Yargıtay Başkanı İsmail Rüştü Cirit yargı ile ilgili 2018 yılının genel değerlendirmesini, “yargı reformu” kapsamında yapılan çalışmaları ve bu yıl hedeflerini, Çarşamba günü anlatacak. Yargıtay’ın yükünü azaltmak için kurulan istinaf mahkemeleri de o yükü taşıyamaz olduğu için onların da alt mahkemelerinin oluşturulması gündemde.
Başkan Cirit değinir mi bilemiyorum ama Dünya Ekonomik Forumu (WEF) 2018 Yargı Bağımsızlığı Raporu’nu açıkladı. 140 ülke raporlandı. Yargı bağımsızlık sıralamasında Finlandiya 1’inci, Japonya 10’uncu, İngiltere 13’üncü, ABD 15’inci, Almanya 25’inci sırada. Atlayarak gidelim. Gana 44’üncü, Çin 45’inci, Tanzanya 74’üncü, Burkina Faso 81’nci, Uganda 91’inci sırada. Türkiye ise 140 ülke içinde ancak 111’nci sırada yer alabildi.

HAYAL ÖTESİ

15 Temmuz darbe girişiminden sonra yargıda 4 bin 500 civarında hakim ve savcı Fethullahçı Terör Örgütü ile bağlantılı oldukları gerekçesiyle meslekten çıkarıldı. Bunları mesleğe kabul edenler, kararlarda imzası bulunanların belki bir-ikisi dışında haklarında soruşturma bile açılmadı.
Eski Cumhuriyet Savcısı, Balıkesir Yeni Haber gazetesi yazarı Avukat Alp Kaan, Türk yargısının bir çok Afrika ülkesinin gerisinde kalmasının nedenini şöyle yorumluyor:
“Ülkemizde yargı bağımsızlığı olmadığı sürece kurumların sağlıklı çalışmasını ve vatandaşın yargıya güveninin artmasını beklemek hayal ötesidir. Yargının bağımsız olmasını istemeyen bizatihi siyaset ve onlarca yıldır hangi parti iktidarda olursa olsun, netice olarak yürütme organıdır. Tüm eleştirilere rağmen Adalet Bakanı hala Hakimler ve Savcılar Kurulu’nun başkanıdır, bakan yardımcısı da üyesidir. Bu durumda yargının bağımsız olmasına imkan ve ihtimal yoktur.”

DİBE VURMAK DA VAR

Hakim ve savcı alımında sınavda 70 barajını kaldırıp, parti yöneticilerine de yol açıldı. Sonra kalite düşüşünün verdiği sıkıntıyla tekrar 70 barajını getirmeyi hatırladılar. Mülakatta bilgiyi, liyakati es geçip yargıyı olabildiğince siyasete bulaştırdılar.
Dünya Ekonomik Forumu’ndan yansıyan sonuçlar yargının hem siyaset kanadından, hem de liyakat açısından çözülmesi gereken sorunları olduğunu ortaya koyuyor. Sonuçta, WEF, tekrar Amerika’yı keşfetmiyor. Bildiğimizi, gördüğümüzü dünya ölçeğinde bir kez daha işaret ediyor o kadar.
Tercih; bağımsız sıralamasında 111’den dibe vurmak da, silkinip üst sıralara çıkmak da bizim elimizde. Bekleyelim, görelim.

Kazanan Didim Belediyesi oldu


Söz yargıdan açılmışken, Aydın’ın turistik ilçesi Didim’e gidelim.  2014 yerel seçimine iki ay kala, plan ve imar değişikliği sonucu 3 katlı bina, 11 kata çıkarıldı. Belediye Başkanlığı seçimini kazanan Deniz Atabay, bu değişiklik konusunda ilgili odalardan görüş istedi ve sonuçta inşaat ruhsatını iptal etti.
11 katlı binayı yapmak isteyenler de yasal haklarını kullanıp dava açtılar. Değişik aşamalardan sonra, 11 katlı binanın yıkımına karar verildi. Yıkım ihalesi gerçekleştirildi, firmaya yer teslimi yapıldı. Yıkıma başlanmasına iki gün kala imar barışı çıktı.

O DA İMAR BARIŞINDA

Binayı yapanlar, belediyenin uygulamasından dolayı zarara uğratıldığını öne sürüp belediye aleyhine 1,5 milyon liralık tazminat davası açtı, ruhsatın iptal tarihinden itibaren faiz uygulanması talep edildi. Bu arada belediye araçlarına, hatta belediye binasına, bazı eşyalara haciz koydurma girişimi oldu. Bu durum, hükümete yakın gazetelerin manşetlerine de taşındı.
İzmir Bölge İdare Mahkemesi 3. İdari Dava Daireleri, davacı şirketin tazminini gerektirecek maddi bir zararının bulunmadığına hükmetti. 11 katlı bina mı ne oldu? Bina sahipleri uzatılan imar barışından yararlanmak için başvurdu. Manşetlere taşınan ve sonuçta belediye lehine sonuçlanan dava için Belediye Başkanı Deniz Atabay, “Hak yerini buldu. Yerel seçimlere yaklaştığımız şu günlerde tek amaç bel altı siyaset ve şovdu. Didim’in hakkını kimseye yedirmeyeceğiz. Mücadelemizde bana ve belediyemize destek olan tüm halkımıza teşekkür ederim” dedi.
Belediye davayı kazandı. Ama istenmemesine rağmen Didim’in  imar barışından faydalanacak 11 katlı binası da ayakta kalacak.

Not: Bugün Ankara Kitap Fuarı’nda Bilgi ve Doğan kitap stantlarında kitaplarımı imzalayacağım.