Bugün bütün dünyada 1 Mayıs Emek ve Dayanışma günü. Yani İşçi Bayramı.
Peki, işçi kardeşlerimiz bu önemli günü gönüllerinin dilediği gibi kutlayabilecekler mi? Hayır! Çünkü iktidar İstanbul Taksim Meydanı’nı her yıl olduğu gibi bu yıl da halka kapattı!
Dün Taksim Meydanı’nı görenler şaşırdı! Her taraf polis barikatlarıyla çevrilmişti. Bu sabah etrafta kuş uçurulmayacaktı! Halkın Taksim Meydanı’na girmesi yasaklanmıştı! İşçiler 1 Mayıs’ı başka bir alanda, Bakırköy’de kutlayacaklar.
Taksim neden yasak? Önlem mi alınamıyor? Olay çıkmasından korkuluyorsa, başka meydanda olay çıkmaz mı?
Hiçbir yetkili bu soruların mantıklı cevabını veremiyor. Sadece “Güvenlik nedeni ile” deniliyor, o kadar! Demokratik haklarını kullanmak isteyen işçilere iktidarın saygısı bu kadar!
Dünyada 1889 yılında başlayan 1 Mayıs Bayramı, Türkiye’de ilk defa 1923 yılında kutlanmıştı.
Aradan geçen 96 yıl sonra neredeyiz? Maalesef 1923’ten gerideyiz!



Ülkenin muhalefet lideri linç edilmek isteniyor, haysiyetsiz herifin biri vahşice yumruk atıyor, lider ve yanındaki heyet güçlükle bir köy evine sığınıyor...
Kalabalık güruh evin çevresinde, Hollywood filmlerindeki Kızılderililer gibi dönüyor, “Öldürelim! Yakalım!” çığlıkları gökyüzüne yükseliyor...
Ee, sonra ne oluyor? Muhalefet liderine bütün bu yapılanlar meğerse suç değilmiş! Saldırganların hepsi serbest bırakılıyor!
Buna karşılık iktidar liderine iki kelimelik tweet atanlar hapiste!
“Yaşasın adalet!” Başka ne diyebiliriz ki?
Her ülkenin gelişmişlik seviyesini o ülkenin adaleti gösterir.
Bizim gelişmişlik düzeyimiz de bu demek ki!
Son on yılda hep geriye gittik!

★★★

Bir süre önce “Bu ülkeye nasıl huzur gelebilir? Adalete nasıl inanılabilir? Siyasetin rezilliğine nasıl katlanılabilir?” demiştim.
Neden bunları söylemiştim?
Çünkü kalleşçe vuran saldırganı bir kısım AKP’liler kahraman yapmıştı! Onun elini öpüyor “Kılıçdaroğlu’na vuran elin dert görmesin Osman amca!” diyorlardı.
Oysa aynı elin sahibi, 1983’de inek hırsızlığı suçundan yakalanmış, yargılanmış, hapis yatmıştı!
Bir kısım AKP’linin bu adamı “Türkiye’nin kahramanı” ilan etmesi “utanç verici bir olay” olarak siyaset tarihine geçti.

★★★

Dün partisinin Meclis Grup Toplantısı’nda bu konuyu ele alan İYİ Parti lideri Meral Akşener:
“İnek hırsızından kahraman çıkartmaya çalışmak ahmaklıktır. Korkuyorum, İnek hırsızına türbe gibi ziyaretler da başlayacak!” dedi.
Akşener’e göre, “Linç girişiminin devamında yaşananlar, Türkiye’nin iktidar eliyle uçuruma sürüklendiğini gösteriyor!”
Kendisine yapılan çirkin saldırıdan da bahseden Meral Akşener şunları anlattı:
“Hatırlayın, bu zihniyetin yönlendirdiği bir grup, gece vakti şuursuzca evimi basmıştı. Takip ettim. Hepsi beraat etti. Sayın Kılıçdaroğlu’na yumruk atan şuursuz da serbest bırakıldı. Bir de kendisi gibi şuursuzlarla fotoğraf çektirdi! Tweet atanı tutuklayıp, yumruk atanı salıvermek hukukun paspas edilmesidir. Bir de ‘Ne işi vardı orada?’ diye üste çıkmak akıl tutulmasıdır!”

Yolsuzlukla mücadele!


19 ve 20’nci dönem Manisa Milletvekili Tevfik Diker’den serzeniş dolu bir mektup aldım. Diyor ki:
“Sevgili ağabey,
Ben Sıkıyönetim ve Kuvvet Komutanı’nın emir subayı, iktidar partisinin genel sekreteri ve milletvekili olarak görev yaptım. Ticari şirket kurmadım!
Yolsuzlukla Mücadele Derneği kurdum.
23 Nisan günü çağrı yaptım.
Bütün liderlere ve belediye başkanlarına sesleniyorum: ‘Yolsuzlukla Mücadele Kurulu kurmak istiyorsanız, ücretsiz olarak hazırım’ dedim.
Bugün, bu saate kadar hiçbir partiden ve hiçbir belediye başkanından TIK YOK!
Acı ama gerçek bu. Selamlar.”

TEBESSÜM

Kızgın demiri soğutmak!


Bodrumlu okurum Cenk Tuncay “Siyasi bir mesaj içermez” diyerek günün moda deyimi kızgın demirle ilgili bir fıkra yolladı.
Yahudi’ye sormuşlar:
“Sizi fırınlarda yakan Hitler sağ olsa ve senin eline geçse ne yaparsın?”
“Bir demir boruyu ateşte kızdırıp kor haline getirir, sonra da soğuk tarafını Hitler’in gerisine sokarım!”
“İyi de, madem soğuk tarafını sokacaksın, demiri niçin ateşte kızdıracaksın?”
Yahudi kızgın bir şekilde cevap vermiş:
“Tutup çıkartamasın diye!”

GÜNÜN SÖZÜ

Başarısız insanlar başkalarının başarısını küçültmekle avunurlar!