Cumhurbaşkanı ‘Kutup Yıldızı’ gibi olmalıdır. Kutup Yıldızı nasıl yerinde sabit duruyor ve her şey onun etrafında dönüyorsa, bütün insanları­mız da Cumhurbaşkanı’nın çevre­sinde dönmeli ve o da 81 milyonu sevgiyle kucaklamalı...
Oysa ülkemizde bu olamıyor! Ne­den?
Çünkü Cumhurbaşkanı tarafsız değil, bir partinin genel başkanı... O zaman sadece o partinin Cumhur­başkanı oluyor.
Cumhurbaşkanı partiler üstü olmalı ki, gerektiği zaman ülkede ha­kemlik görevini yapabilsin...
Hakem taraflı olursa kararlarına hiç kimse saygı duymaz!
CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğ­lu’nun önemli bir çağrısı var:
“Cumhurbaşkanı tarafsız olsun”
Doğru ve haklı bir istektir bu...
Kılıçdaroğlu “Bir referandum yapalım, bakalım halkımız taraflı Cumhurbaşkanı istiyor mu? Eğer halk ‘İstiyorum’ diyorsa, bir daha ağzımı açmayacağım” diyor.
Kılıçdaroğlu yerden göğe kadar haklıdır! Partili Cumhurbaşkanı herkesin Cumhurbaşkanı olamaz!



Türk ekonomisi zorda... Yabancı yatırımcı gelmiyor ve her geçen gün işler kötüye gidiyor.
Ekonomimiz büyümeyi unuttu, artık küçülmeye başladı.
Devletin resmi rakamlarına göre yılın ikinci çeyreğinde yüzde 1,2 küçüldük!
Yabancı yatırımcı neden gelmiyor?
Adaletin güvenilir olmadığı bir ülkeye insanlar gelmez, yatırım yapmak istemez!
Çünkü kendilerini emniyette hissetmezler. Korkarlar!
Önce adalet!
Adalet olmayan yerde insan düşer her derde!
“Adalet mülkün temelidir” sözü bu nedenle söylenmiş...

★★★

Londra’ya yaptığım bir geziden dönerken uçakta bir İngiliz işadamı ile tanıştım...
Türkçe’yi de çat-pat konuşan sevimli bir adamdı.
“Ben Türkiye’yi ve Türkleri çok seviyorum” dedi ve ekledi:
“Büyük dedem Çanakkale’de savaşmış... Yaralanıp esir düştüğü zaman onu Türk hekimler tedavi etmiş... Babam, dedemden dinlediği ‘Türk merhametini’ anlata anlata beni de Türk dostu yaptı...”
Bir İngiliz’in bunları söylemesi çok hoşuma gitti. O devam etti:
“Fakat... Bütün sevgime rağmen, şirketim güçlü olduğu halde Türkiye’de yatırım yapamıyorum!”
“Neden yapamıyorsunuz?”
“Nedeni basit! Güvenim yok!”
“Neden güvenmiyorsunuz?”
“Çünkü Türkiye’de hukuk iyi işlemiyor. Herhangi bir sorun olsa, yargıya gitsem ne olacak?”
“???”
“Hatırlayın, sizin yönetiminiz Anayasa Mahkemesi’nin kararlarına saygı göstermiyor! ‘Danıştay kararlarını tanımam’ diyor. Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin kararları için ‘Bizi bağlamaz’ diyorlar. Yargı kararlarının tanınmadığı bir ülkede nasıl yatırım yapayım?”

★★★

Dilim döndüğü kadar İngiliz işadamını ikna etmeye çalıştım ama gerçek olan şu ki:
Eğer ülkemize yabancı yatırımcıların gelmesini istiyorsak, önce yargı güvenliğini sağlamalıyız! Aksi halde hava alırız!

En önemli sorun adalet!


Biz düşünce ve ifade özgürlüğüne indirilen darbeleri hep eleştiriyor, bunları antidemokratik bularak ülkede adalet istiyoruz!
Ne yazık ki zincirler çözüleceği yerde, daha da arttırılıyor!
CHP İstanbul İl Başkanı Canan Kaftancıoğlu’na 7 yıl önce attığı birkaç tweet için verilen 9 yıl 8 ay hapis cezası, ülkemizde var olduğu iddia edilen ifade özgürlüğünün (!) derecesini gösteriyor.
Temel Karamollaoğlu muhafazakâr bir parti olan Saadet Partisi’nin genel başkanıdır. O da, Türkiye’nin en önemli probleminin adalet olduğunu belirterek şöyle diyor:
“CHP İstanbul İl Başkanı Canan Kaftancıoğlu’na, geçmişte söylediği sözlerden dolayı ağır bir ceza geldi. Buna sevinenler ve alkışlayanlar var! Peki, onu sevenler ve alkışlayanlar ne olacak? Şu anda mağdur olan yüz binlerce Kanun Hükmünde Kararname mağdurları var. Bunlar ne olacak? Kim bunların haklarını koruyacak? Biz haksızlık ve adaletsizliğin her çeşidine karşıyız. Ülkede huzur, barış, kalkınma ve adalet istiyoruz.”

TEBESSÜM

Acı ve tatlı sözler!


Temel ikametgâh ilmühaberi almak için mahallenin muhtarına gitmiş.
Muhtar belgeyi doldururken sormuş:
“Doğum günün nedir?”
“30 Ağustos”
“Peki, hangi yıl?”
“Her yıl” demiş Temel...
Temel’e “Sen çok tatlı dillisin. Bunu nasıl beceriyorsun?” diye sormuşlar.
Temel cevap vermiş:
“Ağzımdan çıkacak her sözün önce tadına bakar, acı ise yutarım, tatlı ise servis yaparım!”

GÜNÜN SÖZÜ


Adaletin azı çoğu olmaz! Ya vardır, ya da yoktur!
(Yekta Güngör Özden)