CHP’nin İstanbul Adayı Ekrem İmamoğlu “Biz öyle bir dil kullanmayacağız” diyor, iyi yapıyor.
Akıllıca bir davranış...
Kızıp köpürmenin, ona buna hakaret etmenin faydası yok.
Ülkemizde üretime dayalı bir ekonomi olmadıkça ne söylense boş!
İktidar, belediyelere seslenerek “Marketleri hesaba çekin, silkeleyin!” diyor.
Türkiye genelinde 412 adet AVM (Alış Veriş Merkezi) var. Bunlar hesaba çekilseler, silkelenseler ne olacak ki? Bu defa halk, pahalı da olsa mal bulamaz hale gelecek! Çünkü üretimimiz yetmiyor.
Çiftçinin morali bozuk, artık üretmiyor... Kazanamıyor, ziyan ediyor, borçlarını ödeyemiyor da ondan... Tarım sektörü battıkça batıyor!
Asıl sorun burada... Üretilen mal 80 milyona yetmediği için “arz ve talep dengesi” bozuluyor, fiyatlar frensiz yükseliyor!
Hesap kitap işi olan ekonomi, aklı kullanma sanatıdır.
“Üretim, üretim, üretim” diyoruz. Başka çare yok!
Bağırıp çağırmakla sorunlar çözülemez!
Anketlerden gelen istenmeyen sonuçlar nedeniyle iktidarın morali bozuk ama nedense iktidardan çok CHP fokur fokur kaynıyor.
Seçim rüzgârı CHP’den yana esiyor, AKP’nin oyları düşüyor. Fakat istifalar CHP’de oluyor.
Oysa, Aziz Kocaoğlu’nun ders olacak nitelikteki sözlerini her zaman hatırlamakta yarar var.
Yeni dönemde aday yapılmadığı halde kişisel kırgınlığını bir yana bırakan İzmir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu “Gün ayrışma değil, birleşme zamanıdır” diyor.
Kocaoğlu’nun şu sözlerine kulak vermek lâzım:
“Fikir ayrılıkları, farklı aday adaylarının arkasında saf tutma durumu artık bitmiştir. Hiçbir ayrı gayrılığa girmeden adaylarımızın arkasında kenetlenmeliyiz. Parti terbiyesi bunu gerektirir.”
Bu sözler, hoşnutsuz CHP’lilere ders olmalıdır.
★★★
Daha önce de yazdığım gibi kış aylarını İstanbul’da, yaz aylarının tamamını Bodrum’da geçiririm. Nüfus kaydım Bodrum’dadır. Bu bakımdan Bodrum’la yakından ilgilenirim.
CHP’nin şimdiki Belediye Başkanı Mehmet Kocadon önce Muğla Büyükşehir Belediye Başkanlığı’na aday adayı oldu. Oysa orada güçlü bir başkan (Dr. Osman Gürün) vardı.
CHP yönetimi Dr. Osman Gürün’ü aday olarak açıklayınca Mehmet Kocadon yeniden Bodrum adaylığına talip oldu.
Bu istek MYK’da kabul edildi Ancak Parti Meclisi’nde yapılan son oylamada ters rüzgâr esti ve Kocadon liste dışında kaldı.
Parti Meclisi’nde 19 üye lehte, 40 üye aleyhte oy kullandı.
Şimdi ne olacak?
★★★
Bodrum’da 9 aday adayı var. Bunlardan öne çıkan iki güçlü aday: Mustafa Saruhan ve Recai Seymen...
Cumartesi günü öğleden sonra toplanacak CHP Parti Meclisi’nin (fevkalâde bir gelişme olmazsa) bu ikisinden birini seçeceği belirtiliyor.
Mustafa Saruhan daha önce uzun yıllar Bodrum Yalıkavak Belediye Başkanlığı yaptı ve halkın sevdiği bir başkan oldu.
Diğer aday adayı Recai Seymen, Bodrum’da CHP İlçe Başkanlığı yaptı. Deneyimli, iyi bir siyasetçi. Ancak belediyecilikte tecrübesi yok.
Karar tabii ki, CHP Parti Meclisi’nin... Türkiye’nin incisi Bodrum’u yönetecek kişi çok önemlidir.
★★★
Parmak boyası!
Herkes temiz bir seçim istiyor ama...
Yurdun dört bir yanından sahte seçmen fışkırıyor.
Yüksek Seçim Kurulu (YSK) Başkanı Sadi Güven ise “Sahte seçmen de hayali, seçmen de yok” diye kestirip atıyor.
İddialar araştırılmadığı için kuşkular büyüyor.
Hilebaz kişilerin çift oy kullanmasını önlemek ve halkı dürüst seçim olduğuna inandırmak için, eski yıllarda olduğu gibi “Parmak boyası” getirilmesi talepleri de artıyor.
Seçim güvenliğini sağlamak için kurulan “Temiz Seçim Platformu” var. Bu sivil toplum örgütünün başkanı eski Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Yaşar Okuyan...
Gelişmeleri yakından takip eden Okuyan:
“Parmak boyası sistemi yeniden getirilmeli. Böylece en azından bir seçmenin iki kez oy kullanması önlenmiş olur” diyor.
Bu uyarı yerindedir. Fakat, görev süreleri iktidar tarafından bir yıl uzatılan 6 üye de dahil, tüm YSK üyeleri bu tür uyarılara kulak tıkıyor.
İşin daha da garip tarafı, muhalefet partilerinin de konuya duyarsız kalmaları... Diğer seçimlerde olduğu gibi kaybederlerse ağlamak için mi?
TEBESSÜM
“Denizden çıkan babam olsa...”
Balığın bir adı da “Denizden gelen sağlık”tır.
Balıkların faydaları cinslerine göre değişiyor.
Her balık yararlıdır ama uskumru, tuna, sardalye, lüfer, somon ve hamsi gibi balıklar “Omega 3” yağ asitleri bakımından çok zengindir.
D vitamini içeren sardalye, somon, uskumru, hamsi, morino turna, ringa ve levrek gibi balıklar kalsiyumdan yana zengindirler.
Deniz ürünlerinin yararını bizim Temel şu cümleyle özetliyor:
“Denizden çıkan babam olsa yerim!”
GÜNÜN SÖZÜ
Doğru olanı bile zamansız söyleme!