Karşısında mertçe, yiğitçe mücadele edecek bir rakip bulamayan Mansur Yavaş “Cumhuriyet tarihinin en çirkin kumpasıyla karşı karşıya kaldım” diye isyan ediyor.
CHP’nin Ankara adayı Mansur Yavaş’ı, çocuk istismarından yargılanan, şizofreni raporlu, hasta ruhlu bir adamın iddiasıyla yıkmak istediler.
Günümüzde politika böyle çirkin bir hal aldı.
Yiğitlik, mertlik, centilmenlik kalmadı. Bunların hepsini bir kenara ittiler ve korkak insanların geleneği olan yalan ve iftiraya sarıldılar!
Seçimi böyle belden aşağı vurarak kazanırlarsa bundan şeref mi duyacaklar?
Eski dönemde trafoya kediler girdi, şehir karanlıkta kaldı, oylar çalındı, seçim kazanıldı. Referandumda mühürsüz oylar geçerli sayıldı. Haksızlığa itiraz edilince “Atı alan Üsküdar’ı geçti” denildi.
Şimdi de şizofren bir kişinin “8 yıl önce sahte senetle icra takibi yaptırdığı” iddiasıyla dava açılıp Mansur Yavaş’ın önü kesilmek isteniyor. Neden?
Yapılan bütün anketlerde o önde çıkıyor da ondan...
Siyaset çok müptezelleşti! Yaşanan olaylardan utanç duymamak mümkün değil!



Bugün Bodrum’da 14 Mart Tıp Bayramı kutlanırken, iki gün sonra (16 Mart Cumartesi gecesi) dünya çapında bir tıp adamının Bodrum’da Klasik Türk Müziği Konseri vereceği duyuruldu.
Ticari bir amacı olmayan ve ücretsiz dağıtılan konser davetiyeleri çoktan tükendi. Bir davetiye ele geçirenler kendilerini şanslı sayıyor.
Bodrum, yalnız turizm değil, aynı zamanda sanat merkezi...
31 Mart seçimleri nedeniyle kıyasıya bir siyasi mücadele var. CHP’nin güçlü adayı Mustafa Saruhan’ın adaylığı İl Seçim Kurulu tarafından iptal edilince bu durum İYİ Parti adayı Mehmet Tosun’a yaradı.
Bodrum’dan, Mehmet Tosun’un iyi gittiği haberleri geliyor.

★★★

Şimdi Bodrum’da siyaset kadar konser de konuşuluyor.
Prof. Dr. Ali Rıza Kural, ünü Türkiye sınırlarını aşan bir tıp adamı... Ürolog...
2017 tarihinde Kanada’da Dünya Endoüroloji Başkanlığı’na seçildi. İngiltere’de 400 yılı aşkın bir süredir tıp alanında eğitim veren “Royal College of Physicians and Surgeons” adlı Kraliyet tıp kuruluşundan üyelik sertifikası alan ilk Türk cerrahı oldu.
Böyle ünlü bir tıp adamının aynı zamanda 1’inci sınıf ses sanatçısı ve Türk müziği ustası olması nadir rastlanan bir olaydır.

★★★

Hem tıbbiyeyi, hem konservatuvarı aynı yıllarda bitiren Ali Rıza Kural, Türk müziğinin anıtlarından olduğu kabul edilen Prof. Dr. Nevzat Atlığ’ın öğrencisidir.
Cumartesi gecesi saat 20.30’da Bodrum Marmara Koleji salonunda verilecek özel konserin sanat yönetmenliğini yapacak olan Prof. Dr. Nevzat Atlığ, öğrencisi için şöyle diyor:
“Ünlü şair Cenap Şahabettin ‘Mekteb-i Tıbbiye-i Şahane’den arada sırada doktor da çıkar’ der. İronik bir sözdür bu... Ali Rıza Kural, hem tıp, hem sanat alanında o kadar başarılı olmuştur ki, şairin bu görüşünü âdeta tekzip etmektedir. Her iki alanda da marka olan öğrencimden Bodrum’da özel bir Türk müziği konseri vermesini ben rica ettim, kırmayıp kabul etti.”

Tevfik Diker’in oyu kime?


Seçim mücadelesi Ankara’da çirkin bir şekilde devam ediyor.
CHP Büyükşehir Başkan adayı Mansur Yavaş’ın anketlerde farklı olarak önde çıkması, rakiplerinin gözünü döndürdü, iftira ve çamur atma yoluna gidildi.
“Sahte senetle işlem yaptı” iddialarına cevap veren Mansur Yavaş “Zavallılar anketleri görünce çaresizce iftira attılar” dedi.

★★★

Ankara’nın nabzını iyi tutan eski parlamenter Tevfik Diker’den bir mektup aldım. Özetle şöyle:
“Değerli ağabey,
Şimdiden söylüyorum. Bunların yaptıkları her haksızlık sandığa ceza olarak yansıyacak. Asker kökenli, yolsuzlukla mücadele eden bir parlamenter olarak şimdiden oyumu belirledim. Açık seçik ilan ediyorum:
Oyum Mansur Yavaş’a...
Gelişime yönelik değişime destek için...
İktidarın kutuplaştırıcı konuşmalarından rahatsız olduğum için...
FETÖ’nün siyasi ayağına dokunulmadığı için...
Atatürkçü olduğum için... Oyum Mansur Yavaş’a...” (Tevfik Diker)

TEBESSÜM

“Kıble nerede, söylesene!”


Mahallede çok yaramaz iki kardeş varmış... Ne kadar kötü iş oluyorsa herkes onlardan biliyormuş. Bir şey kaybolsa, cam kırılsa, hep onlar suçlanıyormuş.
Caminin imamı çocukların annesine “Ben onları terbiye ederim” demiş ve önce büyük oğlanı yanına çağırmış. Nasihatten önce alıştırma yapmak için:
“Oğlum kıble nerede?” demiş. Çocuk cevap vermeyince kızarak:
“Kıble nerede, söylesene!” diye bağırmış.
Çocuk korkudan ağlayarak kaçarken kapıda bekleyen küçük kardeşi:
“Abi ne oldu? Neden ağlıyorsun?” diye merakla sorunca:
“Ah kardeşim” demiş “Bu sefer iş büyük. Kıble kaybolmuş, bizden biliyorlar!”

GÜNÜN SÖZÜ


Siyaset yağlı direğe tırmanmaya benzer, kaydın mı dibi bulursun!