Bülent Arınç’ın açıklamalarından sonra, Seferberlik Tetkik Kurulu Ankara Bölge Başkanlığı’na savcıların polisle birlikte baskını yeniden gündeme geldi. Kesin olan şu: Bülent Arınç’a suikast tamamen hikaye. Yani, ne böyle bir plan, ne de böyle bir girişim vardı. Ancak, Arınç, hep suikast yapılacakmış havasını verdi. Fetullah Gülen hakkında “Beraat kararı” veren heyette bulunan Hakim Kadir Kayan’ın, kozmik odaya girmek istemesine en çok karşı çıkan ve bunun hukuki gerekçelerini de ortaya koyan isim Yargıtay Onursal Cumhuriyet Başsavcısı Sabih Kanadoğlu’ydu.

Sabih Kanadoğlu, bugün bile, “Kozmik odaya hukuksuz olarak girilmesinin yolunu açan İlker Başbuğ’u asla affetmiyorum” diyor. Olayın sıcak olduğu günlerde de Kanadoğlu, şu uyarıyı yapmıştı: “CMK’ nın 47, 122 ve 125. maddeleri birlikte değerlendirildiğinde, devlet sırlarının saklandığı bir mahalde arama kararı, ancak kovuşturma aşamasında mahkemece alınabilir. Bilgi ve belgeler sadece ‘açılmış bir davaya bakmakta olan’ mahkeme hakimi veya kurul tarafından incelenebilir. Şimdi yapılan adli bir işlem ama yasal değil.”

BİR KUMPAS DAHA

Dönemin Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç’a suikast iddiasıyla 19 Aralık 2009’da başlayan soruşturma tam 1902 gün sürdü. Soruşturmayı Özel Yetkili C. Savcısı Mustafa Bilgili sürdürdü. “Bitirilmeyen soruşturma” devam ederken, yaklaşık 4.5 yıl şüphelilerin telefonları da dinlendi.

Özel yetkili mahkemeler-savcılıklar 6 Mart 2014’te kaldırıldı. Kaldırılmasından sonra soruşturma görevi Mustafa Bilgili’den alındı, mart ayında soruşturmayı bu kez C. Savcısı Sadık Bayındır yürütmeye başladı. Bayındır, yıllarca yapılmayanları yaptı ve soruşturmanın sonuna geldiği dönemde Yargıtay üyeliğine seçildi. “Kozmik Oda” soruşturmasını sonuçlandırmak da C. Savcısı Tekin Küçük döneminde gerçekleşti. 19 Aralık 2009’da başlayan soruşturma 11 Mart 2015 tarihinde “Kovuşturmaya Yer Olmadığı” yani her şeyin “kumpas” olduğuna ilişkin kararla sonuçlandırılmış oldu.

Soruşturmayı 21 Mart 2014’e kadar yürüten C. Savcısı Mustafa Bilgili, arama ve gözaltı kararlarında imzası bulunan 11. Ağır Ceza Mahkemesi Hakimi Dündar Örsdemir (halen firarda), eski Özgürlük Hakimleri Halil İbrahim Kütük (cezaevinde), Nihal Uslu (cezaevinde), Abdullah Bahçeci ise (tutuksuz) yargılanıyor.

YURT DIŞINA KAÇTI

Özel Yetkili 11. Ağır Ceza Mahkemesi üyesi olan Kadir Kayan, “Kozmik Oda’da arama yapılması kararı”nı vermişti. Arama yapmak için 25 Aralık 2009 tarihinde Seferberlik Tetkik Kurulu Ankara Bölge Başkanlığı’na gelmişti. Türkiye’de “Kozmik Oda’ya giren ilk hakim” olan Kayan, bir anda Türkiye’nin tanıdığı bir isim olmuştu.

Görev yaptığı mahkemede kendisinden kıdemli hakimler bulunmasına rağmen Kayan 2011 yılının şubat ayında Yargıtay üyeliğine seçildi. Aynı mahkemede görev yapan ve bazı kararlarda imzası bulunan Hakim Halit Dönmez de Yargıtay’a seçilen 160 kişi arasındaydı. İki üye hakkında da Kozmik Oda araması ve verdiği kararlar nedeniyle haklarında soruşturma yürütülüyor ve soruşturma sonucuna göre yargılamalarının yapılıp yapılmayacağına karar verilecekti.

Kadir Kayan, emekliliğini istedi. Emekliye ayrıldı ve bir daha onu hiç gören olmadı. Çünkü yurt dışına kaçmıştı. Kayan’la ilgili bir not daha: Hakim, Kozmik Oda ile ilgili resmi tutanak hazırladı. Tümgeneral Selahattin Kısacık, “Kadir Kayan bize ‘resmi tutanak dışında ayrıca bir doküman hazırlayacağım’ dedi. Ancak o raporu bize vermediği gibi nereye verdiğini de bilmiyoruz” dedi.

BERAAT ETTİ Mİ?

Yüce Divan’ın 26. Genelkurmay Başkanı İlker Başbuğ hakkındaki kararını avukatı İlkay Sezer, “Sayın İlker Başbuğ hakkında verilen ‘Davanın Düşürülmesine’ ilişkin karar ‘Beraat’ kararı olarak değerlendirilmelidir” dedi. Acaba durum avukatın açıkladığı gibi mi? Bu durumu, uzun süre cezaevinde çile çektirilen emekli Askeri Hakim Ahmet Zeki Üçok ise şöyle yorumladı:

“Anayasa Mahkemesi, Sayın Başbuğ hakkında ‘Türk Ceza Kanunu’nda öngörülen düşme sebeplerinin varlığı ya da soruşturma veya kovuşturma şartının gerçekleşmeyeceğinin anlaşılması hallerinde, davanın düşmesine karar verilir’ hükmü gereğince, Cumhurbaşkanlığı makamının Askeri Ceza Kanunu’nun 15/A maddesinde yer alan yetkisine istinaden soruşturma izni vermemesinden dolayı düşme kararı vermiştir. Hukuki durum budur.”

Başbuğ’un FETÖ’nün militan hakim ve savcıları tarafından uydurulan suçlamalar nedeniyle yeniden hakim karşısına çıkmasının önüne geçmesi de çok değerli bulundu. Ama, Kozmik Oda’nın açılmasına onay vermesi için hukukçular, Başbuğ’la aynı görüşte değil.

Pazar günü de Kozmik Oda’dan haklarında soruşturma açılanların başlarına neler geldiğini anlatacağım.