İstanbul’da düzenlenen TRT World Forum’da konuşan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Lozan Antlaşması’nı eleştirdi. Erdoğan, “İstiklal Harbimizi zaferle sonuçlandırmamızın ardından Lozan’da varılan mutabakat, kabul edebileceklerimizin asgarisini oluşturuyordu. İstiklal mücadelemizin hedefi olan Misak-ı Milli sınırlarımızdan dahi ciddi fedakarlık yaparak bu neticeye ulaşmıştık” dedi.

Erdoğan böyle söyledi ama o söylemler tarihi ve coğrafi gerçeklerle bağdaşmıyor. Meclisi Mebusan’ın, 28 Ocak 1920 tarihli gizli oturumunda kararlaştırılan Misak-ı Milli ile Mondros Mütarekesi’nin imzalandığı 30 Ekim 1918 tarihinde işgal altında olmayan yerler vatan toprağı olarak ilan edildi.

İŞGAL ALTINDA

Batı Trakya, 12 Ada ve Kıbrıs’ın Misak’ı Milli sınırları içinde olduğu ve 1923 Lozan Antlaşması ile bu yerlerin elden çıkarıldığı iddia ediliyor. Ancak, Batı Trakya, Osmanlı Devleti ile Bulgaristan arasında 29 Eylül 1913 tarihinde imzalanan İstanbul Barış Antlaşması ile elden çıkmış ve Meriç Nehri sınır olarak kabul edilmişti. Birinci Dünya Savaşı’nın sonuna kadar Bulgaristan’ın egemenliği altında kalan Batı Trakya, savaş sonrasında Yunanistan tarafından işgal edildi.

1911-1912 Trablusgarp Savaşı sırasında Onikiada’yı işgal eden İtalya, 1915 yılında 12 adayı ilhak etti. Mondros Mütarekesi’nin imzalandığı gün 12 ada zaten İtalyan işgali altındaydı. 1878’de Kıbrıs’a yerleşen İngiltere, 1914’te adayı ilhak etti. Mondros Mütarekesi’nin imzalandığı gün Kıbrıs zaten İngiliz işgali altındaydı. Misak-Milli sınırları içinde olan Batum’un kızıl ordu tarafından işgal edilmesi sonrasında TBMM Hükümeti ile Sovyet Rusya arasında 16 Mart 1921’de Moskova Antlaşması imzalandı. Antlaşma ile Batum Gürcistan’a bırakıldı.

MUSUL ELDEN ÇIKTI

Misak’ı Milli sınırları içinde olan Musul’un hukuki statüsü, 1923 Lozan Antlaşması’nın 3. Maddesi ile dokuz ay içerisinde Türkiye ve İngiltere arasında yapılacak anlaşma yoluyla belirlenecekti. Anlaşma olmadığı takdirde Musul ile ilgili kararı Milletler Cemiyeti verecekti. Anlaşma sağlanamayınca konu Milletler Cemiyeti’ne sunuldu. Süreç içerisinde meydana gelen Şeyh Sait isyanı nedeniyle Musul elden çıktı. Milletler Cemiyeti, 16 Aralık 1925’te Musul’un İngiliz mandasına bırakılmasına karar verdi. 5 Haziran 1926 Ankara Antlaşması ile Musul, Irak’a bırakıldı.

İnsanların konuşmaya çekindiği bir dönemde, Milli Savunma Bakanlığı eski Genel Sekreteri emekli Kurmay Albay Ümit Yalım, adaların işgali başta olmak üzere tarihi olayları inceliyor ve yanlışları belgeleriyle ortaya koyuyor. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın, “Misak-ı Milli sınırlarımızdan ciddi fedakarlık yaptık” söyleminin de tarihi ve coğrafi gerçeklerle bağdaşmadığını belirten Yalım, “Misak-ı Milli sınırları içinde olan Batum, 1921 Moskova Antlaşması ile elden çıkmıştır. Misak-ı Milli sınırları içinde olan Musul ise 1923 Lozan Antlaşması sonrasında Şeyh Sait isyanı nedeniyle kaybedilmiştir. Misak-ı Milli’deki kaybımız Batum ve Musul ile sınırlı kalmıştır. Erdoğan’ın iddiasının aksine Lozan’da asgari kayıpla zafer kazanılmıştır.”

KAYIPLARIMIZA BAKALIM

Erdoğan, 27 Ocak 2018’de, Kocaeli’nde yaptığı konuşmada, “Kılıçdaroğlu’na sorarsan Lozan’da kazandığımızı söyler. Adaları siz verdiniz siz. Sizin partinizin başında olanlar verdi. Şimdi Lozan’da dahil olmak üzere tarihi dosyaları hazırlatıyorum ve o tarihi dosyaları milletime anlatacağız. Görecekler kim nerede neyi vermiş” demişti. Ancak Erdoğan Lozan ve adalar dosyasını 21 aydır çıkaramadı. Cumhurbaşkanının bir türlü açıklayamadığı Lozan ve adalar dosyasını emekli Albay Ümit Yalım ortaya çıkardı ve bize şunları anlattı:

“1923 Lozan Antlaşması’nın 15. Maddesine ek olarak konulan haritada Osmanlı Devleti döneminde, İtalya tarafından ilhak edilen 12 adanın (12 ada, Rodos ve Meis olmak üzere toplam 14 ada) İkinci Dünya Savaşı’ndan sonra imzalanan 1947 Paris Antlaşması ile 12 adanın egemenliği İtalya’dan alınarak Yunanistan’a devredildi.

1923 Lozan Antlaşması ile İtalya’ya verilmeyen, 1947 Paris Antlaşması ile egemenliği Yunanistan’a devredilmeyen ve haritada 18 Türk Adası ve 1 Türk Kayalığı 2004 yılından itibaren alenen Yunanistan’a verildi. Böylece Yunanistan, 12 ada bölgesindeki ada sayısını 14’ten 32’ye çıkardı. Venedik Kayalıklarını da işgal eden Yunanistan, topraklarını ve deniz sınırlarını büyüttü. Türkiye toprak kaybetti ve küçüldü. 1923 Lozan Antlaşması ile hiçbir ada verilmedi. Aksine Adalar Denizi’nde 200 civarında ada, adacık ve kayalık Türk egemenliğinde kaldı.

Cumhurbaşkanı, 21 ay önce Lozan belgelerini hazırladıklarını belirtmişti. İşte o belgeler bir türlü açıklanamıyor. Çünkü, öyle olmadığını söyleyenlerde gerçeği öğrendi.




NOT: 26-27 Ekim 2019)  Cumartesi ve Pazar günleri saat 14.00 da Ankara Kitap Fuarında yeni kitabım “Menzil”i ve diğerlerini Doğan Kitap standında imzalayacağım.