Türk vatandaşlarının yurt dışı bankalardaki mevduatları 18.1 milyar dolar arttı. Yine geçen yıl Türk işadamlarının yurtdışında yaptıkları doğrudan sermaye yatırımları 3.6 milyar dolar seviyesinde gerçekleşti. Bu sonuçlar üzerine “Biz nerede hata yapıyoruz” diye düşünmek gerekirken, aynı ısrarın devam ettirilmesinin bir nedeni olmalı diye düşünüyorum.

Bu konjonktürde tekrar varlık barışı düzenlemesi getirilmesi; yüksek oranda bir faiz indirimi sonrasında, yükselecek olan döviz kurlarını fırsat bilip, ülkeye döviz getirerek, yüksek kurdan satın almalar yapmak isteyenlerin işlerini kolaylaştırmak amacına yönelik diye düşünüyorum.