Hep “adalet, adalet” diyoruz, çünkü adalete hasret kaldık.
Cumhurbaşkanı Erdoğan kısa bir süre önce “Yargı Reformu Strateji Belgesi”ni açıkladı.
Özgürlüklerle ilgili bölümleri okuyunca “Çağdaş bir yargı böyle olur” dedik ama tereddüdümüzü de belirttik:
“Bunlar inşallah lâfta kalmaz!”
Adalet, hukuk ve demokrasinin olduğu çağdaş ülkeler arasına girebilmemiz için böyle bir yargı reformuna şiddetle ihtiyacımız var.
Tarafsız hukukçular “SÖZCÜ davası varken Yargı Reformu boştur” diyorlar. Haklılar.
SÖZCÜ Gazetesi’nin yönetici ve yazarları hakkında yürütülen dava, basın özgürlüğü ve demokrasi iddialarını çürütüyor!
Ülkede düşünce ve fikir özgürlüğü olup olmadığını anlamak için sadece SÖZCÜ davasına bakmak yeterlidir.
İki gün sonra, bu Cuma günü SÖZCÜ’nün İstanbul 37. Ağır Ceza Mahkemesi’nde duruşması var.
Hükümet eğer yargı reformunda samimiyse SÖZCÜ davasının kapanması gerekir. Çünkü geçerli hiçbir delilin olmadığı davanın tümü boştur ve hukuka aykırıdır.
Türkiye’de artık askerlik yapmak yok!
Varlıklı olan bastırıyor parayı, “kutsal” denilen vatan hizmetinden kurtuluyor!
Parası olanlar bundan çok memnun tabii... Parası olmayanların ise yapacakları bir şey yok... “Gel tezkere” diyerek askerliklerinin bitmesi için gün sayacaklar!
Bu işte hakkaniyet var mı? Yok!
Türkiye olarak bir düşman çemberi içindeyiz!
Ülkemizin güçlü bir orduya her zamankinden daha çok ihtiyacı varken, paralı askerlik ve askerlik süresinin kısaltılmasının nedenini anlamak mümkün değil!
Ayrıca, Cumhurbaşkanı’na gerekli gördüğü hallerde, istediği kişileri askerlikten muaf tutma yetkisi veriliyor! Bu da Cumhurbaşkanı’nın kendisine ayrıca özel bir ordu kuracağı şeklindeki iddiaları güçlendiriyor.
★★★
İYİ Parti Genel Başkan Yardımcısı ve İzmir Milletvekili Dr. Aytun Çıray, Yeni Askerlik Yasası ile ordunun üçte ikisinin terhis edileceğini belirterek “Askerlerimizin başına çuval geçirilmesi ile başlayan, 2010 referandumu ile hukuki zemini hazırlanan ve FETÖ elemanlarınca yürütülen Türk Silahlı Kuvvetleri’nin tasfiye edilmesi devam mı ediyor?” diye sordu.
Meclis’te görüşülecek yeni yasanın 45’inci maddesinde Cumhurbaşkanı’na tanınan dilediği kişiyi askerlikten muaf tutma yetkisini eleştiren Aytun Çıray:
“Bu yetki ile şimdiki ya da gelecekteki bir cumhurbaşkanının kendisine özel ordu kurmayacağını kim garanti edebilir? Keyfilik ve adaletsizlik içeren bu madde aynı zamanda Anayasa’nın eşitlik ve adalet ilkelerine de aykırıdır” dedi.
Etrafında dostu kalmamış olan Türkiye’nin silahlı kuvvetleri ile oynamanın stratejik bir çılgınlık olduğunu belirten Aytun Çıray’a göre:
“Beka beka diye seçim propagandası yapanlar, asıl şimdi Türkiye’yi bir beka sorunu ile karşı karşıya bırakacaklar!”
Öfkeli siyasete isyan!
İktidar yandaşlarının yıpratma çabaları, karalamaları boşuna... Ekrem İmamoğlu yalnız İstanbul’un değil, bütün Türkiye’nin umudu haline geldi.
Trabzonlu gazeteci Kenan Aydoğdu “Ben meslek hayatım boyunca İmamoğlu’nun mitingleri gibi bir miting görmedim Halk hiçbir vasıta tahsis edilmeden, kendi isteğiyle, coşku içinde meydana koştu. Trabzon kendi uşağına sahip çıktı” diyor.
Yine Trabzonlu kıdemli bir meslektaşımız Hasan Kurt da “Ben 50 yıldır her mitingi izliyorum. İmamoğlu’nunki gibisini görmedim. Halk güler yüz istiyor, birlik istiyor, öfkeli siyasete karşı çıkıyor, güveneceği bir lider arıyor” diye izlenimlerini anlatıyor.
TEBESSÜM
Karganın şarkısı!
Birkaç gün önce, Lafonten’in “Tilki ile karga” hikâyesini anlatmıştım.
Kurnaz tilki dala konan karganın ağzındaki peyniri kapmak için “Sesin ne kadar güzel karga kardeş, bir şarkı söylesene” der.
Buna inanan karga ağzını açınca peynir düşer ve kurnaz tilki de onu afiyetle yer.
Bir profesör dostum telefonla aradı ve “Bir de ‘Modern Lafonten öyküsü var” dedi ve anlattı:
Kurnaz tilki, ağzında peynir olan kargaya seslenmiş:
“Karga kardeş, karga kardeş... Senin sesin ne kadar güzel, bir şarkı söylesene...”
Daldaki karga ‘olur’ anlamında başını sallamış ve peyniri ağzından alıp sol ayağıyla dal ayasında tutarak garantiye aldıktan sonra sağ ayağını yumruk şeklinde sallayıp: “Anan güzel mi senin?” diyerek şu şarkıyı söylemiş:
“Senin gibi hıyarlar,
Aldatamaz kimseyi,
Aptal mı sandın beni,
Geri zekâlı seni?”
GÜNÜN SÖZÜ
Siyasette öfke olmaz. Öfke ile beraber akıl da uçup gider!
