Hep adalet diyoruz.

Adalet devletin temelidir ve bunu sağlayacak olan da yargıdır.

Önce adalet bozuluyor ve ülkede yargı sisteminin iyi işlememesi, bütün dertleri, sorunları, kötülükleri tetikliyor!

Anayasa Mahkemesi Başkan Vekili Engin Yıldırım “Maalesef Türk yargı sistemine güven son derece düşük. Bu çok ciddi bir sorundur” dedi.

Haklıdır. Yıllardır biz de bunu söylüyoruz.

Türkiye’nin başına hangi musibet, hangi belâ geldiyse, temelinde adalet sistemimizdeki çarpıklık ve yaşanan adaletsizlikler yatıyor!

Peki, daha önceleri çok güvenli olan Türk yargısı durup dururken mi bu hale geldi? Adalet sistemi kendi kendine mi bozuldu? Bunda siyasal iktidarın hiç suçu yok mu?

Tabii ki var! Birinci derecede sorumlu olan 17 yıldır ülkeyi yönetenlerdir.

Bu acı durumu nihayet iktidar da fark etmiş olmalı ki, yeni bir “Yargı Reform Paketi” hazırladı. 1 Ekim’de Meclis açılınca görüşülmeye başlanacak. İnşallah dağ fare doğurmaz!



Kısa bir süre önce partileşme çalışmalarını sürdüren “Çoban Ateşi Hareketi”nden bahsetmiştim.

Demokratik merkezdeki siyasetçileri bir araya getirmeyi amaçlayan bu hareketin öncülüğünü önceki Sağlık Bakanlarından Rifat Serdaroğlu yapıyor.

Çoban Ateşi Hareketi Gönüllüleri, Türkiye’nin her ilinden gelen siyasetçilerin katılımı ile Afyonkarahisar’daki İkbal Oteli’nde toplandı.

Rifat Serdaroğlu önemli toplantıyı şöyle özetledi:

★★★

Atatürk der ki:

‘Arkadaşlar, Toros dağlarına bakınız. Eğer orada bir tek Yörük Çadırı görürseniz ve orada Çoban Ateşi’nin dumanı tütüyorsa, şunu çok iyi biliniz ki, bu dünyada hiçbir güç bizi yenemez.”

Afyonkarahisar toplantımıza, Türk milletine siyaset yoluyla hizmet etmiş, mazileri tertemiz dostlarımız, gençlerimiz, kadınlarımız, akademisyenlerimiz, emekli generallerimiz, sendikacılarımız katıldı.

İki günlük çalışmada 72 kişi konuştu ve illerdeki örgütlenme çalışmalarını, ülke meselelerine nasıl baktıklarını anlatıp önerilerini sundu. Oybirliği ile şu temel karar alındı:

★★★

- Türk milletine hep doğrular söylenecek ve açıklıktan, milletle paylaşımdan asla ödün verilmeyecektir.

- Kurulacak parti sadece Türk milletinin emrinde olacaktır ve Türk milletine asla yalan söylemeyecektir.

- Demokratik merkezde yer alacak parti, Türkiye Cumhuriyeti’nin kurucu değerlerine ve Atatürk’e gönülden bağlı olacaktır.

- Genel Başkan, iki dönem için, en az 50 bin kişi tarafından seçilecektir.

- Parti, kimsesizlerin sesi, ihtiyaç sahibi herkesin ücretsiz avukatı olacaktır.

- Etnik kökeni, inancı, mezhebi, kültürü ne olursa olsun bu partide herkes kendine yer bulacaktır.

- Milli Andımız tüm okullarımızda okunacak ve tarihimiz tüm gerçekleriyle gençlerimize anlatılacak ve öğretilecektir.

- Birliğimizin çimentosu olan “Ne Mutlu Türk’üm Diyene” bizim sloganımız olacaktır.”

Metin Feyzioğlu’nun mesajı


Dün Türkiye Barolar Birliği Başkanı Metin Feyzioğlu’nu eleştirmiştim. Ondan düzeyli bir cevap geldi. “Cevap hakkı”na saygım olduğum içim mesajı yayınlıyorum:

“Değerli büyüğüm. Eleştirmek size, çalışmak ve daha iyisini yapmak bize... Bence çok acele karar vermeyin. Zamanla, diliyor ve umuyorum, çalışmamın önemini görürsünüz. Ben siyasi parti temsilcisi değilim. Kamu kurumu niteliğindeki bir meslek örgütünün başkanıyım. Mensuplarımın ve onların hizmet etmekle yükümlü olduğu vatandaşlarımızın menfaatlerini korumakla yükümlüyüm. Bunun için gerekli olan uzun vadeli bir sürecin içinde mücadele ediyorum. SÖZCÜ Gazetesi’nin ve yazarlarının da yararlanacağı bir sürecin başarıyla tamamlanması içindir bu mücadele... Bunu bir yeşil pasaporta indirmek isteyenlere bari siz inanmasaydınız. Daima dostlukla... Metin Feyzioğlu.”

TEBESSÜM

İskambil oyunu ve hayat!


Başarılı bir işadamına sormuşlar:

“Siz neye el atsanız başarıyorsunuz. Nasıl oluyor da böyle devamlı kazanıyorsunuz? Bu işin sırrı nedir?”

İşadamı gevrek gevrek gülerek:

“Çok basit” demiş “Ben kâğıt oyunlarını iyi oynarım.”

“Anlamadık” demişler, o anlatmış:

“Hayat bir iskambil oyunu gibidir. Elimize gelen kartların iyi olup olmamasından çok, elimizdeki kartları bizim iyi oynayıp, oynamadığımız önemlidir. Ben hayat kartlarını iyi oynuyorum, bütün mesele bu!”

GÜNÜN SÖZÜ


Karakterli insan onuruna, bayağı insan ise beleş ve avantaya  düşkündür!