31 Mart yerel seçimleri yaklaştıkça müjdeler peş peşe geliyor! Bunları duymak için ülkede hep seçim mi olmalı acaba?
Fakat... Bakıyorum da, “müjde” diye ortaya atılanlar hep “oy kapmaya yönelik” geçici paketler.
Vatandaşın gözünü boyamak istiyorlar!
Halk buna aldanabilir ama ülkenin içinde bulunduğu hastalığı tedavi etmez. Tam tersine seçim uğruna her şey daha da berbat edilmiş olur.
31 Mart sonrası, ekonomik göstergeler o kadar bozulur ki kriz içinden çıkılmaz hale gelir!
Toplumun her kesimi borç batağında... 2.5 milyon kişinin 100 milyar lira civarında kredi kartı borcu var. Çiftçinin borcu da bir o kadar... Bankalara 225 milyar dolar borcu olan özel sektör ise tam bir batakta. Konkordatolar peş peşe yağıyor!
Bu borç denizi, ekonomimizi soluksuz bırakıp boğmaya yeter!
Hazine ve Maliye Bakanı Damat Berat Bey’in buna karşı aldığı önlem “aspirin tedavisi!” gibi geçici tedbirler... Aspirinle baş ağrısı belki biraz geçer ama sonra ağrılar daha şiddetli başlar.
Seçim rüşvetleriyle sadece günü kurtarmak istiyorlar! Sonrası, büyük acı!