Bazı yanlış adayların seçimi nedeniyle CHP yönetimine kızıp sandığa gitmediğiniz vakit AKP’ye oy vermiş olacaksınız. Gönlünüz buna razı mı?
İmama kızıp oruç bozmayın!
Tepkiler özellikle Kılıçdaroğlu’na... “9 defa seçim kaybeden bir Genel Başkan için 10’uncu defa sandığa gitmemize gerek kalmadı. Artık biz yokuz!” diyenler bence haklı değil.
31 Mart Yerel Seçimleri, genel seçimler kadar önemli. Vereceğiniz oylar ülkenin kaderini belirleyecek.
Sevgili kardeşim Kemal Ulusu (Futbol Federasyonu eski Başkanı) gönderdiği mailde Kılıçdaroğlu için: “Sen kalk başkalarına diktatör de sonra kalk son sözü sen söyle. Parti Meclisi’nin reddettiği isimlerde ısrar edip onları inatla aday yapmak, o meclisteki delegeleri hiçe saymaktır. Yazık!” diyor.
Çok sayıda okurdan bu mealde tepki mesajları aldım.
“Haklı-haksız” ayrımına girmeden “Zaman bölünme, ayrışma, küsme zamanı değildir” diyorum. Hesaplaşmayı sonra yaparız. Herkes sandık başına gitmeli. Ülke bataklıktan başka türlü kurtulamaz!
Sabahattin Önkibar, günümüzün sayıları çok azalmış düzgün gazetecilerinden biridir.
İhlas Finans mağdurlarının haklarını koruduğu için o da malûm iki tetikçinin saldırısına uğradı.
Bunlar o kadar cahil, o kadar ebleh insanlar ki fikir diye küfür ediyor, başka da bir şey bilmiyorlar. Sabahattin Önkibar, İhlas Grubu’nun içyüzünü gayet iyi bilir. Yazdığı 11 baskı yapan “Takkeli Firavunlar” kitabında İhlas Finans’ın patronu Mücahit Ören’in, FETO ile ilişkilerini yazarak “FETO-İhlas Amerikan kardeşidir” demiştir.
Bunlar ciddi bir suç duyurusudur. Adli makamların harekete geçmesi gerekir.
Sabahattin Önkibar, İhlas’ın kirli çamaşırlarını ortaya dökünce, iftira ve yalanları kendilerine meslek edinen tetikçilerin saldırısına uğradı.
“ŞEREFSİZLİĞE KARŞI MİT İLE EMNİYET’E ÇAĞRI!”
SÖZCÜ’den para alarak İhlas Finans’ı suçladığı şeklindeki aslı astarı olmayan rezil iddialara karşı Önkibar’ın, Aydınlık Gazetesi’ndeki köşesinde iftiracılara verdiği cevabı, özetleyerek sizlerle paylaşmak istiyorum: “Bahsedilen kişiyi tanımam. Aynı ortamlarda hiç bulunmadım.
Pek çok gazeteci gibi benim telefonlarım devlet tarafından 30 yıldır dinlenir, mesajlarım takip edilir.
MİT ile Emniyet istihbarata çağrı yapıyorum.
SÖZCÜ’nün bir adamı ya da SÖZCÜ’yle ilişkili olan bir müteahhit veya yakını ile konuştuğum, görüştüğüm, buluştuğum ispatlansın kendimi yakmazsam şerefsizim.
Bankalar birliğine çağrı yapıyorum, bütün banka kayıtlarım incelensin.
Son aylarda şahsımın hesabına, çalıştığım kurumun dışında şüpheli herhangi bir yerden bir liralık bir giriş var mı?
Peki, bunları niye mi yazıyorum?
“TAKKELİ FİRAVUNLAR”
Güya SÖZCÜ Gazetesi’nin benimle yaptığı röportajın karşılığı olarak 350 bin lira almışım... Parayı da güya CHP İzmit Belediyesi’nden ihale alan bir müteahhit bana İzmit’de bir kafede teslim etmişmiş...
Bre utanmazlar!
Bre arsızlar!
Ulan, SÖZCÜ Gazetesi’ne yaptığım açıklamaların tamamı, uzun yıllar önce yazıp yüz bine yakın satan “Takkeli Firavunlar” kitabımda var.
Ve o kitaba Amerikan vatandaşı olan Mücahit Ören 1 milyon (Trilyon) liralık tazminat davası açtı ama kaybetti yani ben kazandım.
“SAVCILAR NEREDESİNİZ?”
Ey Türkiye gör bak, dün Fetullahçıların yaptığını bugün Amerikalı Mücahit yapıyor...
Şahsımla alakalı bir şey bulamayınca, böyle bir montaj yalana başvurdular ama Allah büyük, suçüstü oldular. Ulan korkacak zerre bir şeyim olsa, herkese meydan okuyabilir miydim? Bir başka şey, ben Türkiye Gazetesi ile TGRT’den kovulmadım. Noter aracılığı ile istifa dilekçesi göndererek Cem Uzan medyasının Ankara Temsilcisi oldum ki bunun onlarca tanığı var. FETÖ darbesine iki gün kala Amerikalı Mücahit’in, ”Ankara’yı ayağa kaldıracağımız gün çok yakın” mesajını bilgisayar çıktısı ile yayınladım ve suçüstü yaptım da ondan.
“İHLAS FİNANS PANİĞİ”
Bu arada malûm İhlas Finans konusunda panikteler.
AKP’li Sanayii Bakanı Ali Çoşkun’un ”İçi boşaltıldı” beyanı ortada.
Keza AKP’nin göreve getirdiği TMSF eski Başkanı Ahmet Ertürk “Hortumlama var” diyor ki bu iki isim namazlı abdestli.
Ben de bu isimlerin söylediklerini teyit edince alçakça ve şerefsizce iftira atıyorlar.
Yargıda hesaplaşacağız Amerikalı Mücahit!”
TEBESSÜM
Nasıl savaş kahramanı oldu?
Amerika’nın eski başkanları şimdiki Başkan Trump gibi dangıl dungul adamlar değil, akıllı ve esprili insanlardı.
ABD’nin 35’inci Başkanı Kennedy savaş kahramanıydı.
İkinci Dünya Savaşı’nda deniz subaylığı yapmış ve kahramanlık nişanı almıştı. Bir seçim konuşmasında meydandan lâf atmışlar:
“Sen nasıl savaş kahramanı oldun?”
Kennedy, sorudaki istihzayı sezmiş, mutlaka arkadan bir espri gelecek, soran adama dönmüş:
“Elimde olmayan sebeplerden... Çünkü Japonlar gelip gemimi batırdı!”
GÜNÜN SÖZÜ
Kendilerinden başkalarının özgürlüğünü tanımayanlar özgürlüğe lâyık değildir!