Kemal Önal; kaymakamlık, vali yardımcılığı, valilik, Emniyet Genel Müdürlüğü gibi kritik görevlerde bulundu. Yaş haddinden emekliye ayrıldığında geride 47 yıl 7 ay 15 günlük devlet hizmeti anılarla birlikte kalmıştı. Son dönemlerde anı kitapları giderek artıyor. Türk basınının içinde bulunduğu durum artık anılara sığınılarak anlatılıyor.

Kemal Önal’ın, Emniyet Genel Müdürlüğü döneminde üzücü olaylar da yaşandı. Eli silahlı avukat Alparslan Aslan, 17 Mayıs 2006’da Danıştay’a girip toplantı halindeki üyelerin üzerine kurşun yağdırdığında, Önal da en yakın arkadaşı Yücel Özbilgin’i kaybetmişti. Önal, olay yerine geldiğinde Özbilgin’in Danışytay üyeliğine atandığında kendisine söylediği “Artık burada, emekli oluncaya kadar güven içinde ve huzurlu bir şekilde yaşayacağım inşallah” demesini anımsadı.

BAŞARIYLA YAPILDI AMA...

Belçika Emniyet Genel Müdürü, Önal’ın davetlisi olarak ülkemize gelmişti. Özel Harekat polisleri, genel müdüre kurtarma operasyonu senaryosu hazırlamışlardı. Burada, Türk polisinin imkan ve kabiliyeti gösterilecekti. İnşaat halindeki bir binayı teröristler basmış, içindekileri rehin almışlardı. Polisler, hazırlıkla yapmış operasyon için genel müdürlerin gelmesini bekliyordu. Beklenenler geldi. Operasyonu yönetecek amir özel kıyafetleri içinde önlerine geldi, selamını verdi. Önal, “Başlayın” dedi.

Mevzilerinde gizlenmiş olan timler çok seri ve başarılı hareketlerle değişik yönlerden ve değişik şekillerde binaya girmeye çalıştı. Sis bombaları, içeriden gelen karşılıklı ateş sesleri, bombalar, ip merdivenler, kancalar, bağırışlar. Operasyon üç dört dakika ya sürdü ya sürmedi. Rehineler kurtarıldı. Teröristlerin bir kısmı canlı, bir kısmı ölü, bir kısmı da yaralı olarak ele geçirildi. Sisler dağıldı. Operasyon ekibi ve yetkililer mutlu ve gururluydu.

NEDEN UYARILMADI?

Yaralılar terörist de olsa, ambulanslarla hastaneye kaldırılıyor. Ölüler usulüne uygun yatıyor yerlerde. Bir tanesi de pencereden sarkar vaziyette ölmüş. Vücudunun yarısı içerde, yarısı dışarıda. Operasyonu yürüten amir, koşar adımlarla yaklaşıyor. Belli ki tekmil verecek. Göğsünde çapraz bağlanmış fişeklikler, paçalarından sallanan komando bıçakları, tam teçhizatlı.

Konuk genel müdür, Önal’a, “Çok güzel oldu Sayın Genel Müdür ama görevliler teslim olunması için gerekli uyarıyı yapmadılar” dedi. Önal şaşırdı. Gerçekten “Teslim olun” denilmemişti. Bu durum, Avrupa Birliği normlarına göre çok büyük eksiklikti. Önal, ne diyeceğimi tasarlarken, amir önünde çakı gibi bir selamdan sonra, “Operasyon başarı ile tamamlanmıştır, Sayın Genel Müdürüm” diye bağırdı. Önal da “Teşekkür ederim amirim. Arkadaşları kutluyorum. Hepsinin ayrı ayrı gözlerinden öpüyorum” dedi. Ardından da “Ama  teslim olmaları için herhangi bir uyarıda bulunmadınız” dedikten sonra da vereceği cevaba bir ipucu olsun diye de “veya biz duymadık” diye ekledi.  Amir esas duruşunu bozmadan, “Siz gelmeden önce biz uyardık, Sayın Genel Müdürüm” deyip durumu kurtarıyordu.

Yeni çıkan kitaplar


- Siyasetçilerle kurduğu dostluklarla, Anadolu notlarıyla, seçim öngörüleriyle ve kendine özgü üslubuyla gazeteciliğin usta isimlerinden Yavuz Donat, meslekte 56 yılı geride bıraktı ve bu süreci gazeteci Şebnem Bursalı’ya anlattı. Kimi zaman hüzünlendirecek, kimi zaman gülümsetecek, şaşırtacak anılar Turkuvaz Kitap’tan  “Off The Record” adıyla çıktı ve raflarda yerini aldı.

- Usta gazeteci Uğur Dündar’ın sorduğu, İYİ Parti Genel Başkan Yardımcısı Aytun Çıray’ın yanıtladığı “Türkiye İçin Söyleşiler” kitabı Kırmızı Kedi Yayınları’ndan çıktı. Kuş gribi aşılarının neden imha edildiğini, Erdoğan’ın kürtaj tartışması başlatmasındaki amacı da dahil Çıray, olayların perde arkasını anlatıyor, bize de “Vay be neler olmuş” demek düşüyor.

- Abbas Satır’ın “Rüzgarlı Sokak – Bir Dönemin Basın Tarihi” kitabı Barış Yayınları’ndan çıktı. Bir dönemin efsane gazetelerinden Günaydın’da yaşananlar yalnız Abbas Satır’ın değil, o döneme tanıklık yapanların da anılarını içeriyor.

- Mehmet Şahincileroğlu “Geçmişten Günümüze Bab-ı Ali’nin İzinde” kitabı Ritim Yayınları’ndan çıktı. Meslektaşımız, basın tarihi ile ilgili araştırma yapacak olanlara da ışık tutuyor.

- Benan Kepsutlu, televizyonlarda özel ve etkili haberleriyle tanınıyordu. Arşivde kalanları, saklandıkları yerden çıkardı ve “Arşivde Kalan İtiraflar” kitabını Nemesis Kitap’tan yayımladı. Benan, kitabını haberi yaşayanlara, gazeteci kalıp mesleğin ruhunu hep içinde hisseden üstatlarına ve meslektaşlarına ithaf etmiş.

- Anıl Şehirlioğlu’nun ‘İçindeki Mucize’ kitabı da Yediveren Yayınları’ndan çıktı. Kitap kendisini şöyle anlatıyor: “Her birimizin yaşam yolculuğu kendi parmak izini taşır. Kendi gerçeğine giden yolculuğa başladığında kendi ihtişamına varacak olan yola da koyulmuş olursun. İçindeki mucizeyle tanışmaya hazır mısın?”

- Bu arada benim de Doğan Kitap’tan çıkan “Menzil- Bir Tarikatın İki Yüzü” kitabım da raflarda yerini aldı.