Partili Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın “Zillet İttifakı” suçlamasının vatandaşta karşılık bulmadığı görülüyor.
Erdoğan “Bugün Türkiye’de iki ittifak karşı karşıya: Cumhur İttifakı ile Zillet İttifakı” diye meydanlarda yeri göğü inletiyor ve ülkenin beka sorunu olduğunu iddia ediyor.
Vatandaş, bunun huzur getirecek bir dil olmadığını kavramış olmalı ki, onun “Zillet” dediği ittifaka itibar gösteriyor, beka sorununa ise hiç inanmıyor!
“Zillet” malûm, “aşağılık, alçaklık, hor görme” anlamında kullanılan bir sözcük. “Beka” ise devletin varlığını devam ettirmesi...
Anketler iktidar için tatsız! Vatandaş “Beka sorunu”na inanmıyor, “Millet İttifakı” geniş bir tabana yayılıyor.
Hırçın suçlamaların hedefi olan Kılıçdaroğlu soğukkanlı... Kızmıyor, sinirlenmiyor, Erdoğan’ın sert üslûbunu sakin bir dille yorumlayıp, “Söyleyecek sözü olmayınca Millet İttifakını karalayarak yol almak istiyor. Bu gibi davranışların adı ‘Tükenmişlik sendromu’dur!” diyor ve sözlü kavgaya girmediği için puan kazanıyor.
Dün öğle vakti 19 – 20’nci dönem Manisa Milletvekili Tevfik Diker arayarak sordu:
“Haberi okudun mu ağabey?”
Birçok haber okuduğum için “Hangi haberi?” dedim.
Heyecanla anlattı:
“Bugün benim için tek haber var:
O da Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonu (TMSF) tarafından yapılan açıklama...
Demirel döneminin bir numaralı adamı...
İş adamı, Bursa’nın lokomotifi... Putin’in özel dostu...
APO’yu Kenya’dan Türkiye’ye getiren uçağın sahibi...
Ermeni lobisine randevu vermeyen tek bakan...
Amerika’nın ‘Bize gel, Türkiye’yi suçla, seni ömür boyu refah içinde yaşatalım’ teklifini reddeden adam... Başı derde girince yurt dışına kaçmadı, Türkiye’de kaldı... Borçlarını ödemek için fabrikalarını daha çok çalıştırdı.
Uçak düşürme olayından sonra Türkiye’nin Rusya ile barışmasını sağladı... Çünkü Rusya Devlet Başkanı Putin ile şahsi dostluğu vardı.
İşte bu Cavit Çağlar, TMSF’ye olan borçlarını kuruşu kuruşuna ödedi...”
★★★
Tevfik Diker’in heyecanına hak verdim. Çünkü Cavit Çağlar’ın dostuydu...Mutluluğunun sebebi ajansların verdiği şu haberdi:
“Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonu (TMSF) 7 Ocak 1999’da fona devredilen İnterbank AŞ’nin hâkim ortağı Cavit Çağlar’ın, tüm borçlarını ödediğini açıkladı.
TMSF’den yapılan açıklamada Çağlar Grubu’nun fona olan borçlarına karşılık toplam 837 milyon 574 bin 977 dolar (yaklaşık 4,5 milyar Türk lirası) tahsilat sağladığı belirtildi.
Açıklamada ayrıca Cavit Çağlar’ın bütün amme alacaklarını ve grubun Sosyal Güvenlik Kurumu ve işçilere olan borçlarını kapatarak önemli bir başarıya daha imza attığı vurgulandı.
Çağlar’ın 1999 Bankalar Krizi’nde başı derde giren işadamları arasında milyonlarca dolar borcunu son kuruşuna kadar ödeyen “tek işadamı” olduğu ifade edildi.
Tevfik Diker’in belirttiği gibi gerçekten günün önemli bir haberiydi bu...
Tuncay Özkan’ı protesto!
CHP’de sular durulacak gibi değil... İzmir Buca’dan birçok okurum mesaj yollayarak, “Parti Meclisi’nin kararı ile İzmir Buca adayı yapılan Suat Nezir neden son anda harcandı?” diye soruyorlardı. Bu konuda bilgim yoktu.
Önceki gün Sabahattin Önkibar’dan meseleyi öğrendim ve okurlarımı bilgilendirmeyi görev saydım. Son anda üzeri çizilen Suat Nezir, meslektaşımız Önkibar’ı telefonla aramış, ona birçok şey anlatmış. Söyledikleri özetle şöyle:
“CHP İzmir Milletvekili Tuncay Özkan partide kendisine ekip oluşturmak adına dalavereler çevirip benim yerime son dakikada avukatı Erhan Kılıç’ı ‘Buca adayı’ yaptı.
Buna ilâve olarak diğer avukatını İstanbul’dan İzmir’e getirip birinci sıradan Belediye Meclisi adayı olmasını sağladı. Keza yine adamı olan eski Konak İlçe Başkanı Şakir Başak’ı listeye koydu.
Ben bütün bunlara itiraz edince CHP Parti Meclisi kararına rağmen İl Seçim Kurulu’na benim yerime kendi avukatının ismini verdirdi.
Bunların derdi seçimi kazanmak değil, CHP’yi ele geçirmek!
Buca halkı şu saat itibarıyla ayakta ve Tuncay Özkan’ı protesto ediyor!”
Partide neler dönüyormuş meğerse? Hani “Âleme verir talkını, kendi yutar salkımı” denir ya... Bunlar da öyle!
Elimde ilginç bir liste var... CHP’ye fazla zarar gelmesin diye o listeyi seçimden önce yayınlamayacağım... Seçimden sonra tefrika etmeyi düşünüyorum!
TEBESSÜM
Ya evlilik, ya hapis!
Kadın, evin deposundan ağlama sesleri duyar. Bir de bakar ki kocası dizlerinin üzerine çökmüş, duvara dönmüş ağlıyor. Kadın:
“Kocacığım, neyin var, ne oldu sana?” der. Adam:
“Hatırlıyor musun?” der “Öfkeli baban diz dize, kucak kucağa yakaladığında bağırmıştı: ‘Ya evlenirsin ya da 20 yıl hapis yatarsın.’ diye...
Kadın şaşırarak sorar:
“Ee, ne olmuş?”
Adam içini çekerek cevap verir:
“Ne olmuşu var mı? Bugün hapisten çıkmış olacaktım!”
GÜNÜN SÖZÜ
Çalışmak her derde devadır. Çok çalışanın üzülmeye vakti kalmaz!
