Seçimde kötü kokular Anadolu Ajansı’nın seçim gecesi yaptıklarıyla başlamıştı, daha sonra her yere yayıldı!
Anadolu Ajansı öyle berbat bir habercilik örneği göstermişti ki, YSK Başkanı Sadi Güven bile:
“Anadolu Ajansı benim müşterim değil” diye açıklama yaparak ağır töhmetten kurtulmak istemişti.
Etrafı saran pis kokular arasında AKP yöneticileri “Geçersiz oylar sayılsın” diye tutturdular. Sayıldı. Sonuç değişmedi. CHP’li İmamoğlu 14 bin 119 oy önde...
1994 yılında Erdoğan’ın sadece yüzde 25 oyla İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı olduğunu düşününce, İmamoğlu’nun yüzde 49 oy alarak tur bindirdiğini görüyoruz.
Fakat hâlâ direniyorlar!
Yok efendim hile varmış. Suistimal ve yolsuzluk yapılmış. Organize suçlar işlenmiş, vesaire... İnsan bunu söylerken sıkılır biraz! Devletin bütün gücü sizin elinizde yahu... Zavallı CHP bunları nasıl yapsın?
Yaşanan olaylar gösteriyor ki, biz ülke olarak demokrasiden çok uzağız!



Klasik lâftır: “Yenilen pehlivan güreşe doymaz” denir. Bu söz bir kez daha doğru çıktı.
AKP geçersiz oyları saydırdı, olmadı, “tüm oylar sayılsın” dedi. O da tutmadı!
Şimdi “Biz bu seçimi saymıyoruz, yeniden seçim yapılsın!” diye tutturdular. Devlet gücüyle seçimi geri almak istiyorlar!
İşin garibi, Devlet Bahçeli de hukuksuzluğu destekliyor.
Aynı Devlet Bahçeli 31 Mart seçim gecesi doğru konuşmuş, “Bir oy bile, kazanmak için yeterli” demişti.
Haklıdır. Demokrasilerde 1 oy fazla almak kazanmak için yeterlidir.
Ekrem İmamoğlu’nun oy fazlası 1 değil, 14 bin 119 oy! Tüm İstanbul genelindeki toplam oyları ise 4 milyon 170 bin 656... Oy oranı yüzde 49.
Bu rakamlar İstanbul’da bugüne kadar alınan oyların en yükseğidir.
Buna rağmen seçimin yenilenme talebini MHP de destekliyor! Hak ve hukuk nerede?
Demokrasiye saygılı olduğunu düşündüğümüz Devlet Bahçeli’nin, daha önceki doğru sözlerini yutup, yüz seksen derece dönüşünü kendisine nasıl yakıştırıyor, anlamak çok zor!
Mızıkçılık yapan, çamura yatan AKP’yi böyle desteklemek, ülkücü camiayı bile çok rahatsız etti. Bahçeli’nin bundan haberi olsun ve çevresindeki yalakalara inanmasın! Ona doğruyu söylemiyorlar!

★★★

Diyelim ki İstanbul’da seçim tekrarlandı. Ne olacak? AKP yine kaybedecek ve hukuksuzluğun utancı içinde kalacak, ya da, hile ve dalavere ile seçimin yönünü değiştirip daha büyük bir ayıbın sahibi olacak!
AKP’nin “Seçimle gelen, seçimle gider” kuralına saygı duyması gerekiyor.
Hukuk ve adalet bir gün herkese lâzım olabilir!

Milli iradeye ne oldu?


Seçim tartışmaları kolay kolay biteceğe benzemiyor.
Bu pilav daha çok su kaldırır.
Geçersiz oyların sayılmasından medet uman AKP’liler, bir kez daha hüsrana uğradılar. İmamoğlu 15 bin civarında bir oy farkıyla önde çıktı. Şimdi, seçimlerin tekrarını istiyorlar.
Hukukçular ne diyor?
Metin Feyzioğlu (Türkiye Barolar Birliği Başkanı)
“Seçmen listeleri askıya çıkmış ve kesinleşmiştir. Artık uyuşmazlığın çıkarılması hukuken mümkün değildir.”
Hikmet Sami Türk (Önceki Adalet Bakanı)
“Eğer iptal yoluna gidilirse son derece ağır bir işlem olur. İstanbul seçmenini, milli iradeyi hiçe saymak demektir.”
Hukukçular böyle diyor ama ülkede hukuk mu kaldı ki?
Bu arada sanatçı Tolga Çevik’in twitter hesabındaki şu paylaşımı ilginç:
“Bence haklılar. Oylar tekrar sayılmalı. Hatta Katar’lılar saymalı, Suudi’ler onaylamalı, Suriye’liler alkışlamalı! Sonuçta İstanbul’da bizlerden fazla mülkleri var!”

TEBESSÜM

Üzüldüğü şeye bak!


Seçim günü sandığa giderken, bir karı-koca hangi partiye oy verecekleri konusunda müthiş bir kavgaya tutuşmuşlar. Öfkeli kadın, isteğini kabul etmeyen kocasının başında şemsiye kırmış!
Sonunda mahkemelik olmuşlar.
Hâkim, kadına sormuş:
“Kocanızın başında şemsiye kırıp onu yaralamışsınız, doğru mu?”
“Evet efendim, kırdım!”
“Peki hiç üzülmediniz mi?”
“Hiç üzülmez olur muyum? En güzel şemsiyemdi!”

GÜNÜN SÖZÜ


Yetki ve güç, zayıf insanların kötü yanını ortaya çıkartır!