Devletin elindeki bilgi şu: Türkiye topraklarında 700, terör örgütünün Suriye kolu YPG ile birlikte bu ülke topraklarında 17 bin, Irak’ın kuzeyinde 7 bin 903 PKK’lı bulunuyor. Bunlara dönük operasyonlarda bugüne kadar 15 bin 166 terörist etkisiz hale getirildi. Türkiye’de yeniden güç kazanmak için ABD’nin verdiği yeni silahlarla Türkiye’ye sızmak için teröristler Hakurk bölgesinde toplandı. Hainler, sızamadan askerimiz uzun bir aradan sonra kara harekatı başlattı.

Kuzey Irak’ta kamp isimleri yazılıyor ve hava harekatlarıyla terör örgütünün silah, mühimmat depoları ve sığınaklarının imha edildiğine ilişkin yüzlerce “son dakika” haberi veriliyor. Ancak, dün büyük bir gizlilik içinde iki komando tugayımız, özel kuvvetler takviyeli olarak Hakurk’a girdi. Yaklaşık 10 yıldır bu kapsamda kara harekatı yapılmamıştı.

ABD’NİN SİLAHLARIYLA 

Türkiye, ağırlıklı olarak Suriye’deki gelişmelerle meşgul oldu. Halen bütün ağırlığımız Suriye’de. Oradaki durumu düzeltmeye, bölücü örgüt mensupları ve yandaş örgüt mensuplarını etkisiz hale getirmeye gayret ediyoruz. Suriye’de fiili bir harekata ABD ve Rusya izin vermiyor.

Terör örgütü ve kolları hiçbir zaman tek bir bölgede yoğunlaşıp, diğer yerleri boş bırakmaz. Nitekim, biz Suriye’de bu örgütle uğraşırken, teröristler de 1990’lı yıllarda olduğu gibi Irak’ın kuzeyindeki bölgeyi kontrol altına almış durumda. Yavaş yavaş da sınır bölgesindeki birliklerimizi taciz ediyor. Örgüt, boşluk bulursa yurdumuza terörist kaydırması yapacaktır. ABD’den aldığı yeni nesil silah ve mühimmatı, topraklarımızda askerimize, vatandaşlarımıza karşı kullanacaktır. Bu durumda, tam da seçim öncesi siyasi uzantısına bir pazarlık ortamı hazırlayacaktır.

TERÖRİSTİN TAKTİĞİ

Silahlı kuvvetlerimiz baskın tarzındaki tahrip, imha yöntemiyle tehditleri önleyebilmek için sınır ötesi harekat başlattı. Ama şöyle bir gerçeği de askerler anlatıyor: Irak’ın kuzeyine yapılacak bölgesel harekat tek başına başarı getirmez. Çünkü, askerimiz bir tarafa bindirince, teröristler bulundukları bölgeyi de iyi tanıdıkları için diğer tarafa kaçar. Bölgenin tamamını kontrol altına alamadığınız sürece terör örgütü mensuplarını taciz edersiniz. Senelerdir söylenen, Irak’ın kuzeyinde ovayı görecek tarzda hemen hemen 30-40 kilometre derinliğe kadar kontrol edecek yetkiyi elimize geçirmeliyiz. O bölgede siyasi otorite devlet güvenliğini sağlayamadığı sürece teröristlerin tacizlerine maruz kalmak zorundayız. Her zaman tehdit devam eder.

O KAMPIN ÖZELLİĞİ

Hakurk, Şemdinli ilçemizin hemen karşısına düşer. Ormanlık bir bölgedir. Özellikle yaz mevsiminde terör örgütü mensuplarının dinlenmesi, toparlanması, eğitim yapması, gizlenmesi, saklanmasına uygun bitki örtüsü var. Orası Kandil’e değil, başlı başına örgüt mensuplarının zora geldiğinde İran topraklarına da geçebildikleri, gizlenebilecekleri bir bölgedir.

Sivil hayatın olmadığı, geçmişte buraya defalarca girişilmiş, operasyon yapılmış bölge olmasına rağmen devletimiz tarafından devamlı kontrol altına tutulma gereği duyulmadı. Oradaki birlikler, bölgesel olarak operasyon yapıyor. Örgüt mensupları uygun zemin ve zamanı bulursa pusu atar, askerimize kayıp verdirirler. Uygun ortamı bulamazsa ya gizleniyor ya da kaçıyor.

BÜTÜN OLARAK

Kuşkusuz askerler, Hakurk’a girilirken Nezikerya dere bölgesini ve İran hududunu mutlaka kontrol altında tutmak gerektiğini biliyordur. Aksi halde, Irak’ın kuzeyine yapılacak bölgesel harekatın başarı şansı olmadığı ifade ediliyor. O araziyi bir bütün olarak kontrol altında tutmak gerekiyor. Bunu da ya biz, ya Irak ya da Bölgesel Kürt Yönetimi yapmalı. Aslında, Bölgesel Kürt Yönetimi’nin izni olmasa, terör örgütüyle işbirliği yapmamış olsa  bölge kontrol altına alınabilir. 1990’lı yıllardan biliyoruz ki, Bölgesel Kürt Yönetimi, Irak’ın kuzeyinde PKK’nın yaşamasına fırsat veriyor.

Bölücü örgütün önemli karargahı olan Kandil bölgesine gidilebilmesi için Duhok üzerinden bir harekat gerçekleştirilebilir. Kandil dağ silsilesi öyle bir yer ki hem Bölgesel Kürt Yönetimi’nin hem de Irak merkezi hükümetinin arasında kalan bir bölge. Bu bölgeye yapılacak harekatta, mutlaka her iki tarafla da koordine etmek gerekir. Aksi halde harekatın gizlilik içinde yapılması hayli zor. Bilgi sızınca, teröristler de yer değiştiriyor.

UZUN BİR ARADAN SONRA

Evet, bugüne kadar sayısız hava harekatları yapıldı. Ancak askerler hep şunu söyler: Hava harekatı, kara harekatıyla desteklenmediği, askerin potini değmediği sürece önemli başarı elde edilemez. Şimdi, hava ve kara harekatı, uzun bir aradan sonra birlikte yürüyor. Dileriz, şehidimiz, gazimiz olmadan askerimiz görevini yerine getirsin.