Binali Yıldırım “Mındar” dedi, yan­lış telaffuz etti. Kelimenin aslı “Mur­dar”dır. “Kirli, pis, kullanılmaz halde” anlamında kullanılır.
Dini kurallara göre kesilmemiş hay­vanlara da “Murdar” denir.
Binali Bey “Bu seçim başlı ba­şına mındar olmuş bir seçimdir. Mındar etin kavurması olmaz” dedi.
Bu sözler aslında millete, milyon­larca seçmene hakarettir.
CHP’li Faik Öztrak’ın “Sandık­tan kendileri çıkmayınca mille­tin iradesi murdar mı oluyor?” sorusu yerindedir.
Ülkede murdar hale getirilen çok şey var.
Mesela, 4 milyon 668 bine ulaşan işsiz sayısı... Enflasyon, pahalılık, fukaralık, sefalet... Bunların hep­si murdardır ve 17 yıllık yönetim döneminin sonunda AKP tarafından ülkeye armağan (!) edilmişlerdir.
Demokratik haklar, düşünce ve fikir özgürlüğü kimler tarafından murdar edildi?
Ülkede neredeyse bütün değerler murdar edilmiş durumda... Sen bun­dan bahsetsene Binali Bey...



İstanbul Çamlıca’da inşa edilen devasa cami tartışılıyor.
Beğenen de var, eleştiren de... Ancak eleştirenler daha fazla...
“60 bin kişilik inşa edilen Çamlıca Camii’ne o büyük kalabalık nasıl gidecek, orada nasıl toplanacaktır? Bu mümkün mü? Caminin yapımında partizanlık ön plana çıkmıştır” diyenlere sık sık rastlıyoruz.
Saadet Partisi Genel Başkanı Temel Karamollaoğlu, dinine bağlı, gerçek bir Müslüman’dır. İstanbul’a tepeden bakan dev cami için:
“Hangi akıllının başına İstanbul’da Çamlıca tepesine 60 bin kişilik cami yapmak gelir? Bir kere doldursunlar ellerini öperim” dedi.
Karamollaoğlu haklıdır. Açıldığından bu yana özel bazı günler ve Cuma günleri hariç, diğer günler cami bomboş! Millet, işini gücünü bırakıp tâ oraya nasıl gitsin?
Amaç ibadetse, temiz olan her yerde namaz kılınabilir.

★★★

Temel Karamollaoğlu’nun, AKP cephesinden gelen sert eleştirilere cevabı şöyle:
“Son günlerde Çamlıca Camii hakkındaki bir yorumum AKP’ye dert oldu.
Mesele cami meselesi değil, gösteriş merakıyla israfın İslâm’a hizmet diye takdim edilmesidir.
Bir de o camiye karşıymışız gibi bir algı oluşturulma çabaları var. Fakat algılarla artık bu gemi daha fazla yürümüyor. Bunu kendileri de biliyor ama söylediğimiz hakikatler işlerine gelmiyor.
Gösteriş merakının ibadetin özüne aykırı olduğunu Müslümanlar çok iyi bilirler.
Ahlâkımızla, adaletimizle gösteremediğimiz inancımızı çok büyük mabetler yaparak nasıl gösterebiliriz? Biz insanı yüceltmeliyiz, duvarları değil!”

İmamoğlu gerçeği


İstanbul’da dolaştığım her yerde, her semtte, her kahvede insanların Ekrem İmamoğlu’na sevgiyle baktığını görüyorum.
Diyelim ki, YSK seçimleri iptal edip tekrarlama kararı verdi. Emin olun Ekrem İmamoğlu bu defa çok daha büyük farkla kazanır.
Görünen köy kılavuz istemez.
Benim bu gördüğümü AKP’liler görmüyor mu? Mutlaka görüyorlardır ama hırsları, ihtirasları, gerçeği kabul etmelerini engel oluyor!
Seçimin yenilenmesi inadından vaz geçseler sanırım onlar için daha iyi olur.
Çünkü, tekrarlanacak bir seçimde Ekrem İmamoğlu bu defa açık farkla kazanır ve bu da AKP için hiç iyi olmaz. Sarsılan prestijleri bu defa tamamen yok olur!
Öyle veya böyle Ekrem İmamoğlu artık İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı’dır.

TEBESSÜM

İstanbul seçimi ve Titanik!


Cenk Tuncay, Miami’den yazıyor:
Alman Naziler savaşta 3 garibanı esir almışlar. Komutan “Size birer soru soracağım, bilirseniz serbest kalacaksınız” demiş ve İngiliz’e sormuş:
“Titanik kaç yılında battı?”
İngiliz hemen cevap vermiş:
“1912 yılında...”
İngiliz kurtulmuş. Komutan Fransız’a sormuş bu kez:
“Batan Titanik’te kaç yolcu öldü?”
Fransız cevap vermiş:
“1050 kişi...”
“Tamam, sen de serbestsin” demiş komutan ve Yahudi’ye dönmüş:
“Sıra sende lan... Titanik’te ölenlerin isimlerini say bakalım!” demiş.
Cenk Tuncay, İstanbul seçimlerinin bu fıkraya benzediğini söyleyerek “Mazbata vermek için İmamoğlu’na ‘Oy verenlerin isimlerini say!’ diyecekler galiba!” diyor.
(ctmiami@gmail.com)