Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Mansur Yavaş, yaptırdığı araştırmalarda gördü ki her şeyde bir yolsuzluk, usulsüzlük var. Bunların bir çırpıda bitmesi, önlenmesi de kolay olmayacak gibi gözüküyor. Güçlü isimler Büyükşehir Belediyesi’nde ellerinde klasörlerle sıkça görülür oldu. Onlar haklılığını, belediye yetkilileri ise haksızlığı anlatmaya çalışıyor. Anlaşılıyor ki bir çok konu yine adliyelik olacak.

Ankara’daki bütün alış-veriş merkezlerinin (AVM) ölçümleri yaptırılıyor. Çünkü, ruhsatında örneğin 30 bin metrekarelik alan belirtilmesine karşın, bakıyorsunuz babalar 35-40 bin metrekareye çıkarmışlar. Ölçümler tamamlandıktan sonra AVM’cilere önemli miktarda para cezaları geliyor. Direnen olursa, belediyenin yıkma yetkisi de var. Bu saatten sonra yıkım kolay olmayacağına göre, para cezalarına razı olacaklar. Mansur Beyin işi zor.

ÜÇKAĞIT MI VAR?

Ankara’da bazı kuleler yükseliyor. Bunlarla ilgili belediye meclisinde bir hassasiyet oluştu. Firma sahiplerinin yoğunluk artışı aldıkları, ancak bunun hukuki olmadığı ortaya çıktı. Mustafa Tuna’nın başkanlığı döneminde gerçekleşen bu olayın öyküsü de ilginç. Belediye Meclisi’nde, inşaatın yoğunluğu emsallerine uygun olması için 1,5’a indirilmiş. Bunun üzerine firma sahibi mahkemeye gidiyor. Mahkeme bilirkişi tayin ediyor. Bilirkişi raporu dikkate alınarak mahkeme yoğunluğu 2,1’e çıkartıyor. Ortaya çıkıyor ki mahkeme yanlış bilirkişi tayin etmiş. Bu arada firma sahibi katları çıkacağı kadar çıkmış.

Ankara Büyükşehir Belediye Meclisi, kulelerle ilgili araştırma yaptırdı. 2,1’e yükseltilen bina yoğunluğunu yeniden 1,5’a indirdi. Mahkeme kararı, belediye kararı derken aradan 5 ay geçti. firma 2,1’e göre inşaatını yaptı. Şimdi, kule inşaatları tekrar mahkemeye gidecek. Mahkeme yine “Yanlış bilirkişi” tayin etmezse, nasıl karar verecek, meclis kararı ne olacak onu öğreneceğiz.

İşin içinde bir üçkağıt var mı yok mu bilemem. Ama, belediyenin üzerine gidilemez sanılanların üzerine gitmesi, rantla mücadele etmek isteyen belediye meclis üyelerini de cesaretlendiriyor.

Şu ara çok ünlü bir firmanın daha kapısı çalınacak. Ankara-Akçalı’da bulunan belediye çalışanları için yıllar önce kurulan kooperatif bölgesi ranta dönüşmüş. Bu işlerde firmaya yardımcı olan önceki başkan döneminde hayli “kıyakçılık” yapılmış.

Ankara Büyükşehir Belediye Meclisi’nin CHP ve İYİ Parti grupları çalışmayı tamamladı ve bu ay içinde ünlü firmanın adının geçeceği önergeyi de hazırladı. Daha önce Ankara Büyükşehir Belediyesi’nin gözdesi olan bu şirket bakalım kendisini nasıl savunacak görelim. Yani, belediye görevlileri artık kapı çalıyor, yapılan yanlışlığın faturasını ortaya koyuyor.

İHALELER ŞEFFAFLAŞINCA

Ankara Büyükşehir Belediyesi tarafından 2007 -2018 yılları arasında 7 kez asfalt ihalesi yapılmış. Bu ihalelerden 6’sını Söğüt İnşaat kazanmış, bir kez de davetiye usulüyle İntaş firmasına 90 milyon liralık asfalt işi verilmiş. Geçen ay yapılan 404 milyon liralık ihaleye 19 firma katıldı. İhale, yüzde 39 kırım yapan Tuğra İnşaatta kaldı. Tuğra inşaatın büyük ortağı ve genel müdürü, aynı zamanda Söğüt İnşaatın da en yetkili ismi ve firma sahibinin de yakın akrabası.

7 ihaleyi incelediğimizde ihale bedeli yüksek olanlarda daha çok kırım yapılması gerekirken, ihale bedeli düşük olanlarda kırımın yüksekliği dikkat çekiyor.  Mansur Yavaş, asfalt ihalesini incelettirdi. Kendisine bilgi de aktarıldı. Sonunda denildi ki, “Daha önce ihaleyi kazanan firma, şimdi de örneğin en az teklif veriyor ve kazanıyorsa, ona vermemek için de gerekçeniz olması gerekir. En düşük teklifi, Söğüt inşaatın yöneticisinin firması verdiyse, ihale ona da verilir. Bizim yapacağımız şeffaf ihale, etkili denetim olmalı. Şeffaf ihalelerle belediye önemli ölçüde tasarruf sağlıyor.”

Daha önce asfalt malzemesi bitümün tahlili Söğüt İnşaatta yapılırken, artık o tahlili de belediye yapacak. Böylece, her şeyi firmaya bırakmayacak. Söğüt inşaata para yerine yıllarca kıymetli arsalar ucuz fiyattan verildi. Şimdi, alacaklarına karşı arsa verilecekse de değerinde satışı yapılacak.

Biz bunları konuşurken, asıl Ankara Sular İdaresi (ASKİ) gözden kaçırılıyor. Biliniz ki ASKİ’nin malları talan edilmiş. Yakında yankısını duyarsınız.



Cumhuriyetin kuruluşundan bir yıl sonra Bartın’da, Bartın gazetesi kurulmuş. Bugün 95. kuruluş yılı kutlanacak. Anadolu’da, geçen yıl 100. yılını kutlayan Yeni Adana'dan sonra  kesintisiz yayın yapan gazete olma özelliğini de taşıyor. Bartın gazetesini ne matbaasının yakılması, ne de baskılar yolundan çeviremedi. Yerel bir gazetenin 95 yıldır ayakta kalmasında büyük bir özveri, vefa olduğu da unutulmamalı. Gazetecilik, matbaacılık, kitapçılıkla uğraşan Esen Aliş, gazetenin her şeyi. Bartın’ın aydınlanmasında Aliş ailesi özel bir yere sahip.

“Bartın” logosunun altında “Cumhuriyetçi memleket gazetesi” yazar. Cumhuriyetçi olmak, Atatürk ilkelerini, devrimlerini savunmak Bartın gazetesinin kundaklanmasına, sahip ve çalışanlarının tehdit edilmelerine yol açmıştır. Cumhuriyetin izindeki Bartın gazetesine nice yıllar diliyoruz.