67 bin gözü yaşlı insan var... Bunlar çaresizlik içinde ağlayarak, 19 yıl önce İhlas Finans’a emanet ettikleri ana paralarını geri almak için bekliyor. Faiz filan istedikleri yok.
Fakat... İhlas Finans’ın patronu Mücahit Ören borcunu ödemeye hiç niyetli değil... Mağdurların parasıyla Amerika’da keyif içinde yaşıyor.
Nasıl Müslüman bu? Vicdanı nasıl sızlamıyor, anlamak mümkün değil!
Bu yıl sonunda zaman aşımı dolacak ve Mücahit Efendi, paraların üzerine oturacak!
İhlas mağdurları bize geldi
“Mücahit Ören, birileri tarafından korunuyor, devlet de bu adamın üzerine gitmiyor, diğerlerine olduğu gibi şirketlerine el koymuyor” diyerek bizden yardım istediler.
SÖZCÜ her zaman, güçlüler tarafından ezilenlerin, hakları yenilenlerin tarafındadır.
Mücahit Ören’in haysiyetsiz tetikçileri, yalan ve iftiralar atıp sahte belgeler üreterek, şantaj ve tehditlerle akılları sıra SÖZCÜ’yü korkutup susturma çabaları içinde...
SÖZCÜ her zaman, halkı ezenlerin, kul hakkı yiyen zalimlerin karşısındadır.
SÖZCÜ
haklı davasında kimseden korkmaz ve susmaz!
Bizim amacımız, paralarını kaptırınca yoksulluğa düşen, üzüntüden hastalanan, kalp krizleri, geçiren, intihar etmeye kalkışan İhlaszedelerin dertlerine derman olmak. Haksızlığa uğrayan kim olsa biz onları da savunuruz.
Mücahit Ören, gariplerin paralarını “Ödeyeceğim” diye açıklasın ve bu konuda geçerli teminat versin, biz anında bu yayınları keseceğiz.
Aksi halde mağdurlar adına mücadelemiz sonuna kadar sürecek.

rahmi-turan


Vatandaş 31 Mart günü sandık başına gittiği zaman herhalde domates, patates, et, süt ve peynir fiyatlarını gözünün önünden geçirecektir.
Elektrik, doğalgaz ve su gibi en zorunlu hayat faturalarını da bir bir düşünecek ve tercihini öyle yapacaktır.
Zamlara, yoksulluğa, geçim derdine çare bulamayan AKP’nin, Türk ekonomisini 17 yılda ne hale getirdiği ortadadır.

★★★

Cumhurbaşkanı ve AKP Genel Başkanı Erdoğan, önceki gün Gaziantep’teki aday tanıtma toplantısında sanki muhalefet lideriymiş gibi konuşarak şunları söyledi:
“Dolar düştü, borsa yükseldi. Marketlere bakıyoruz, çarşı pazara bakıyoruz... Maalesef fiyatlar aracılar vasıtasıyla tırmandırılıyor. Fiyatlar birbirini tutmuyor. Belediyelere önemli görevler düşüyor. Bunları hesaba çekmemiz lâzım. Hazırlıklarımız var ve bu uygulamayı da yapacağız. Bunun adı ticaret değildir. Bunun adı olsa olsa tefeciliktir, riyakârlıktır. Hatta ülkeye ve millete ihanettir.”

★★★

Sayın AKP Genel Başkanı Erdoğan, muhalefet liderlerinden daha sert eleştirilerde bulundu.
Allah aşkına söyler misiniz? Bu ülkeyi 17 yıldır kim yönetiyor?
On-on beş yıl öncesine kadar, dünyada tarım ürünleri kendi kendine yeten 7 ülkeden biriydik. Şimdi neden saman ve soğanı bile ithal eder duruma düştük?
Neredeyse tüm gıda maddelerini yabancı ülkelerden alıyoruz. Bizde toprak mı kalmadı, ekip biçmesini mi unuttuk?
Yanlış tarım politikalarının sonucu bu hale geldik. Hayvancılığımız da bitme noktasında...

★★★

Bu hazin durum, ithal edecek dövizi bulamadığımız an milletçe aç kalacağız anlamına gelmiyor mu?
Ülkede tahrip olmayan kurum kalmadı gibi... Bu tahribatı, marketlere çatarak önleyemeyiz. Önce üretimi arttırmalıyız. Tarım ve hayvancılık “Öksüz çocuk” muamelesinden kurtarılmalı.
31 Mart yerel seçimleri sanırım iktidarın canını bir hayli yakacak!

Bağışlar ülkeye hizmettir


Sevgili okurlar... Dün iki hayırseverin yaptığı güzel bağışlardan söz etmiştim.
Türk Tanıtma Vakfı (TÜTAV) Başkanı Kemal Baytaş’ın Ankara Yenimahalle Belediyesi’ne “Kreş ve Gündüz Çocuk Bakımevi Tesisi” yaptırdığından, Türkiye Gazeteciler Cemiyeti’nin eski yıllardaki Diş Hekimi Sevcan Özdemir’in de “Kadıköy Belediyesi Çocuk Ağız ve Diş Sağlığı Merkezi”ne 600 bin liralık bağışta bulunduğundan söz etmiştim.
Hali vakti yerinde herkesin imkân dahilinde böyle hayırlı işler yapması ülkeye hizmettir. Bu tür bağışların her zaman desteklenmesi gerekir. Biz de öyle yapıyoruz.
Kemal Baytaş’ın bağışından bahsederken yanlışlık yaptığımı dün bizzat kendisinden öğrendim. Baytaş, Çocuk Bakımevi’ni tek başına yaptırmamış...
Ankara’daki “Kreş ve Gündüz Çocuk Bakımevi”ni Kemal Baytaş ile Yenimahalle Belediyesi ortaklaşa yapmış... Toplam 2 milyon 300 bin lira olan inşaat bedelinin 1 milyon 500 bin lirasını Yenimahalle Belediyesi ödemiş, kalan 800 bin lirayı da Kemal Baytaş bağışlamış. Ankara Yeni Mahalle Belediyesi’ni de kutluyorum.

TEBESSÜM

Ağlayan adam...


Cami cami gezip, iktidar propagandası yapan hoca yeni bir camiye girer. Bakar ki iki yaşlı amcadan başka cemaat yok. Kendi kendine:
“Ben yine de konuşma yapayım. Seçim yaklaşıyor” der.
Hoca konuşmaya başlayınca amcalardan biri uyur, diğeri de ağlamaya başlar.
Hoca konuştukça o ağlar, o ağladıkça hoca coşar.
Konuşma bitince hoca kürsüden iner, sürekli ağlayan adamla vedalaşırken neden bu kadar ağladığını sorar.
Yaşlı amca:
“Ah evlâdım” der “Sen kürsüde o kadar coşarak anlatıyordun ki keşke kulaklarım duysa da ne dediğini anlasam diye ağlıyordum!”

GÜNÜN SÖZÜ


Bir ülke yalnız adaletle huzura ulaşır ya da adaletsizlikle yıkılır!

rt