Haklarında kesinleşmiş bir mahkumiyet kararı bulunmayan, bunu Cumhuriyet Savcılıklarından aldıkları “İyi Hal” belgesiyle kanıtlayanlar ancak belediye başkanlığı ya da belediye meclis üyeliğine başvurabiliyor. Yüksek Seçim Kurulu (YSK), savcılıklar tarafından verilen belgeye göre adaylık başvurusunda bir sakınca görmüyor. Hakkında mahkumiyet kararı bulunmayan kişinin seçime girmesinde de bir sakınca bulunmuyor. “İstihbarat notu”yla adayların suçlanması ve bunların servis edilmesi de yakışmıyor.

Haklarında önemli iddialar bulunan ve bu durumları mahkeme kararıyla belgelenenlere parti ayrımı gözetilmemeli. Bunların bırakın belediye başkanlığını partinin il ve ilçe başkanı da olmamalı. Mansur Yavaş’ın belediye hizmetiyle uzaktan yakından ilgisi olmayan davası bile kazansa da göreve başlatılmayacağı gibi yansıtılıyor. Eğer ülkemizde yasalar işliyorsa, bunlar doğru değil.

HANGİ HALLERDE ALINIR?

Adını belirtmeyeyim ama Güneydoğu’da bir ilçemizde siyasi parti başkanlığı görevini yürüten kişinin Asliye Ceza Mahkemesi’nin  2014/180 esas sayılı dosyasıyla kaçakçılıktan ceza almış. Asliye Ceza Mahkemesi’nin 2017/307 sayılı dosyasıyla ayrı bir kaçakçılık davası devam ediyor. Asliye Ceza Mahkemesi’nin 2017/479 sayılı dosyasıyla ruhsatsız silah ve mermi  taşıma suçundan ceza almış. Ama bunlar o siyasi parti için hiçbir sorun yaratmıyor ve başkanlık devam ediyor. Belediye yönetiminde, görevini kötüye kullanan bir başkanın, başkanlığı hallerde düşürülüyor, hangi hallerde açığa alınıyor. Bakalım:

- Belediye meclisinde, başkanın bir yıllık faaliyetlerini kapsayan  (metal yorgunluk olup/olmadığını gösterir nitelikte) raporun yetersiz bulunması/kabul edilmemesi veya belediye başkanı hakkında verilmiş gensorunun nitelikli çoğunlukla kabulü, Danıştay’ca da uygun görülmesi hallerinde belediye başkanı, başkanlıktan düşürülür.

-Başkanlık görevleriyle ilgili bir suç nedeniyle haklarında soruşturma/ kovuşturma açılan belediye başkanı, kesin hükme kadar İçişleri Bakanı tarafından görevden uzaklaştırılabilir. Terör suçları nedeniyle görevden uzaklaştırılan belediye başkanının yerine İçişleri Bakanınca kayyum atanır.

-Belediyenin temel hizmetlerinin bazılarının yerine getirilmediğinin tespiti halinde bu hizmetler, İçişleri Bakanınca il valisine gördürülebilir.

TÜM BUNLARIN ÖZETİ

1-5393 sayılı Belediye Kanunu 47.maddesi uyarınca başkanlık görevleriyle ilgili bir suç nedeniyle haklarında soruşturma veya kovuşturma açılan belediye başkan ve belediye meclis üyeleri kesin hükme kadar İçişleri Bakanı tarafından görevden uzaklaştırılabilir.

2- Seçilme yeterliğini yitirdiği anlaşılan belediye başkan ve meclis üyelerinin organlık sıfatını kaybetmelerine (düşürülmesine) Danıştay tarafından karar verilir. (EK Madde 2)

Görevini kötüye kullanan veya faaliyetleri yetersiz görülen (performansları düşmüş/metal yorgunluğa uğramış) belediye başkanları hakkında öncelikle yasa hükümleri uygulanması gerekirken, istifasının istenmesi doğru bir yaklaşım olmaz.

YSK KABUL ETTİ

İçişleri Bakanı, Mansur Yavaş’ın belediye hizmetiyle uzatan yakından ilgisi olmayan davasını, haklarında bir mahkumiyet kararı bulunmayan belediye meclis üyeliğine aday olanlara dönük suçlamasının bir dayanağı yok. Bunların adaylıkları YSK tarafından, resmi belgelere dayanarak kabul edilmiş, adaylıklarında bir sakınca olmadığı ortaya konulmuş.

İçişleri Bakanında daha önce “Görevden uzaklaştırma yetkisi” yoktu. Mülkiye müfettişinin raporuna göre, İçişleri Bakanı. Belediye başkanını görevden uzaklaştırabiliyor.  Başkanın, belediye başkanlığının düşürülmesi konusu da Danıştay 8. Dairesi’nin konusu. Bakanlığın raporunda yer alan görevden alınması istenen başkanla ilgili belgeler inceleniyor  ve bakanlığın önerisinin yerine getirilip getirilmeyeceğine karar veriliyor.

Mansur Yavaş’ın dava konusunun, başkanlık göreviyle ilgili olmadığı için yürütülen davanın görevden alınmasıyla da ilgisi bulunmuyor. Meclis üyeleri hakkında da dava yoksa İçişleri Bakanı açığa alamaz. Ama,  AKP’nin seçimi kaybetmesi durumunda kanun değişikliği yapılırsa da sürpriz olmaz.