Hürriyet (özgürlük) insanlığın tarih boyunca kaybolmayan tek değeridir ve herkesin hakkıdır.
Özgürlük olmayan ülkelerde çöküş vardır, hayat her alanda ıstıraplıdır.
Biz Türk ulusu olarak özgürlüğü­müzü Lozan Zaferi’ne borçluyuz. Lozan’ın iki mimarı Atatürk ile yakın arkadaşı İsmet İnönü’dür.
Bugün Lozan Antlaşması’nın 96’ncı yıldönümü... İstanbul’da ilk defa gözlerimi yaşartan mutlu bir manzarayla karşılaştım. Üst geçitler, şimdiye dek görmediğimiz afişlerle donatıldı. Üzerlerinde şunlar yazılı:
“Lozan Antlaşması’nın 96’ncı yılında egemenliğimizi tüm dün­yaya kabul ettiren bu zaferi bize kazandıranları saygıyla anıyoruz. İmza: Ekrem İmamoğlu”
Bu afişlerle İmamoğlu gönülleri bir kez daha fethetti.
Lozan, Türkiye’nin tapusu, tüm âleme bağımsızlığımızı kabul ettirdiği­miz zaferin hukuk belgesidir!
Bazılarının Lozan’ı karalamaya kalkması ya cehaletten, ya da kötü niyettendir!



İstanbul’dan kalkan uçak Bodrum’a yaklaşınca inişe geçmişti.
Uçağın penceresinden altımızda uzanan denize baktım.
Aman Allahım, bir de ne göreyim?
O güzelim deniz, balık çiftlikleriyle kararmış!
Ben, balık çiftliklerinin bu kadar çok olduğunu uçaktan görmesem düşünemezdim. Üç tane, beş tane değil... Belki onlarca...
Tamam, o çiftliklerde çupra ve levrek balıkları üretiliyor, hem iç piyasanın ihtiyacı karşılanıyor, hem de ihraç ediliyor. Buna bir itiraz olamaz. Fakat bu üretim daha akıllıca yapılamaz mı?

★★★

Türk turizminin altın sahilleri olan Bodrum kıyılarında deniz kirliliği, her geçen yıl daha da artıyor!
Balık üretelim derken, altın yumurtlayan tavuğu boğmak niye?
Balık çiftlikleri neden sahillere bu kadar yakın?
Yabancı ülkelerde de balık çiftlikleri var ama bizimki gibi sahillerin dibinde değil, açık denizlerde...
Gördüğüm manzara turizm açısından içler acısı!
Balıklara atılan yemler denizi kirlettiği gibi çevreye koku ve pislik saçıyor.
Bodrum koylarında dünyanın en değerli lüks otel ve konutları var. Bu turistik yerlerin neredeyse burnunun dibine yaklaşan balık çiftliklerinin atıklarının yarattığı koku, yerli ve yabancı turistleri rahatsız ediyor.

★★★

Balık çiftlikleri sorununu bu konuları iyi bilen Prof. Aydın Ayaydın’a sordum. Şöyle dedi:
“Evet, rahatsız edici bir durum. Ne çare ki, devlet de buna kayıtsız kalıyor. Bodrum’daki gibi dünyanın en güzel koyları başka ülkelerde olsa, balık çiftliklerinin kurulmasına denizin en az 5-6 kilometre açıklarında izin verirler. Kültür balıkçılığı turizme zarar vermeden geliştirilir. Bizde bu yapılamaz mı? Turizm bacasız sanayidir. Ülkemize büyük oranda döviz kazandıran bu gelir kaynağını baltalamamak lâzım.”

Kaymakam’ın inadı!


Kurban Bayramı yaklaştı, Kadıköy’ün Merdivenköy mahallesini yine korku sardı.
Bayramlar insanlara neşe ve mutluluk getirir. Peki, 50 bin kişinin yaşadığı büyük bir mahalle olan Merdivenköy’de insanlar bayramın gelmesini neden istemiyor?
Her yıl olduğu gibi bu yıl da kurban satış ve kesim yeri olarak Kadıköy Merdivenköy’deki 90 dönümlük boş arazi seçildi. Yurdun dört bir yanından getirilen binlerce hayvan mahallenin göbeğinde satılıp kesilecek. Bu sıcak yaz günlerinde tüm yörede yoğun kokudan ve karasineklerden geçilemeyecek tabii...
Bölgeye yayılan karasinekler, evlerin yanı sıra, yiyecek maddeleri satan işyerlerini de etkileyecek. Her Kurban Bayramı sonrası bölgeyi saran karasinek istilası 5-6 ay kadar sürüyor.
Kadıköy Belediye Başkan Yardımcısı Fahrettin Kayhan, Kadıköy Kaymakamı Mustafa Özarslan’a başvurarak, kurban yerinin sakıncalı olduğunu belirtip, mahalle dışında başka bir alan gösterdi ama Kaymakam Bey inat etti ve geri adım atmadı. Çocuk, yaşlı ve hasta insanların vebali artık onun boynunda kalıyor. İlçede halk sağlığı tehdit altında!

TEBESSÜM

Aşağılık duygusu!


Adam ruh doktoruna gitmiş.
“Doktor bey, bende aşağılık duygusu var!”
Doktor sormaya, adam da yanıtlamaya başlamış:
“Doktor bey, hayata yankesicilik ve hırsızlık yaparak atıldım. İlk servetimi, kadın satışından kazandım. Evimi yakıp, sigortadan parasını aldım. Kumarhane işletirken, silah ve uyuşturucu kaçakçılığına da başladım.”
Doktor daha fazla dinleyememiş:
“Sende aşağılık duygusu yok!”
“Ya ne var?”
“Sen, zaten aşağılık bir herifsin!”

GÜNÜN SÖZÜ


Cesaret, tehlike karşısında zekâ ve aklın kullanılmasıdır!