Suriye ve Irak’ın kuzeyinde ülkemizi ilgilendiren ilginç gelişmeler oluyor. Bakıyorsunuz, Irak Kürt Bölgesel Yönetimi içinde bulunan Kürdistan Yurtseverler Birliği’ne bağlı peşmergeler, Suriye’ye geçip terör örgütü YPG ve PKK’lılarla görüşüyor, Türk Silahlı Kuvvetlerimizin Fırat’ın doğusuna yapmayı planladığı harekatla ilgile değerlendirmeler yapıyor.
ABD, bugüne kadar askeri araçlar verdiği, yeni nesil silahlarla donattığı teröristlere bu kez Irak için ayırdığı silahları da veriyor. ABD, bunların Türkiye’ye karşı kullanılacağını biliyor. Silahlar ilk verilmeye başlandığında, toplanacağı söyleniyordu. Bırakın toplanmasını, o silahların bir kısmının terör örgütü tarafından topraklarımıza da sokulduğu, bunların ele geçirilmesiyle anlaşıldı.

ASLA VAZGEÇMEZ

Bazı çevreler tarafından Büyük Orta Doğu Projesi (BOP) hakkında; “ABD’nin planlarında artık BOP’un olmadığı veya başka bir forma dönüştürüldüğü” görüşü ortaya atılıyor. Ama, Orta Doğu ile Asya uzanımı sahasındaki pratiklerine bakıldığında söz konusu plan ve niyetlerinden asla vazgeçmedikleri, aksine, planlarını zaman ve mekân değişiklikleriyle adım adım uyguladıkları görülüyor.
ABD ve küresel güç odakları; Suriye iç savaşı üzerinden BOP’un gerçekleştirilmesini önemli bir fırsat ve basamak olarak görüyor. Bir şekilde zaman kazanarak yol almak istemelerine rağmen, bölge ve dünya koşulları Suriye noktasında planlarını zora sokuyor.
Suriye planları zora girse de ABD, Fırat’ın doğusundaki altyapı faaliyetlerini şimdilik yeterli buluyor. Ya da bu kazanımlarını koruyarak yetinmek istiyor. Buna karşılık yeni stratejik hedeflere açılmayı arzuladıkları anlaşılıyor.

BELUCİ BÖLGESİNDEN SÜRDÜRECEK

İşte bu aşamada 21. Yüzyıl Türkiye Enstitüsü Araştırma Merkezi Başkanı, Genelkurmay eski İç Güvenlik Dairesi Şube Müdürü emekli Albay Ünal Atabay’la konuşmak lazım. İşte söyledikleri:
“ABD, Suriye’den çekilme sonrasında BOP’un sürdürülebilirliği için mekân değişikliği yaparak projenin diğer ekseninde bulunan İran’a odaklanmak niyetinde. ABD’nin İran özelinde de öncelikli hedefi BOP’un en doğu ayağında bulunan ve İran’ın önemli etnik yapılarından birisi olan Pakistan sınırındaki Beluci Kürtlerdir. ABD’nin Fırat’ın doğusundan çekilmesinin önemli sebeplerinden birisi de BOP’un Beluci Kürt bölgesinden devam ettirilmesi arayışı. Yani, bölgemizdeki sözde Kürdistan’dan önce, yine ABD hamiliğinde İran’da Beluci Kürdistanı kurulacak demek yanlış olmaz.”
Beluci Kürtleri; İran-Pakistan-Afganistan sınır hattı üçgeninde dağılmış. PKK’nın sözde bağımsız Kürdistan mücadelesi gibi etnik Beluci Kurtuluş Ordusu (BLA), Ceyşu’l Adl (Adaletin Askerleri) gibi terör örgütleriyle bağımsız etnik-mezhebi bir Beluci Kürt devleti kurabilmek için mücadele ediyor.

TÜRKİYE VE İRAN’IN DURUMU

ABD ve güç odakları, Beluci Kürt bölgesi üzerinden Çin’in Orta Doğu’ya ve nihayetinde batıya uzanan ticaret-enerji kollarını engellemek istiyor. Bu eksen üzerinden İran’da etnik ve mezhebi ayrışım hedefleniyor. Kendi bölgemizdeki sözde Kürdistan’ın üç ve dördüncü ayağını Türkiye’nin doğusu ile İran’ın batısını hedefleyen yeni stratejik şartlar oluşturulmak isteniyor.
Önemli bir konu: Suriye’deki bazı IŞİD teröristleri ABD tarafından Afganistan’a gönderilirken, bu kadar silah ve teçhizatla donatılan, eğitilen binlerce YPG/PKK teröristlerinden bir kısmının da Beluci Kürt bölgesine gönderilmiş olabilir. Ünal Atabay’ın bu konudaki yorumunu dinliyorum:
“Beluci Kürt bölgesi; Çin-Pakistan Ekonomik Koridoru’nun denize çıkışını sağlayan bir hat üzerinde ve Orta Asya’nın iki önemli limanını (Çabahar-Gwadar) kontrol edecek durumdadır. Ayrıca bölge, dünya petrolünün yüzde 40’ının geçtiği Umman Denizi ile Hürmüz Boğazı’nı kontrol edebilecek konumda ve transit enerji geçiş koridoru olma özelliğine sahiptir. İşte bu noktada ABD, Beluci Kürt bölgesi üzerinden, Çin ticaretini ve enerji sahasına ulaşan güzergâhı kesmek istemektedir.”

Yeni kavga ve kriz bu olacaktır. Biz şimdiden açıklamış olalım.