Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar, Müşterek Harekat Merkezi’nde, ABD ile çalışırken karşılıklı istihbari bilgi paylaşımı olacağı açıklamıştı. Bu çalışmaların koordineli yürümesi adına ABD yetkilileri, Türkiye’den askeri birliklerimizin yerlerine, sayılarına, silahlarına ve araçlarına ait bilgileri isterse verilecek mi? Daha önceki karargah çalışmalarında da bu tür bilgi paylaşımlarının olduğunu duymuştuk.

ABD’nin birçok konuda sabıkası var. ABD’ye ait İHA’ların güvenli bölgede keşif amaçlı uçarken, Türk birliklerinin faaliyetlerini de görüp YPG ile paylaşmayacağını kim garanti edebilir? Geçmişi sabıka ve Türkiye aleyhine faaliyetle dolu olan ABD’ye güvenmek bu durumda ne kadar akıllıca olur?

TÜRKİYE’DEN GİZLEME TAKTİĞİ

Müşterek Harekat Merkezi’nde bilgi paylaşımı esnasında ABD’li yetkililer “Five Eye” dedikleri (Beş göz) gizlilik derecesini gerekçe gösterip bazı kritik bilgileri Türkiye ile paylaşmamaya yine devam edecek mi? ABD, ortak çalışmalarda, bir bilgiyi gizlemek istiyorsa hemen “Beş göz”ü gündeme getiriyor. O sizden istediği bilgileri alıyor ama size yarayan bilgileri gizliyor. Bunu koalisyon karargahlarında uyguladılar. Türkiye ile isetdiğini paylaşır, istediğini paylaşmaz. ABD, Kanada, İngiltere, Avustralya, Yeni Zelanda arasında 1950 yılında yapılan iç güvenlikleri ile ilgili istihbari nitelikli anlaşmayı gerekçe gösterip sizden bilgi saklıyor. Mutabakatta, “Beş göz” kuralının işletilmeyeceğine ilişkin bir hüküm yer almıyorsa, ABD bizden her şeyi gizleyeceği gibi, Silahlı Kuvvetlerimizle ilgili her bilgiye de daha rahat ulaşmış olacak. Konuyu yakından bilen bir komutan şunları anlatıyor:

“Belki önemsiz gibi görülen bu konu, ne yazık ki ABD’nin arkamızdan iş çevirmesine imkan sağlıyor. İşlerine geldikleri bilgiyi paylaşıyor, işine gelmeyeni paylaşmıyor. Suriye harekat alanında beraber  çalıştığımız dönemde İHA ile Menbiç birliklerimizin hazırlıklarını, birliklerin yerlerini ve faaliyetlerini tespit ettiklerine ilişkin rapora ulaşmıştık. Normalde bizimle paylaşmadıkları bu bilgi, sehven ABD’li asker tarafından gönderilmesi neticesinde ortaya çıkmıştı. Bu örnekleri çoğaltmak mümkündür. Bu nedenle ‘Beş göz’ dedikleri bu uygulama ülkemiz için büyük önem taşıyor.”

KOMUTANLAR AYRILIRKEN

Türk Silahlı Kuvvetleri’nde (TSK) general rütbesinde olan komutanın çok ciddi rahatsızlığı olmadığı sürece kendiliğinden emekliye ayrılmadığı bilinir. Kritik görevlerde bulunan 5 komutanın konuşularak emeklilikleri durdurulabilir miydi? Evet, durdurulabilirdi. Anlaşılıyor ki, “Ayrılmak isteyen ayrılsın” deniliyor. Yıllarını terörle mücadele vermiş komutanların gidişi bazıları için bir anlam ifade etmiyor, sadece “Kaçtılar” denilip bir de aşağılanmaya çalışılıyor.

Özel Kuvvetler Komutanlığı’nın karargahı Ankara-Gölbaşı ama ne komutanın, ne yardımcılarının ne de bu komutanlığa bağlı askerlerin Ankara’da durduğu yok. Onlar Kuzey Irak, Suriye sahasında bulunuyorlar. Ailelerinden uzak olan komutanların da binbir sorunları oluyor. Bunların da komutanları tarafından görülüp değerlendirilmesi gerekmiyor mu?

Şemdinli 3. Tümen Komutanlığı’na atanan Tuğgeneral Ömer Faruk Bozdemir de istifa etti. Komutan için “Tam bir görev adamıydı” diyorlar. O da yıllarca terörle mücadele etti. Özel Kuvvetler’de uzun yıllar çalıştı. 15 Temmuz 2016 darbe girişiminin yaşandığı gece Özel kuvvetler Komutanlığı’nı ele geçirmeye kalkan darbeci gruba karşı Korgeneral Zekai Aksakallı’nın emirleri doğrultusunda mücadele eden grubun içinde aktif olarak yer aldı.

EŞİNİN YANINDA BİLE OLAMADI

Terörle mücadele için yıllarını harcarken ailesiyle bile ilgilenemedi. Silah arkadaşlarından öğrendim, Bozdemir, geçen yıl eşini kanserden kaybetmiş. Mücadeleden fırsat bulup eşine yeterince destek olamayışının üzüntüsünü yaşıyor. Siz bu komutan için “Terörle mücadeleden kaçtı” nasıl diyebilirsiniz?

Özel nedenlerle, kırgınlıklarla emeklilik kararı veren bu insanları da anlamak gerekiyor. Aslında üst komutanlara şu soru sorulmalı: Bu komutanların emeklilik kararı almalarına engel olamaz mıydınız? Yorulanları dinlendirecek, ailesiyle olması gerekenlerin aile bütünlüğünü sağlayacak bir yere atayamaz mıydınız? Kuşkusuz bunlar olmayacak şeyler değil. Çünkü, son yıllara kadar teamüller hep böyleydi. TSK’da teamüller mi yıkıldı? Yöneticilik sorumluluk gerektirir. Emekliye ayrılmak için başvuran komutanları bir de böyle anlayın. Yıllarını terörle mücadeleye vermiş komutanlar, “kaçtı” diye asla suçlanmamalı.

Neyse ki onların kahramanlıklarını birlikte mücadele verdiği askerleri biliyor.
Yolları açık olsun.