15Temmuz darbe girişiminin kilit ismi sözde “Türk Silâhlı Kuvvetleri İmamı” Adil Öksüz’dür. O gün adliyeye götürülen 99 kişiden 98’i tutuklanacak, sadece Adil Öksüz serbest kalacak, iki gün sonra bu kişinin yeniden aranmasına başlanacaktı. Ara ki bulasın.

İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, Öksüz’ün yerini bildiklerini belirtti, ancak yerini açıklamadı. O kritik günlerde özel ekipler oluşturulduğu belirtilip aranan Adil Öksüz, ne hikmetse yakalanmadığı gibi nerede olduğuna ilişkin sağlıklı bilgiye de ulaşılamadı.

O GÜÇ GİZLEDİ

Öksüz, darbe girişiminden iki gün önce yine Fethullah Gülen’in yanındadır. Deniz Kuvvetleri Komutanlığı sözde imamı olduğu bilinmesine rağmen yurtdışına çıkış yasağı da yok, izlenmesi de. Darbe girişiminde Akıncı üssüne yakın bir arazide elinde bavulla yakalanıyor. Sözde tarla almak için gelmiş! Kazan İlçe Jandarma Komutanlığı’nda gözaltındayken, kendisini ziyaret eden de Başbakanlık müşaviridir. Sen, güvenlikle ilgili bir görevin olmamasına rağmen, jandarma karakolunda Adil Öksüz’le niçin konuşursun?

Adil Öksüz’ün üzerinden çıkanların bir kısmı kaybedildi, bir kısmı tutanakla teslim alındı. Alındı da ne oldu? Üzerinden çıkan iki cep telefonu, GPS cihazı, iki flaş bellek hiçbir incelemeye tabi tutulmadı. Oysa her şey o telefonlarda, darbe planları o flaş belleklerde olmalıydı. Kolundaki Hava Kuvvetleri Komutanlığı armalı saat bile hem Cumhuriyet Savcısı Cihan Ergün’den, hem hakim Köksal Çelik’den gizlendi. Saat ve kemeri dışında diğerleri Adil Öksüz serbest kalınca kendisine teslim edildi. Tezgah iyi kurulmuştu...

KARAR VAR AMA

Akıncı Davası soruşturmasını Cumhuriyet Başsavcıvekili Ramazan Dinç yürüttü. İmamlardan Kemal Batmaz’ı da tam 55 saat sorguladı. Onun her yalanını, belgeler ortaya koyarak çürüttü. Batmaz, Adil Öksüz’ü hiç tanımadığını söylese de, onun için “İşkenceye dayanamaz. O yüzden örgüt onu kaçırdı” dediği de rivayet edilir.

Adil Öksüz, serbest kaldıktan iki gün sonra yani 19 Eylül 2016 tarihinde hakkında yakalama kararı çıkarıldı. Ekipler kuruldu, yurt çapında aramalar yapıldı. Ama Öksüz bulunamadı. Kimileri onun yurtdışına kaçtığını, kimileri ise Türkiye’den ayrılmadığını düşünüyor. Bir ara Almanya’da olduğu gündeme geldi. Ancak, Öksüz hakkında “Yakalama ve iade amacıyla tutuklama” müzekkeresi niteliğinde olan “Kırmızı Bülten” çıkarılmadı. Adil Öksüz gibi, kardeşi Mehmet de izini kaybettirenler arasında.

NİÇİN İZLENMEDİ?

Ankara Cumhuriyet Savcılığı Anayasal Düzene Karşı İşlenen Suçlar Soruşturma Bürosu tarafından 7 Ağustos 2015 tarihinde İstanbul Emniyet Müdürlüğü’ne gönderilen yazıda, Fethullahçı 13 kişinin üç hafta süreyle teknik araçlarla izlenmesi ve fiziki takiplerinin yapılması, elde edilen ses ve görüntü kayıtlarının “İvedi” olarak gönderilmesi isteniyor.

Emniyet Müdürlüğü’nden 4 gün sonra gönderilen cevap yazısında, “Teknik takibi istenen hedef sayısının fazla olması, gündemin yoğunluğu” gerekçe gösterildi, takibin yapılamayacağı belirtildi. O yüzden, Çatı İddianamesi’nde yer alan 73 kişiden, 67’si yurtdışına darbe girişimi öncesinde çıkmayı da başarmıştı.

ÖLDÜRÜLDÜ MÜ?

Darbe girişiminin kilit isimlerinden Adil Öksüz, çok şey bildiğine ve yakalanamadığına göre, örgüt tarafından da öldürülmüş olabilir.  Çok şey bilen ve her olayın tetikçisi olarak nitelendirilen “Yeşil” kod adlı Mahmut Yıldırım da, bir gün evinden çağrılmış ve bir daha da kendisinden haber alınamamıştı. Onun için “Yurtdışına götürüldü”, “Estetik yaptırıldı” diyenler de olmuştu. Gerçek olan “Yeşil”in yaklaşık 20 yıldır izine rastlanamadığıdır.

İçişleri Bakanı’nın “Yerini biliyoruz ama açıklamam” sözleri, hiçbir iz bırakmaması, sağ ise yerinin bir türlü belirlenememesi “Yeşil” gibi Öksüz’ün de öldürülmüş olabileceğini akla getiriyor. “Çok şey bilen” dahası darbe girişiminin bütün kritik konuşmalarının yapıldığı telefonlar da, flaş bellekler de kim bilir kimlerin elinde...

YER DEĞİŞTİRSİN DİYE

Adil Öksüz’ün yargılandığı Ankara 4. Ağır Ceza Mahkemesi’nde bulunan 2018/156 sayılı iddianame 4 bin 556 sayfa. Bu dosyada çok çarpıcı belgeler de bulunuyor. İddianameyi inceledim, ifadeleri okudum, hiçbir yerde iz bırakmayan, aranmasına rağmen bulunamayan, yeri bulunsa bile açıklanmayan Adil Öksüz’le ilgili Doğan Yayınları’ndan çıkan kitabıma “Hayalet İmam” adını verdim.

Bakanın, Öksüz’ün yerinin bilinmesine rağmen açıklamamasının bir başka anlamı ise; gerçekten yeri bilinmiyor, kendini iyi gizliyor, yerinin belirlendiği duyurulup yer değiştirmesi ve iz bırakması hedefleniyor.

Adil Öksüz yakalanmadı ama yakalamak için gayret gösteriliyor. Bakan da sadece yeni bir şey olmadığını anlatmış oldu hepsi o kadar.